| Milliyet

ANTRENÖR SPORCU İLİŞKİSİ

Süreyya Ayhan’ın, antrenörü Yücel Kop’la olan ilişkisi uzun süre kamuoyunu meşgul etti. Köşe yazarları tarafından yapılan yorumlar genelde olumsuz idi. Bize göre de evli bir insanın bir ilişkiye girmesi çok da alkışlanacak bir davranış değildi. Ancak, bazı yazarlarımız konuyu abartarak, bilmeden Türk sporuna zarar verdiler. “Bundan sonra anne ve babalar olarak çocuklarımızı küçük yaşta antrenörlere nasıl teslim edeceğiz”e kadar işi götürdüler. Oysa Süreyya’nın durumu bir istisna idiYalnız sporda mı? Okullarda öğretmenlerine aşık olan öğrenciler, öğrencilerine aşık olan öğretmenler yok mu? İş yerlerinde sekreterleriyle ilişkiye giren yöneticilere ne demeli? Eğer bu mantıkla gidersek, o zaman çocuklarımızı okula da göndermeyelim, hatta çalışmalarına da izin vermeyelim. Bu, doğrudan doğruya kişisel ve her konuda, her yerde rastlanan bir olaydır. Bir ölçüde kişisel karardır. Bunu genelleştirip, konuyu ana babalara, “Çocuklarınızı antrenörlere teslim etmeyin” demeye kadar vardırmak, zaten iyi durumda bulunmayan sporumuza vurulan bir darbedir.

Konu atletizm olduğuna göre, bizim de en iyi bildiğimiz ülke Almanya olduğu için, küçük bir araştırma yaptık. Almanların ünlü bayan atletlerinden bazılarının durumu şöyle:

Gülle atıcı Astrid Kumbernuss, 400 metre koşucusu Florence Ekpoh – Umo, yine 400 metreci Grit Breuer, uzun atlayıcı Heike Drechsler, hepsi de antrenörleri ile evli ve iki tanesi de evlenmeden birlikte yaşıyorlar. Ayrıca, bisikletçi Hanka Kepfernagel da antrenörü ile evlenmiş. Unutmadan, ABD’li pentatloncu Jackie Joyner Kersee de antrenörü ile evli.

Eğer bir ilişki sonunda böyle evliliklere ve güzel birlikteliklere gidiyorsa ve bundan da sporcular mutlu oluyorsa, hariçten gazel okuyanlara da çok fazla söz düşmese gerek. Ayrıca, bu yazıları yazanların biraz da iğneyi kendilerine batırmaları gerekir. Bilmem anlatabildim mi.