Paralimpik Spor Dalları

Para Judo



TANITIM ve TARİHÇE

Judo, Profesör Jigoro Kano (1860-1938) tarafından modern bir spor olarak 1882’de Japonya’da tanıtılmıştır. Jujitsu denilen geleneksel savaşçı tekniklerini judoya ekleyerek sporla eğitim arasında bir sistem yaratmıştır.

Erkekler kategorisi ilk olarak Seul 1988’de, kadınlar kategorisi ise 2004 yılında Atina’da Paralimpik Oyunlara dahil olmuştur. Bu spor Uluslararası Görme Engelliler Sporları Federasyonu (IBSA) tarafından yönetilmektedir.

Paralimpik Judo, Olimpik judoyla aynı kuralları izler. Aralarındaki tek fark; maç başlamadan önce sporcular judogilerine (Japonca judo kıyafeti) dokunurlar. Bir mavi ve bir beyaz judogi giyen sporcular 5 dakika süreyle yarışırlar.

Yalnızca görme engeli olan sporcular, görebilenler için geçerli olan sınıflarda (B1, B2 ve B3), judocuların ağırlıklarına göre birbirleriyle yarışmaya uygundurlar.

Müsabakalar erkekler için beş dakika, kadınlar için ise dört dakika sürmektedir. Amaç ustaca hamlelerle puan kazanarak rakibe üstünlük sağlamak ya da rakibi sırt üstü yere yatırarak skor elde etmektir.

Judo Paralimpik başlangıcını Seul 1988’de yapmıştır ve bu zamandan beri de tüm Oyunlarda yer almıştır. Bu spor Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’na kadar programdaki tek dövüş sporu idi. Tokyo ile birlikte Para Taekwondo da Oyunlara eklendi.

Rio 2016’da, erkeklerde yedi farklı kilo klasmanı ve kadınlarda ise altı farklı kilo klasmanı vardı. -48kg, -52kg, 57kg, -63kg, -70kg ve +70kg

Sporcular tüm yıl boyunca, Dünya Kupaları ve bölgesel Şampiyonaları da içeren turnuva serilerinde yarışırlar. Judo, Uluslararası Görme Engelliler Sporları Federasyonu (IBSA) tarafından yönetilir.

KLASİFİKASYON

Bu spor sınıflarına kısa bir bakış olmakla beraber yasal bir bağlayıcılığı yoktur. Tüm durumlarda spor özellikli sınıflandırma kuralları öncelikli geçerli olacaktır. Bu bilgiler geçerliliğini yitirdiği takdirde classification@paralympic.org adresiyle iletişime geçebilirsiniz.

Judo yalnızca görme engeli olan sporcular için uygundur. Sporcuların uygun olması için, %10 dan daha az bir görme yetisine ya da 40 derece çapında kısıtlı bir görme alanı yetisine sahip olması gerekir.  

Judo formasının kolunda yer alan kırmızı bir çember, o sporcunun tamamen kör olduğunu gösterir.

Görme engelli bayan ve erkek sporcular çeşitli vücut ağırlık kategorilerinde yarışırlar. Erkek atletler 7 ağırlık kategorisinde (60 kg, 66 kg, 73 kg, 81 kg, 90kg, 100kg. ve +100 kg.) yarışırken; bayanlar 6 ağırlık kategorisinde (48 kg, 52 kg, 57 kg, 63 kg, 70 kg ve +70 kg.) yarışırlar. Sporcular denge, dokunma, hassasiyet ve içgüdü ilkelerinin odaklandığı sınıflarda yer alırlar. Bir başhakem ve iki yardımcı hakem Judo müsabakasına hakemlik eder.

Sporcular görme engellerinden bağımsız olarak ağırlık kategorilerine göre yarışırlar ve Judo’da sporcular 3 şekilde sınıflandırılırlar. 

B1: Gözlerden herhangi birinde ışığın algılanamıyor olması veya ışık algılanıyor olsa da bir elin şeklini hiçbir mesafeden veya yönden fark edemiyor olması gerekir.

B2: Elin şeklinin 2/60’lık görme derinliğiyle ve/veya 5 dereceden daha az bir görme alanından fark edilebiliyor olması gerekir.

Judo, engelliler için kendine hâkim olma (oto kontrol), bağımsızlık ve kas yeteneklerini geliştirmek için aktivite olarak kullanıldı ve giderek rekabet niteliği olan bir spor dalı olarak gelişti. İlk Pan-European Görme Engelli Judo Şampiyonası ve 1.Uluslararası Turnuvası 1987’de yapıldı. Judo Asya orijinlidir ve 1988 Seul Paralimpik Oyunlarından beri programa dâhil edilen tek paralimpik spor dalıdır.

Yarışmayı kazanabilmek için bir sporcu başarılı bir teknik kullanarak bir “ippon” (10 puana eşit olan bir skor) yapmalıdır. Bu, rakip sırt bölgesinin üzerine düşürülerek güç, hız ve kontrolle başarılabilir. Puan almanın başka yolları da sarma teknikleriyle hareketsiz hale getirmek (25 saniye) ve kol kenetlemesi veya boynundan yakalamayla teslimiyet sağlamaktır. Bir teknik bir “ippon” değilse, daha az skorla örneğin 1/2 puan “wazaari”, 1/4 puan “yuko” ve 1/8 puan “koka” ile ödüllendirilir. Sporculardan hiçbiri maçın sonunu bir “ippon” ile tamamlayamazsa, en yüksek skora sahip olan kazanır. Eğer skor olmazsa ya da eşitlik varsa, ilk bir puanı alanın maçı kazanacağı “altın skor” denilen bir durum olacaktır. 5 dakikadan sonra hala bir skor yoksa resmi yetkililer maçın sonucuna karar verecektir.

B3: Bu sınıftaki sporcular 2/60’lık görsel derinlikten 6/60’lık görsel derinliğe ve/veya 5 dereceden daha fazla ve 20 dereceden daha az görme alanına sahip olmalıdırlar.