| Milliyet

JUPP DERWALL’DEN DERS

Son haftalarda hep Jupp Derwalli yazıyorum. Birlikte yaşadıklarımız o kadar çok ve o kadar unutulmaz şeyler ki haftalarca da yazabilirim.

Jupp Derwalli 1986 yılında futbol dışında tanıdım. Almanya`da Türk – Alman Genç Sporcuları Kaynaştırma Derneği yönetim kurulu üyesi iken. O zamanki Alman Cumhurbaşkanı Von Weizaecker tarafından desteklenen, onursal başkanlığını o tarihteki Federal Alman Spor Teşkilatı Başkanı ve Schleswig Holzstein parlamentosu sözcüsü bay Hansen`in yaptığı derneğin yönetim kurulunda Jupp Derwall ile birlikte çalıştık.

Amaç; her branştan genç Alman sporcularını iki haftalık sürelerle Türkiyeye göndermek, buradaki gençlerimizle kaynaştırmak ve böylece Almanya`da artmaya başlayan Türklere karşı ön yargıyı azaltmaktı.

İki yıl her şey çok iyi gitti. Sonra bir takım Alman üyeler derneğe politika bulaştırmaya kalkınca önce ben, sonra Jupp Derwall istifa etti ve dernek de kapanmak zorunda kaldı.

1992 senesinin Aralık ayında Jupp Derwallden bir mektup aldım. O tarihten bir süre önce Solingen`de Doğu Alman kaynaklı Neo – Naziler 6 Türk vatandaşını yakarak öldürmüşlerdi. Mektubun, Jupp Derwallin futbol adamlığı dışında insanlığını ve belki de futboldaki başarısını borçlu olduğu karakterini yansıtması bakımından birkaç cümlesini aynen çevirerek aşağıda yazıyorum:

“Yavuz, son aylarda seni ve müşterek çalışmamızı çok sık düşündüm. Hem sen, hem ben, ama hem de Alman devleti bence vicdan azabı çekmelidir. Bu dünyadaki bütün maddi değerler ülkemizdeki yabancı insanlarımızın korunması için harcanmaya değer olmalıydı. Alman vatandaşlarım adına utanıyorum. Hele böyle feci bir olayın bugün özgürlük içinde yaşayan Doğu Almanya tarafından kaynaklanmasını içime sindiremiyorum. Biz bu çabaları gösterdiğimizde Federal Alman Hükümeti şu olacakları hissedebilseydi herhalde iki ülke için de yararlı olacak bir eser ortaya çıkarmış olabilirdik. Aynı sitemlerim ve eleştirilerim Özal Hükümeti için de geçerli. Yurt dışında yaşayan insanlarını korumak ve kollamak adına çok fazla bir şey yaptıklarına inanmıyorum. Seninle uygun göreceğin her türlü projenin içinde sonuna kadar çalışmaya hazırım.”

İşte dünya futbolunun devleri arasına giren, ülkemizdeki modern futbolun temellerini atan, bugün futbolumuzun gelişmesi bakımından çok şey borçlu olduğumuz Jupp Derwall`in insani değerlere bakış açısının bir başka örneği.