| Milliyet

DEVLET VE SİVİL TOPLUM

5 Temmuz 2003 tarihli yazımızda Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Ali Şahin ve Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekili Mehmet Atalaya seslenerek, Avrupa 2.si olan 26 Yaş Altı ve Bayanlar Tekerlekli Sandalye Milli Takımımızın spor sandalyelerinin olmadığını, ülkemizin ekonomik durumu dolayısıyla spor bütçelerinin son derece kısıtlı olduğunu, ama böyle önemli ve gelecek vadeden bir konuda, ellerinden geleni yapacaklarından şüphe etmediğimizi dile getirmiştik.

Aynı gün GSGMden arayarak konuya olumlu bakıldığını, bunun için gerekli olan çalışmaların başlatılacağını ancak spor federasyonlarının bütçesi dolayısıyla özel bir fondan karşılanacak bu sandalye bedellerine (TESYEV) Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı`nın da katkısı olup olamayacağını sormuşlardı. Verilen olumlu cevap üzerine, şu anda dünyanın en iyi spor sandalyesi olduğu belirtilen QUICKIE marka, Amerikan malı sandalyelerin sipariş edilmesine karar verildi. Ankarada toplanan Milli Takımlarımızın ölçüleri alındı.

Spor sandalyeleri, eğer bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bir insana, üzerine uygun olarak dikilen elbiselere benzer. Sporcunun engeli, puan durumu, boyu, kilosu, hareket yeteneği göz önüne alınarak, her biri için ayrı ayrı özel olarak üretilir. Toplam 24 adet sandalye şu günlerde Türkiye`ye gelmek üzere. Bu sandalyelerin yaklaşık 55 milyar lirasını Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü karşılarken, 35- 40 milyar lirasını da TESYEV (Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı) karşılayacak. Bu para da, 16 Ağustos günü İstanbul LAİLA daki işletmelerin bir gecelik gelirlerini bağışladıkları fondan kullanılacak.Sandalyeler, Aralık ayı ortasında yapılacak bir törenle Ankara`da Milli sporcularımıza teslim edilecek. Türkiyede örneğine az rastlanan devlet-sivil toplum örgütü dayanışma ve birlikteliğinin güzel bir örneği sergilenecek.Bunları dile getirip yazdığımız zaman, bazı spor yazarları gazetelerdeki, internetteki köşelerinde, şu andaki GSGM ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı`nın çalışmalarına destek olduğumuz için bize “Yalaka” diyorlar.

Artık herkes bilmelidir ki, bu satırların yazarının kimseye “yalakalık” yapmaya ihtiyacı yoktur. Bunları yazıp söyleyenler bizi kendileri ile karıştırıyorlar mutlaka. Ancak, bu ülkede güzel yapılan şeyleri dile getirmek, bunları yazmak, bu güzel insanların davranışlarını okuyucu ile paylaşmak “Yalakalık” ise, biz bu”Yalakalığı!” seve seve yapmaya hazırız. Yeter ki devletteki sorumlularımız, siyasilerimiz, engelliler konusunda ellerinden geleni yapsınlar.