| Posta

BİRLİK VE BERABERLİK

Yavuz Kocaömer Posta

Sevgili engelli dostlarım;

Ülkemizin zor günler geçirdiğini hepimiz biliyoruz. Son ekonomik gelişmelerin önümüzdeki orta vadeli dönemde ülkemizde yaşayan insanlarımızı olumsuz yönde etkileyeceği bir gerçek. Sizler, bu ülkede en dar anlamdaki aile çevreniz dahil, en az 30 milyon insanımızı temsil ediyorsunuz. Bu, ülkemizin nüfusunun nerede ise yarısı demektir. Dolayısıyla, sizlere de böyle günlerde önemli görevler düşmektedir.

Bu günlerde söyleyeceğimiz sözler, göstereceğimiz tepkiler, ülkemizin geleceği bakımından her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir.

Siyasetçiler

Yapılan kamuoyu araştırmalarında, insanlarımızın yüzde 50’sinin hiçbir partiye oy vermeyi düşünmediği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu, doğru değildir. Bu ülke hepimizin. Bugün siyasetçi dediğimiz insanları bizler seçerek TBMM’ye gönderdik. Dolayısıyla onlar bizim temsilcilerimizdir. Yanlış yapmış olabilirler. Ancak, bir an düşünelim. Bugünkü siyasetçilerimize güvenmezsek, bir sonraki seçimde onların yerine gelecek olanlar, başka bir ülkeden mi ithal edilecekler? Yoksa uzaydan mi gelecekler? Bugün TBMM içindeki temsilcilerimiz, bizlerin birer yansımasıdır. Onlar da bizim içimizden çıkmışlardır. Onlar gidebilir, yerine yine bizden insanlar gelecektir. Günahıyla, sevabıyla bu ülkede yasayan insanlar, yine bu ülke insanlarının sorunlarına çare bulacaklardır. Bu bakımdan, tepkilerimizde çok dikkatli olmamız gerekir.

Dürüstlük

Ülkemizde artık dürüstlük bir meziyet olmaktan çıkarılmalıdır. Dürüstlük, hiç kimsenin tekelinde olmamalıdır. Böylesine büyük bir toplumda dünyanın her ülkesinde olduğu gibi dürüst olmayan insanlar her zaman ortaya çıkacaktır. Önemli olan, ülkesini seven, bu ülkenin geleceğine bel bağlamış çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini düşünen siyasetçilerin, iş adamlarının, bürokratların sayısının daima fazla olmasıdır. Bu durum ülkemizde fazlasıyla mevcuttur. İnsanlara güvenmemekle, onları hareket edemeyecek hale getirebilirsiniz. Bundan da hepimiz zararlı çıkarız.

Rahat bırakalım

Şu anda görevde olan insanlar, yaşadıkları acı deneyimlerden sonra, çok daha dikkatli olacaklar ve kısa sürede ekonomimizde düzelme yeniden başlayacaktır. Buna inanmak zorundayız. Umutlarımızı yitirdiğimiz zaman, hiçbir sey yapamayacağımızı, bu ülkede en iyi bilen insanlar sizlersiniz. Eleştirilerimizde insaflı olmak ve demokratik çerçeve içinde konuları fazla abartmadan, olayları izleyip, olumlu tepkilerimizi koyma zamanıdır.

Gün, birlik ve beraberlik içinde bulunma günüdür. Çevredeki dostlarımıza, aile fertlerimize, önümüzdeki dönemin hiç değilse bir müddet bazı zorluklarla geçeceğini ama Türkiye’nin önünün çok aydınlık olduğunu anlatmak zorundayız. Dışarıdan bakıldığında, tarihimizden gelen büyüklüğümüz dolayısıyla, bir çok ülkenin bizleri çekemediğini, yolumuza her fırsatta taş koyduğunu, nerede ise her gün izlemekteyiz. Bu tip Türkiye düşmanlarına fırsat vermemek için, hem iç barışı korumak, hem de birbirimizi saymak zorunda olduğumuzu unutmamamız gerekir.