| Posta

ELLER AYA, BİZ YAYA

Yavuz Kocaömer Posta

Sizlere bu hafta, batı ile aramızdakı göze çarpan bazı farklılıklardan örnekler vereceğim.

Amerika cennet

49 milyon 150 bin engelli insanın yaşadığı Amerika’ya “Engelliler Cenneti” diyorlar. Nedeni gayet basit: Bir tekerlekli sandalye bağımlısı, Amerika’da tek başına evinden çıkabiliyor, sokakta dilediği ulaşım aracına binip gideceği yere gidiyor, oraya vardığında, yine hiç kimseye ihtiyaç duymadan işinin oldugu binaya, tiyatroya, sinemaya, kütüphaneye, kısacası her türlü yapıya rahatça girip çıkabiliyor. Çünkü Amerika’da yapıları şehir planlamalarında, insanlardan önce engelli düşünülüyor.

Bizdeki durum mu? Onu da siz takdir edin. Amerikan engellileri için yaşadıkları ülke bir cennet. Bizim engellilerimiz için, bu güzel ülkemizin ne olduğuna siz karar verin!

17.5 milyon dolar

Boston’da, 34 yaşındaki Cefri Gaht, bir gün bisikleti ile dolaşırken, bir firmanın caddeye açılan kapısı aniden yüzüne çarptı. Bisikletin üzerinden uçan Cefri yüz üstü caddeye düştü. Bir çok kemiğinin kırılmasının yanı sıra, beyninde bazı hasarlar meydana geldi. Cefri bugün tekerlekli sandalyeye mahkum ve vücudunun sol tarafını hareket ettiremiyor.

Açılan dava geçen hafta sonuçlandı. Mahkeme, ilgili firmayı 17.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum etti. Cefri’nin avukatları, kendisinin yaşamının sonuna kadar 24 saat devamlı bakıma ihtiyacı olduğunu kanıtladılar. Firma ise bu işten güvenlik firmasını sorumlu tutmuş.

İste Amerika’da insan hayatına verilen değer ve yasalar. Ya bizde benzeri bir sey olsaydı, eminim o firmanın kapıcıları, korumaları, bisikletten düşen adamı “önüne bak” diye bir de dövmeye kalkarlardı. Ne dersiniz?

Devlet dediğin

Almanya’da, geçen hafta engelliler yasasının da içinde bulunduğu, sosyal yasalarda yeni bir dönem başladı. Kabine tarafından kabul edilen yasa, 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek. Buna göre, artık Almanya’da yaşayan 8 milyon engelli insan, devlet kapılarında çok daha rahat edecek. Toplam yedi organizasyon tarafından yapılan yardımlar tek bir merkezden idare edilerek, engellilerin oradan oraya basvurmaları önlenecek.

Bu arada en önemli husus, bu yasa ile birlikte, bir tekerlekli sandalye bağımlısı, her gün işine gidip gelirken, devletten bir refakatçi isteyebilecek. Aynı şekilde, bir görme engelliye devlet, kendisine gerekli kitapları okuyacak bir yardımcı verecek. Veya bir işitme engelli, bir doktor muayenesi sırasında, sağırlar dilini kullanan bir tercümanı devletten isteyebilecek. Eskiden rica minnet yapilan bu işleri, artık devletin engelli vatandaşlarına karşı yerine getireceği hizmetler şeklinde , bir sorumluluk haline gelecek. Böylece, engelliler de bir dönüm noktası yasayacak.

Bizdeki duruma baktığınızda ise, ÖzürlülerİIdaresi’nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı, iki yıldır bir yasayı henüz yürürlüğe sokacak hale getiremedi. Kaldi ki, söz konusu bu yasa çıksa dahi, bu güne göre pek çok fazla bir değişiklik de olmayacak. Önümüzdeki haftalarda bu yasayı inceleyeceğiz.

Bize yazın

İşte size üç örnek. Bu güzel ülkemizde engellilere reva görülen davranışı bu konudaki duyarsızlığı, engelli dostlarımız hepimizden fazla içinde hissediyor ve yaşıyor. Bakın çengelli panodaki mektuplara, zaten ne durumda olduğumuzu daha iyi anlarsınız.

Engelli dostlar, bizi aramaktan, yazmaktan çekinmeyin. Önümüzdeki haftalardan itibaren sizlerin sesine daha çok yer vereceğiz. Siz sesinizi ne kadar yükseltirseniz, ülkemizdeki engelli insanlar da o kadar daha çabuk rahata ve huzura kavuuşurlar. İnsan olmanın, kendilerine değer verildiğinin keyfini yaşarlar ve en önemlisi, sizlerden sonra gelecek nesillere daha rahat bir yaşamın temelini atmış olurlar.

Dünya döndükçe, muhtelif nedenlerle engelli insanlar, hem de sayıları küçümsenemeyecek sekilde var olacağına göre, görevimiz yalnız bu günü kurtarmak değil, gelecek engelli nesillere de daha aydınlık, daha mutlu, daha huzur dolu günleri sağlamaya çalışmak olmalıdır