AHMET HAKAN NE YAPMAK İSTEDİ?

AHMET HAKAN NE YAPMAK İSTEDİ?

11 Mart Pazartesi akşamı CNN Türk’te “Tarafsız Bölge’’ nin konusu 2020 İstanbul Olimpiyatlar adaylığıydı. Ahmet Hakan kendine göre her konuyu bilen, her konuda yazan, yazdıklarının bir bölümü de doğru olan bir gazeteci. Buna kimsenin itirazı olamaz. Ama bilmediğin konularda televizyon programı yapıp  birçok insana hitap ediyorsan, o zaman dersine çalışacaksın.

2020 İstanbul

Bir kere programın adı yanlış, “2020 İstanbul Olimpiyat adaylığı” değil “2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları” adaylığı. İkincisi, çağırılan konukların bir kısmının konuyla uzaktan yakından ilgisi yok.

Program Editörü

CNN Türk’e program sırasında telefon ediyorum, Ahmet Hakan’ın programını yapan ekipten Gamze diye bir hanıma görevimin ne olduğunu söyleyip canlı yayına bağlanmak istediğimi söylüyorum. Tam 4 defa “Türkiye Milli Paralimpik Komitesini” tekrar ettiriyor, sonunda sabırlar taşıyor ve ben Ahmet Hakan’ın program sırasında benden bahsederken söylediği gibi ateşli konuşuyorum. Şimdi kabahat bende mi, yoksa o akşam işlenecek konuyu çalışmamış, öğrenmemiş, televizyoncu diye geçinen o programın editör ve çalışanlarında mı?

Unvanlar

Tamamiyle profesyonel olarak 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Hazırlık Ve Düzenleme Kurulu’nda görevli olan Ali Kiremitçioğlu’nun unvanı yazıyor ekranlarda,  “Türkiye Milli Paralimpik Oyunları Komitesi Başkanı.”

1. O Komitenin adı: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi

2. Ali Kiremitcioğlu o komitenin başkanı değil.

Olimpiyattan sonra 3 hafta…

Bir televizyon kanalında, olimpiyatlarla ilgili bir program yapılırken, bunun esas merkezinin Paralimpik Oyunları olmadığını bilmemek af edilecek bir tutum değil. Belki bu yazıyı okuyan olur içlerinde, tekrar edelim: 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile Uluslararası Paralimpik Komitesi arasında yapılan protokole göre, herhangi bir kent de Olimpiyat Oyunları düzenlemek isterseniz en geç 3 hafta sonra da Paralimpik Oyunları’nı düzenlemek zorundasınız. Yani Paralimpik Oyunları olmadan Olimpiyat Oyunları yok! Bu dünyanın bir pozitif ayrımcılığı.

                                                                

Paralimpik Oyunları

Ayrıca Paralimpik Oyunları, bu tip programları sunanlar veya konuşanların dediği gibi “Sakatın sporu mu olur? Dandik oyunlar” değil. Son Londra 2012 Paralimpik Oyunları’na 161 ülkeden 4250 ‘nin üzerinde sporcu katılıp kıran kırana mücadele etti. Bunları bilmeyebilirsiniz ama o zaman susmasını bileceksiniz, bilmediğinizi bileceksiniz, sırf program yapmak için abesle iştigal etmeyeceksiniz.

Gençlik ve Spor Bakanı

Program sırasında yapılan konuşmalardan Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Suat Kılıç da belli ki rahatsız olmuş, telefonla bağlanarak bazı gerekli bilgileri verdi. Bu durumda “İstanbul 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’’nı alır mı? Evet, alır! Bizim, bütün Paralimpik Oyunları konusundaki cahilliğimize, bilgisizliğimize rağmen alır. Çünkü dünya kamuoyu bu Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarını Türkiye’ye vermek istiyor. Bunun da en önemli nedenlerinden biri bugünkü hükümetin bu konuda verdiği güvenceler ve gösterdiği çabalar. Yoksa nedeni devletin parasıyla IOC üyeleri ile görüşmeler yapacağım diye dünyayı dolaşan bazı insanlar değil.

Eşitlik karmaşası

Bir ülkenin Olimpiyat Komitesi Başkanı “Olimpiyatlar ve Paralimpikler eşit değildir, Paralimpik Komitesi’nin bir basın toplantısında yeri yoktur” diyorsa , aslında sadece o şahsın değil, o ülkenin ayıbıdır ve o ülkenin Milli Olimpiyat Komitesi’nin Yönetim Kurulu’nun ayıbıdır. Bunları böyle söylüyoruz diye ateşli konuşuyor, yazıyor oluyoruz. Ama herkes biliyor ki gerçekler bunlardır, diğerleri de sadece kendilerine maddi, manevi çıkarlar sağlamak isteyen bazı insanların çabalarıdır.

Programın sonunda Ali Kiremitcioğlu “Paralimpik Oyunları için de bir program yapmak gerekir” dediğinde, Ahmet Hakan “Onu da başkaları yapsın” diyerek bu konulardaki bilgi ve ilgisini de ortaya koydu. 

Duyuru

Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘Yazarlarımız’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz.

GÜZEL SÖZ

Başkaları seni yargılamadan, sen kendini yargıla.  HZ. ÖMER