| Milliyet

ANTALYA İL SPOR MÜDÜRLÜĞÜ

Antalya Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol I.Ligi‘nde bu sezon kendi evinde yapacağı 9 müsabaka için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü‘nden Atatürk Spor Salonunu Pazar günleri 14.00‘de tekerlekli sandalye basketbol karşılaşmaları için tahsis edilmesini ister. Yıllar önce bu sütunlara misafirimiz olan ve hâlâ Antalya’da görev yapan Nadir Yapsakaloğlu imzasıyla bir cevap alırlar. “Müdürlüğümüze bağlı Atatürk Spor Salonu Büyükşehir Belediye Spor Kulübü, Muratpaşa Belediye Spor Kulübü, Antalya Kolej Müsabakaları ve Yerel Lig Basketbol Müsabakaları oynanacağından salon programı oldukça yoğundur. Bu nedenle maçlarınızı tekerlekli sandalye basketbol kulübünüze bağlı Aksu Spor Kulübü’nde oynayabilirsiniz.” Kulüp yetkilileri skorbord ve 24 saniye cihazlarının çalışmadığını belirterek yeniden tahsisi isterler. Yine aynı müdür Nadir Yapsakaloğlu “Skorbord ve 24 saniyenin kulübünüzce tamir edilerek tekerlekli sandalye basketbol müsabakalarınızı söz konusu salonda oynanması hususunda gereğini rica ederim.” Yani “Gereğini rica ederim” lafı, devlette “emrederim” anlamına gelir.

Engellilere engelİddialara göre adı geçen Antalya’nın Aksu İlçesindeki salon, kentin yaklaşık 30 km. uzağında. Daha da kötüsü otobüsten veya dolmuştan indikten sonrası salona kadar yaklaşık 2 km de yaya yürümek gerekiyor. Veya özel aracınız olacak. Dolayısıyla engelli seyircilerin de böylece maçlara gelmesinin önü kesiliyor. Bir başka iddia ise, salonda tek soyunma odası olduğu, rakip takım ve hakemler için soyunma odaları bulunmadığı, duş ve tuvaletlerin yetersiz kaldığı, zeminin ise müsabakaya elverişsiz olduğu söyleniyor. Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bu konularda bizim açımızdan muhatap değil. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu konuya zaman geçirmeden müdahale ederek, Antalya Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nün bu haftaki maçını Dilek Sabancı Spor Salonu’na aldırdı. Önemli olan Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün engelliler sporuna bakış açısıdır. Nadir Yapsakaloğlu’na da söyleyecek söz bulamıyoruz. Kendisi Avrupa Şampiyonu atletimiz Süreyya Ayhan’ın başına gelenlerden sonra “İlahi adalet tecelli etti” diyecek kadar kişisel hırslarını milli sporumuzun önüne koyan bir kişidir. İsterse 21 Ağustos 2004 tarihinde bu sütunlarda kendisi hakkında yazdıklarımızı yeniden yayınlayabiliriz.