ENGELLİLİK ONUR AYI KUTLANIYOR BİLİYOR MUSUNUZ?
| Posta

ENGELLİLİK ONUR AYI KUTLANIYOR BİLİYOR MUSUNUZ?

Engellilik onur ayını hiç duydunuz mu? Bu ayın bayrağı olduğunu biliyor muydunuz? Belki aranızda duyanlar vardır. Hayatını ve tüm ilgi alanlarını neredeyse engellilere adamış biri olarak benim bu aydan çok geç haberim oldu.

2015’TEN BERİ KUTLANIYOR

Başkan George H.W. Bush, 26 Temmuz 1990’da engelli insanlara karşı ayrımcılığı yasaklayan önemli bir yasa çıkarıyor. Adı, Engelli Amerikalılar Yasası (ADA). Aynı yıl, Boston, ilk Engelliler Onur Günü’nü düzenliyor. Engelli Onur Günü ulusal olarak tanınmasa da Los Angeles, New York City, San Francisco, San Antonio ve daha pek çok kentte geçit törenleri düzenleniyor. 2015 yılında, New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, ADA’nın 25’nci yıldönümünü kutlamak için Temmuz’u Engelliler Onur Ayı’nı ilan ediyor.

BENZERSİZLİĞİ ONURLANDIRMA ŞANSI

America’s Disability Community’ye göre bu ay, her insanın benzersizliğini, ‘insan çeşitliliğinin doğal ve güzel bir parçası’ olarak onurlandırmak için bir şans.

Jessica Ping-Wild engellli hakları savunucularından.

ÖZEL İHTIYAÇLARI UNUTUN

Engelli hakları savunucuları, engellilerle ilgili bir şeyler anlatılırken, ‘özel ihtiyaçlar’ demeyi bırakmanızı istiyor. Çünkü artık bunun da bir ayrımcılık olduğu savunuluyor. Tiffany Yu için Engellilik Onur Ayı’nın engelini hayatının ayrılmaz bir parçası olarak kabul etmekle ilgili olduğunu söylüyor. Bu ay, Anthony Rios için ise, engelinin onu daha kötü değil, farklı kıldığını kabul etmekle bağlantılı.

‘ACIMANI DEĞİL, GURURUNU İSTİYORUZ’

Görme engelli olan Rios, ailesinin ve yetişkinlerin engelinden sanki bir hastalık ya da yükmüş gibi bahsettiğini duyarak büyüdüğünü söylüyor. 10 yaşındayken annesinin dua ettiğini ve Tanrı’ya oğlunu neden körlükle lanetlendiğini sorduğunu hatırlıyor. Rios, yaşlandıkça ve engelliler topluluğu içinde arkadaşlar buldukça, görme engelini kabul etmeyi ve gelişmeyi öğrendiğini, her temmuz ayının başkalarının sempatisine ihtiyacı olmadığını, sadece engelinin kabulüne ihtiyacı olduğunu hatırlattığını dile getiriyor. Ve şöyle sesleniyor: “Biz senin acımanı istemiyoruz. Senin gururunu istiyoruz.”

‘SONUNDA KABULLENDİM’

Tiffany Yu, 9 yaşındayken kollarından birini felç eden ve babasının kaybıyla sonuçlanan bir trafik kazası geçiriyor. Yu, yıllarca uzun kollu gömlekler giyerek ve kaza hakkında konuşmayı reddederek engelini saklamaya çalışıyor. Daha sonra travma sonrası stres bozukluğu geliştiriyor. Sonunda iyileşmeyi ve kendini kabul etmeyi seçiyor. Tiffany, “Sadece engelli olmakla kalmadım, aynı zamanda bir ebeveyni kaybettim ve çocukluk travması yaşadım. İyileşme sürecimin büyük bir kısmında gerçekten kim olabileceğimi ve kim olduğumu tam olarak deneyimlediğimi düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Engelilik Onur Ayı’na özel tasarlanan bayrak.

‘HERKES FARKLI DENEYİMLİYOR’

Jessica Ping-Wild, Engelliler Onur Ayı’nı kutlarken, insanları engellilerin seslerini dinlemeye ve güçlendirmeye çağırıyor. Topluluğun, yeterince temsil edilmediğinden ve yeterli özen gösterilmediğinden zarar gördüğünü söylüyor. Ping-Wild, uzuvların az gelişmesine veya yokluğuna ve büyük cilt lekelerinin iltihaplanmasına neden olan nadir bir kalıtsal bozukluk olan child sendromuna sahip. Engelli Onur Ayı, onun için engelli insanların seslerini yükseltmeye odaklı. Bu ayı kutlamanın önemli olduğunu, çünkü cildi hakkında iyi hissetmeyi hak ettiğini ve herkesin engelliliği farklı deneyimlediğini söylüyor. Ping-Wild, topluluğun çeşitli olduğunu ve herkesin farklı bir sesi duymaya hakkı olduğunun da altını çiziyor.

‘DAHA ÇOK SES ÇIKARALIM’

Ping-Wild konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Bana göre ‘engelli gururu’ çok şey ifade ediyor. Bu, engellilerin doğuştan sahip oldukları öz değerlerini beyan etmeleri için bir şanstır. Bu genellikle toplum dışındaki bireyler tarafından yapılmaz. Engelliler topluluğu için bir araya gelme ve yükselme şansıdır. Birbirimizi güçlendirelim. Aslında en önemlisi engelli adaleti mücadelesinde hepimizin daha çok sesini çıkarması.

Tiffany Yu

KÜLTÜREL DAMGA DAHA KÖTÜ

Engellilik çoğu insanın düşündüğünden daha geniştir; fiziksel, zihinsel, görünür veya görünmez olabilir. Engelli olmayan insanlardan engelliliğin kötü bir şey olmadığını kabul etmeleri istenir. Engelilik hayatın doğal bir parçasıdır ve kutlanmalıdır. Bazıları engellilik gururu kavramını özellikle sevmez. Ben birini utanmamaya ve kim olduğu konusunda mazeretsiz hissetmeye teşvik eden herhangi bir şeyin kötü bir şey olamayacağını savunuyorum. Bir de mücadele etmesi gereken kültürel damgaları olanlar var; Allah’ın bir cezası olarak görülebileceği için engelli çocuğa sahip olmaktan utanabilecek aileler unutulmamalı.

‘HAKLARIMIZI SAVUNALIM’

Bu nedenle haklarımızı savunmamız çok önemli. Çünkü engelli olmayan insanlar, dünyanın gerçekte ne kadar engelli olduğunu anlamıyorlar. Bu aslında engelli algı farkı. Tutumlardaki değişimin yavaş olmasının en büyük nedenlerinden biri. Toplum, engelli herkesin tekerlekli sandalye kullanıcısı olması gerektiğine inandırıldı. Engelliler topluluğuyla ilişki kurmanın, zihinsel sağlık sorunları veya gizli rahatsızlıkları olanları anlama ve onları yargılanma korkusu olmadan engellerini açıklama konusunda rahat hissetmeleri için teşvik etmenin daha iyi yollarına ihtiyacımız var.” Ben temmuz ayı boyunca kutlanan Engellilik Onur Ayı’nı sevdim.