ENGELSİZ YAZILAR

Birkaç hafta önce Samsun’dan Mete Kahraman isimli kardeşimden bir mail aldım. Gelin birlikte okuyalım: “Öncelikle sizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, yeni yılın size sağlık, mutluluk getirmesini diliyorum. Onlarca mesaj ve mektup aldığınızı biliyorum. Vaktinizi almak istemiyorum. Ancak iyi niyetinize sığınarak, sizin için küçük, benim için çok büyük bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. İlginize şimdiden teşekkür ederim.

Ben Samsun’da yaşayan, 27 yaşına kadar sağlıklı -yani en azından fiziksel olarak- normal bir yaşam sürerken, geçirdiğim deniz kazası sonucu 20 yıldır omurilik felçli olan biriyim. Son 10 yıldır da her hafta kesintisiz farklı, yüzde 98 ağır engelli, “Acımak sizin, susmak bizim suçumuz” sloganıyla, daha çok engelli olmayan kesimlerde farkındalık yaratmak amacıyla ‘Engelsizsiniz’ adıyla bir internet üzerinden program yapıyorum.

‘Amacım farkındalık yaratmak’ 

Yakın zamanda bütün yaşadıklarımın harmanlanmış hali olan ‘Engelsiz Yazılar’ adlı bir kitap yazdım. Buradaki amacım da sonradan engelli olmak ve engellilerin yaşadıklarını mizahla karışık anlatmak. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki, amacım sadece farkındalık yaratmak. Belki sizin gibi güzel insanların sosyal hayatta vermiş olduğu büyük mücadeleye çölde bir kum tanesi kadar katkısı olur ya da en azından bizim yaşadığımız sorunları bizden sonraki engelliler yaşamaz ve yaşam kaliteleri daha adil, en azından sıradan bir vatandaş kadar olur.”

Saygılarımla Mete Kahraman / Samsun

Biraz da kitaptan bahsedelim 

Mete Kahraman bana ‘Engelsiz Yazılar’ isimli kitabını da göndermiş. Yaşadıklarını ve duygularını anlatan çok güzel bir kitap. Kitaptan bazı örnekler vermek istiyorum. Önce kitabın editörü Özgün Enver Bulut’un yorumuyla başlayalım daha sonra da kitaptan iki bölüm alalım: “Çiçeklere veriyorum, dedim. Adam gülerek, “Nasıl yani!” dedi. “Ağabey, çiçekler büyüyor, anason kokuyor, ben de ara sıra gidip onları kokluyorum, bana iyi geliyor” dedim diye cevap verdim.

“Hadi ordan, ciddi misin?” dedi. Başka bir şey demesine fırsat vermeden, “Garip olan ne? Çiçeklere verince normal, ben içince garip, öyle mi?” diyerek kapıdan çıktım.” Engellilere bakınca, insanlar onların zekasında da sorun var sanıyorlar. Oysa engelliler de türlü türlü. Evet, zihinsel engelli olanlar da var, ancak her engelli zihinsel engelli değil. Öyle bakanların zihinleri bulanık ve sorunlu. Mete, ziraat fakültesi mezunu ve iş gücü olan biriydi. İnsanların bakış açısı ne yazık ki engellilere karşı böyle.

‘Engelsiz Yazılar’ın muradı biraz da bu önyargıları kırmak. Pırıl pırıl bir zeka ve hâlâ üretmeye devam ediyor Mete Kahraman. Kitabındaki bir dileğiyle yazıyı bitirmek isterim. “Yaşadıklarımı duyduklarımla yoğurarak ve bunları programa taşıyarak, oldukça insan biriktirdim. Şimdi düşünüyorum da… Olması gereken yerle, gelebildiğimiz nokta arasında, elli yaşında bir filin yürüme mesafesi kadar gidebilmiştik. Ama yaşıyoruz. Özlemimiz, daha iyi, daha güzel, daha adil bir dünya…”

‘Hayatı paylaşmak’ 

“Bulunduğunuz, yaşadığınız yerde engelli dernekleri, vakıfları vardır. Hepsi gönülden, candan insanlardır. Bahane üretmeyin! Bir seferlik vakit ayırıp onları kısa bir süreliğine de olsa ziyaret edin. Kocaman yürekli insanlardır hepsi! O kocaman yüreklerini sizinle paylaşmak için can atacaklardır! Önce siz de yüreğinizi paylaşın onlarla.

Daha sonra gerçekten içinizden gelirse yardım ve destek olursunuz! Orada olmanız bile onlar için en büyük destektir. Gidince bunu anlayacaksınız. Ancak lütfen onları tanımadan, yaptıklarını görmeden yardım yapmayın. Her zaman olduğu gibi siz bir adım atın yeter. İnanın, biz size engelimize rağmen koşarız. Lütfen adımlarınızı arttırın.”

‘Engelli manifestosu’ 

“Engellilerle ilgili özel günlerin bir kutlama değil, farkındalık günleri olduğunu kabul ettirmeliyiz. Böylece birbirimize bir “Merhaba” demiş oluruz! Böylece hayat bayram olur belki de!”

ÇENGELLİ PANO

‘MEKTUP VE KİTAP GÖNDERİR MİSİNİZ?’

• 45 yaşındayım, 4 yıldır cezaevindeyim ve 6 yıl daha cezam var. Burada bizlerin tek tesellisi ve dert ortağı kitaplar ve mektuplar. Bu nedenle kendime mektuplaşacak bir dert ortağı arıyorum. Sizlerden okumuş olduğunuz kitapları göndermenizi rica ediyorum. Ümit Yıldız L Tipi Kapalı C.İ.K. Kalkandere / Rize
• Uzun zamandır cezaevindeyim. 34 yaşındayım, Bursalı’yım. Cezam uzun, mektuplaşmak isteyen herkesten mektup bekliyor ve arkadaş olmak istiyorum. İlyas Uylaşer 2 no’lu T TİPİ K.C.İ.K. / Bandırma