OLİMPİYAT VE PARALİMPİKTE UMUDUMUZ İSTANBUL 2020

OLİMPİYAT VE PARALİMPİKTE UMUDUMUZ İSTANBUL 2020

Neden yazmıyorsun?

Son zamanlarda okuyucularımız ve dostlarımız hep aynı soruyu soruyor: “2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı neden artık yazmıyorsun?” Yazacak bir şey kalmadı ki… Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinde hiçbir zaman Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na bu kadar yürekten, içten ve somut, olaylara bağlı destek vermedi. Eğer oyunları bu kez de alamazsak, bir daha ne zaman alınır gerçekten bilemiyorum.

Eksikler

Eksik taraflar var mıydı? Tabii ki vardı. Ama her yerde olan eksikler… Üzerine Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin anlamsız ayrımcılığı, kişisel kaprislerin ön plana çıktığı tartışmalar da oldu. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin Yönetim Kurulu’nda boy gösterenlerin hiçbiri, başkanları Uğur Erdener’e “Siz ne diyorsunuz Başkan? Nasıl, insanlar arasında ayrımcılık yaparsınız?” diyemedi. Aynı başkan da meydanı boş bulunca, hem bir gazeteci arkadaşımıza, hem de Sayın Spor Bakanı Suat Kılıç’a, “Canım Paralimpikler o kadar önemli değil, zaten bir tane oyları var, o da Uluslararası Paralimpik Komitesi Başkanı’na ait” demedi mi? “Demedim” diyorsa şahitler var.

Çok şey değişecek

Hasan Arat başkanlığındaki 2020 Adaylık Komitesi, 6 Ocak 2013’de Lozan’da, ‘adaylık kitabını’ IOC yetkililerine teslim ederken, Madrid ve Tokyo’nun aksine, IPC yetkililerini unuttu mu? Unuttu! Daha yazılacak, söylenecek çok şey var. Ama şimdi sırası değil. Umudumuz, isteğimiz ve dualarımız 2020 İstanbul Oyunları’nın Türkiye’ye verilmesi. Bunun için elden gelen her türlü çabanın gösterildiği de artık biliniyor. Eğer oyunlar İstanbul’a gelirse, Türk sporunda hem devlet, hem de sivil toplum örgütleri açısından birçok şeyin değişip, daha medeni ve objektif şekilde ele alınacağından da şüphe etmiyoruz.

Beytullah Eroğlu

Beytullah, 1995 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geliyor. Doğuştan 2 kolu yok. Bir ayağı diğerinden 12 santim kısa. Kardeşleri, kendi ifadesine göre onun eli kolu oluyor. 7 yaşında iken, okulda kendisine yaptırılan özel bir sırada, ayakları ile yazı yazarak okumaya başlıyor. Daha sonra bir televizyon programında dikkatleri çekiyor ve kendisine yüzme sporu ile ilgilenmesi tavsiye ediliyor. 2007’de yapılan I. Karadeniz Oyunları’nda ilk defa büyük bir yarışa katılıp 50 metre serbestte herkesin ayakta alkışlaması Beytullah’ı çok mutlu ediyor. Daha sonra antrenörü ve kendisini bir anlamda keşfeden Osman Çullu’nun antrenörlüğünde yüzmeyi geliştirmeye başlıyor. 2010’da Almanya’da Dünya Şampiyonası elemelerine katılıyor, 50 metre kelebek ve 50 metre sırtüstünde gümüş madalya alıyor. Yine aynı yılın ağustos ayında, Hollanda’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda Dünya 6’ncısı oluyor. Nihayet 2011’de Berlin’de yapılan Avrupa Şampiyonası’nda 50 metre kelebekte altın madalya kazanıyor. 200 metre karışıkta ise, gümüş madalyanın sahibi yine Beytullah oluyor.

Yıldız sporcular

Engelliler sporunda, Beytullah gibi daha nice yıldız sporcularımız var. Sorun ise, her zaman olduğu gibi bu sporcuların gerçek sporcu olduğuna inanmayanlarda. Bulundukları illerde onların spor yapması, İl Spor Müdürlerinin veya valilerin neredeyse insafına kalmış. Bunun değişmesi için de pek fazla çaba gösterilmiyor. Her şeyin başının eğitim olduğu unutuluyor. Bu eğitimin de Spor Genel Müdürlüğü personelinden başlayıp kaymakamlar, valilere kadar uzanması gerektiğini devlet yetkililerimiz henüz anlamış değiller. Umudumuz bu hafta sonu yapılacak oylamada 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın İstanbul’a verilmesi. O zaman engelliler sporlarında da çok şeyin olumlu yönde gelişeceğine yürekten inanıyoruz.

Kimsenin şöhretine, görünüşüne aldanmayınız.

Hz. ÖMER