| Milliyet

İKİ OYUN TEK BİR RUH

Amerika’nın Chicago kenti 2016 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na aday kentlerden biri. Çok kısa bir süre önce, kısa bir tanıtım filmi hazırladılar. Filimde, İngiltere Olimpik Takım Basketbol oyuncusu Chicago Bulls‘da oynayan Luol Deng ile Galatasaray’da spor hayatına devam eden Amerika Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takım oyuncusu Matt Scott tekerlekli sandalyede (birlikte çıkıyorlar) ve Matt soruyor : “Olimpiyat ile Paralimpik Oyunları arasında ki fark nedir ?” Filmin devam eden bölümünde antrenman yapıyorlar, potalara şutlar atıyorlar ve Matt şunları söylüyor :

– Aynı zemin, Aynı amaç, – Aynı top, Aynı tutku, – Aynı alan, Aynı gururu yaşamak O zaman Olimpik ve Paralimpik arasındaki fark nedir ? – HİÇBİR ŞEY

Paralimpik Oyunları olmadan Olimpiyat olmayacağını en iyi anlatan filmlerden bir tanesi. Tüm dünyada olimpiyatlara aday kentler, Paralimpik Oyunlarının vazgeçilmezliğini anlamışken, İstanbul’ da bu durum henüz söz konusu değil. Türkiye Mili Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı hala “Adaylık başvurusu bizim yetkimizdedir. Başvururuz, daha sonra Paralimpik Komitesi gelir uzman olarak çalışır” diyor. Ve defalarca yazdığımız gibi bir noktayı unutuyor. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi “İstanbul’da Paralimpik Oyunları düzenlenemez” raporu verdiği zaman, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin o baş vurusu kabul dahi edilmiyor.

Önümüzde 2020 Olimpiyatlarına aday olmak için daha 2 yıl var. Herkes aklını başına almalı, eğer gerçekten İstanbul’da olimpiyat yapmak isteniyorsa, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Mili Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi bir araya gelerek birlikte çalışmak zorundadırlar. Aksi halde, insanlarımızdan vergi olarak toplanan paralar, yine bazı beylerin yurtdışı seyahatlerinde Business Class da uçup, 5 yıldızlı otellerde kalmalarından başka bir işe yaramaz. Bu konuda da Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Faruk Nafiz Özak‘a görev düşmektedir. Aksi halde İstanbul’da olimpiyat hayal olur. Ve hassas, insancıl yapısı ile tanıdığımız Sayın Özak’da bir gün çok üzülür.