KAYA GİBİ SÖZLER

Kaya Çilingiroğlu hem, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Yönetim Kurulu hem de Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Üyesi. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın Mütevelli Heyeti’nde de yer alıyor. ‘Paralimpik Türkiye’ dergisine röportaj veren Çilingiroğlu, ‘Kaya gibi sözler’ söyledi. Gelin birlikte okuyalım…

 ‘Federasyonda da çalışıyorum’

Kaya Çilingiroğlu’na engelli sporlarıyla nasıl tanıştığını sorduk. “Yavuz Kocaömer ” dedi ve şöyle devam etti: “Engelli sporlarıyla Yavuz Kocaömer sayesinde tanıştım. 15 sene önceydi. Kocaömer, bana engellinin ne olduğunu anlattı. Çünkü bu ülke insanının büyük çoğunluğu gibi ben de pek bilmiyordum. TESYEV Vakfı’ndan söz etti. Kendisiyle 4 saat konuştuk. Hemen işe koyuldum. Başlangıçta 85 çocuğa burs temin ettim. Sonra beni yönetime aldı. Bir dönem anlaşmazlık oldu, istifa ettim. Sonra barıştık. Kendisi çok sevdiğim biridir. Türkiye’de engelliler sporu var olduysa onun sayesindedir. Son yapılan seçimlerde de Demirhan Şerefhan’ın yönetimine girdim. Federasyonda bir şeyler yapmaya çalışıyorum.”

‘Engelliler kendini ifade etmiyor’

Yönetici olarak işin içine giren Çilingiroğlu eleştiriye engelli camiasından başladı: “Engellilere büyük katkılar sağlayan TESYEV gibi bir vakıf var. Ama vakfı twitter’da 1500 kişi takip ediyor! 8.5 milyon engelli olduğunu düşünürsek, TESYEV gibi bir vakfın bu kadar az takipçisi olmaması lazım. Bu da gösteriyor ki, engelliler kendi sorunlarına, kendi kurumlarına sahip çıkmıyor. Yine twitter’dan örnek vereceğim;  75 bin takipçim var. TESYEV’den gelen bir tweti retwetliyorum (Başka birinin attığı twiti hoşunuza gittiyse ve daha çok kişiye ulaşsın istiyorsanız kendi sayfanızdan yayınlamak) Bir Allah’ın kulu onu çoğaltmıyor! 75 bin takipçim arasında hiç mi engelli yok? Mutlaka vardır. Ama kendi sorunlarına karşı duyarsızlar. En azından sosyal medya yoluyla topluma dertlerini anlatabilirler ama yapmıyorlar. Ben bunu sosyal sorumluluk projesi olarak algılıyor ve bu işi yapıyorum.”

Londra’dan 10 madalya

Sözü devlete getirdiğimizde Çilingiroğlu bütçenin yetersizliğinden dem vuruyor: “Güney Kore’nin engelli federasyonunun bütçesi 50 milyon dolar, bizimki 2 milyon euroya bile gelmiyor! Sıradan bir futbolcunun bir yılda kazandığı para kadar bile değil! Bir de bunun üstüne Spor Bakanı çıkıyor, Akdeniz Oyunları’na bütçe yaratmak için, 4.5 milyon liralık bütçemizi 3.5 milyona indiriyor. Bütün federasyonlardan indiriyor ama 10 milyon alan bir federasyondan 2 milyon keserseniz pek fazla etkilemez; 4.5 alandan 1 milyon indirirseniz o federasyona ağır darbe vurmuş olursunuz. Neye göre indiriyorsun? Baktın mı federasyonların durumuna? Sekiz sporcusu dopingli çıkan halterin bütçesi bizden birkaç misli fazla. Golfün bütçesi bizim kadar. Halter, olimpiyattan kaç madalya getirdi, golfte ne gibi büyük bir başarımız var? Ama engelliler her gittikleri organizasyondan madalyayla dönüyor. Londra 2012 Paralimpik Oyunları’ndan 10 madalya getirdiler. Demek ki verirsen, karşılığını alırsın! Olimpiyatla Paralimpik artık bir bütün, etle tırnak gibi. Ama bunu hala anlamayan spor yöneticileri var. TMOK Başkanı Uğur Erdener Paralimpik lafını ağzına almıyor. Türkiye’de Paralimpik’in önemini ve ne olduğunu bilmeyen bir Olimpiyat Komitesi Başkanı var, diğer insanlara daha ne diyebiliriz ki!”

 ‘Artık ön plandayım’

Engelli sporlarında neden pek göz önünde olmadığını sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Ben yapılan amelin gizli kalması gerektiğini düşünüyorum. Bir de engellilerin sırtından reklam yapanlar var. Birkaç kadın toplanıyor kermes filan yapıyor. Topladıkları para 50 bin dolar! Sonra bu kadar para topladık diye basında boy gösteriyorlar. Bunlara kızar, kendimi ortaya koymazdım. Ama Yavuz Kocaömer ön planda olmamın daha iyi olacağı konusunda ikna etti. Bundan sonra engelli sporlarıyla beraber adımı daha fazla duyacaksınız.”

 ‘Engellilerin bizden farkı yok’

Kaya Çilingiroğlu, toplumun engelliler konusundaki algısını da eleştiriyor. Engellilere acınası insanlar diye bakmanın çok yanlış olduğunun altını çiziyor ve şöyle diyor: “Engellilerin bizden bir farkı yok. Tek farkları, vücutlarının bir kısmını kaybetmiş olmaları. Yarın bir gün engelsiz de engelli olabilir. Yine aynı noktaya geleceğim ama burada sorun engellilerin kendisinde. Kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için bütün olmaları gerekiyor. Düşünün, spor bakanı engelli federasyonu başkanına randevu vermiyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Sen kimin bakanısın, neye bakıyorsun? Engelli camiası güçlü olsa, bir baskı mekanizması oluştursa spor bakanı böyle bir şey yapabilir mi?”

‘İstanbul 2020’ye hazır, şansımız fazla’

Sözü İstanbul’un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na adaylığına getiriyoruz. Şansımızın fazla olduğunu söylüyor. Kaya Çilingiroğlu “Bu konuda Tokyo’yla yarışıyoruz. Bu işi onlardan çok istiyoruz. Ayrıca onlar daha önce de düzenledi. Başbakanımız Tayyip Erdoğan bu işe çok önem veriyor. Hızla büyüyen bir ülkeyiz. Almamamız için hiçbir neden yok. Ama Taksim Gezi olayları olumsuz etkileyebilir.” Kaya Çilingiroğlu’na son olarak Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’u engelli sporlarının içine çekmek için bir çabası olup olmayacağını soruyoruz. Şöyle cevap veriyor: “Biliyorsunuz, Galatasaray ile Beşiktaş’ın tekerlekli sandalye şubesi var. İki kulübümüz de bu branşta dünyanın en iyileri arasında. Başka şubeler de kurmaları için teklif götürülebilir. Fenerbahçe bu işe girmedi. Aziz Yıldırım engellilere yardım eden bir hayırsever. Neden kulüpte şube açmadığını sorduğumda, ‘Benden sonrakiler ilgilenmezse bu çocuklar açıkta kalır. Böyle bir duruma düşmelerini istemem’ şeklinde cevap verdi. Trabzonspor’un ise yeni başkanı arkadaşımdır. Kendisine bir teklif ileteceğim. Sanırım kabul eder.”