KİM BU HÜSEYİN AR?
19 Kasım 2006` da Ankara`da Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu`nun I. Olağan Genel Kurulu yapılıyor. Divan Başkanlığına Hüseyin Ar diye biri seçiliyor. Baştan iyi giden toplantı, Divan Başkanı`nın önergeleri birbirine karıştırması dolayısıyla bazı maddeler iki defa oylanıyor. Sıra 9. maddeye geliyor : “Genel Müdürlük temsilcileri ve önceki başkanların talepleri halinde konuşmaları .” Divan Başkanı söz alıyor , “Genel Müdür bildiğiniz gibi konuştu, bu maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler . Edilmiştir.” Eski Federasyon Başkanı olarak yerimden kalkıyorum “Bir yanlışlık yapıyorsunuz. El kaldırdım, beni görmediniz, konuşmayı talep ediyorum” diyorum. Divan Başkanı “Hayır efendim maddeyi oyladım” diyor. “Sayın başkan bu maddenin oylanacak tarafı yok. Genel Müdürlükten veya önceki başkanlardan burada bulunup da konuşacaklar var mı diye soracaksınız ” dediğimde de “Dilek ve temennilerde konuşursunuz” diyerek geçiştirmek istiyor. Israr ediyoruz, itirazımızı kabul etmemekte direniyor. Sonra küçük bir ara veriyor ve tekrar mikrofona gelip “Divan Kurulu Üyeleri ile görüştüm. Yavuz Kocaömer el kaldırmış, görmemişim. Kendisini kürsüye davet ediyorum” diyor ( yapacak başka bir şeyi kalmadığı için ) ve ilave ediyor : “Hava gerginleşiyor. Polise haber verin.”
Yaşanmış hikayeHaydaaaa. Düzgün bir şekilde giden genel kurulda gerilim başlıyor. Kürsüye çıkıyorum. “Şahısları itham etmeyeceksiniz. (Belli ki bir yerlerden talimat almış) İçimdeki bir his böyle konuşmaların olacağını söylüyor “derken sözünü kesiyorum “Sayın Başkan hislerinizi bırakın. İzin verin konuşalım. Eğer herhangi bir kimseyi suçlarsak, o zaman konuşursunuz” diyerek söze başlıyorum. Bu arada “Polis çağırın” sözlerinin gerilimi salona yansıyor, birtakım küçük tartışmalar oluyor. Ama her iki başkan adayı ve taraftarlarının sağ duyulu davranışı sonucunda çağırılan polislere gerek kalmıyor. Ancak bir süre sonra adaylardan biri, beni itham ediyor, hakaret sınırlarını zorluyor. O, ben konuşurken “aslan kesilen” Hüseyin Ar`dan ses yok. İşte Türk sporunda spor adamı geçinenlerden birinin daha yaşanmış hikayesi. Ne işiniz var sizin Divan Başkanlığın`da Hüseyin Bey? Bırakın bu konuda eğitimli insanlara o koltuğu . Siz de mesleğiniz olan mobilyacılığa devam edin. Böylece hiç değilse, Genel Kurullarda ortalığı karıştırmazsınız.
