| Milliyet

HALİÇ’TE KÜREK YARIŞLARI

Nereden çıktı bu kürek yazısı demeyin. Bu satırların yazarı eski bir kürekçidir. 1960lı yıllarda Anadoluhisarıda vasat bir kürekçi olarak ekip arkadaşlarının da desteğiyle İstanbul ve Türkiye şampiyonu bile olmuştur.

Kürek sporu ülkemizde birçok amatör dal gibi hak ettiği yeri bulamamıştır. 1960lı yıllarda yarışlar için Kartala , Herekeye ve hatta sahilde Samatya kıyılarında, Beykozdaki parkurda yarışırdık. Tüm Avrupa ve Dünya, durgun göl ve benzeri sularda çalışırken, bizler denizdeki dalgalarla boğuşarak bu sporu yapmaya çalıştığımızdan, Avrupa ve Dünyada pek fazla söz sahibi olamadık. Bugün baktığımızda da çok değişen bir şey yok. Durgun suda yapılması gereken bu spor, Sapanca Gölüe sıkışıp kalmış.

Şimdilerde ise, hiç değilse durgun su olması bakımından bu yarışmalar Haliç e yapılmaya çalışılıyor. Ülkemizdeki 18 kürek kulübünden 11 tanesinin İstanbulda olduğunu da unutmamak gerekir. Ancak Haliçin parkuru 1.250 metre. Oysa uluslararası standart, parkurun 2000 metre olmasını gerektiriyor.

Aslında Haliç e bu yarışmalar yapılabilir. 2000 metrelik parkur da yapılabilir. Bunun için de şu anda hiçbir işe yaramayan bir pas yığını halindeki eski Galata Köprüsü en büyük engel. Bir taraftan köprünün altı sokak çocuklarına ve kimliği belirsiz kişilere barınak yeri olmakta, diğer taraftan da bir anda tüm Dünyaın ilgisini çekecek bir kürek parkurunun da kazandırılma şansı ortadan kalkıyor. Eğer bu köprü iki yakaya çekilip açılırsa, burada Avrupa ve Dünya şampiyonaları bile yapmak mümkün.

Bilmiyoruz, Anakent Belediye Başkanımız Sayın Ali Müfit Gürtuna bu konuda ne düşünüyor ? Haliç ile ilgili bu kadar proje üretilirken, hem ülkemizin, hem İstanbulumuzun daha fazla tanınmasına yardımcı olacak, hem de ülkemizdeki kürek sporunun geleceğini kurtaracak bu proje acaba yürürlüğe girebilir mi ?