| Posta

ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI

Yavuz Kocaömer Posta

TESYEV bir süre önce İstanbul’daki 241 özel ilk ve orta öğretim kurumuna mektup göndererek, ücret talep etmeden, uygun bir günde öğrencilerine yönelik programlar yapmak istediğini belirtti. Bu programda, ilgili okulun olanaklarına göre tekerlekli sandalye basketbol maçı veya görme engelli satranççılarla o okulun en iyi satranççılarının karşılaşacağı bir müsabaka yapılması düşünülüyordu. Ayrıca yapılacak panelde de öğrencilere engellilerin sorunları anlatılacaktı. Buradaki amaç, öğrencilere engelliler hakkında bilgi vermek ve görsel bakımdan da yapılacak spor karşılaşmaları ile konuyu onlara sunmaktı. Üzülerek belirtmek zorundayız ki, beklenen ilgi gösterilmedi. Bu, eğitime yönelik bir programdı. Oysa ülkemizde öğretim konusunda çaba gösteriliyor ama eğitime çok fazla önem verilmiyor. Şimdi sizlere birkaç örnek sunacağız.

Ana Bilim Koleji

Ana Bilim Koleji konuya ciddi bir yaklaşım getirdi. Okul Aile Birliği ile yapılan bir toplantıdan sonra, beş görme engelli satranççı ile okulun en iyi beş satranççısı karşı karşıya geldiler. Bu maçlar yapılırken, diğer sınıflardan öğrenciler sessizce salondan geçerek, görme engelli bir insanın nasıl satranç oynadığını bizzat gördüler. Ve sonunda da görme engelli satranççıların kendi arkadaşlarını yendiğini gördüler. Bununla da kalmayan Ana Bilim Koleji, düzenlediği gecenin geliriyle aldığı tekerlekli sandalyeleri bir süre sonra Burhan Felek Spor Salonu’nda ihtiyaç sahiplerine TESYEV vasıtasıyla dağıttı. Bu arada öğrencilerin büyük bir bölümü salona getirilerek, yapılan tekerlekli sandalye basketbol maçını izleme olanağı buldular. Böylece bu çocuklarımız engelli insanların nasıl spor yapabildiğini gördüler.

Batı Koleji

Batı Koleji çağrımıza olumlu yanıt verdi. Kendilerini okulda ziyaret ederek uzun uzun görüştük ve sonra bu programı uygulamaya karar verdiler. Okul Aile Birliği ile yapılacak bir görüşmede programın detaylarının konuşulmasına karar verildi. Okul Müdürü Süreyya Erdoğuş bizi 1 Kasım 2002’de arayıp görüşme yapacağımız günü bildirecekti. Bugün 13 Ocak, hala aramasını bekliyoruz.

Özel Sultan Fatih Lisesi

Çağrımıza olumlu cevap verenlerden bir tanesi de Özel Sultan Fatih Lisesi idi. Kendilerini ziyaret ederek, Müdür Yardımcısı Yusuf Özkaraalp ile görüştük. Bizi çok iyi karşıladılar. Hatta niçin daha önce bu konuda birlikte çalışmadığımıza hayıflandılar. Yeni yılın ilk aylarında benzeri seminer ve gösteriyi okullarında yapmaya karar verdik. Kendilerine duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.

Eyüboğlu Öğretim Kurumları

Bu da maalesef olumsuz deneyimlerimizden bir tanesi oldu. Öğretmen Müge Okur’la görüştük. Program hazırlandı, kendisine görme engellilerle oynanacak satrancın nasıl düzenleneceği, öğrencilerin bunu canlı olarak yaşamaları gerektiği anlatıldı ve programın yapılmasına karar verildi. Program günü engelli arkadaşlarımızla birlikte okula gittiğimizde, konuyla kimsenin ilgilenmediğini gördük. Hatta Müge öğretmen, bizim “Bir program bile göndermediniz” sorumuza, “Siz not aldınız ya” cevabını vererek, bizi de belki bu yaştan sonra öğrenciler arasına kattığını göstermek istedi. Tamamıyla ilgisiz ve ciddiyetsiz bu organizasyonda, kararlaştırılan saatten birkaç saat sonra satranç maçları başladığında, dört kişinin satranç oynadığı ufacık bir masa hazırlanmış, görme engelli arkadaşlarımızdan iki tanesi satranç tahtalarını kucağında taşımak zorunda kalmışlardı. Konuyla ilgisi olanlar bilirler, görme engelliler satranç oynarken yaptıkları hamleleri yüksek sesle bildirirler. Yan yana bir masanın etrafında ne kadar satranç oynanabileceğini artık siz taktir edin.

Öğrenciler yok

Bir süre sonra öğrencilerin ne zaman geleceğini sorduğumuzda, Müge öğretmen, “Size haber vermeyi unuttuk. Okul Müdürü Sema Kan Özkaya, öğrencilerin dersi 10 dakika bırakarak müsabakayı izlemelerine izin vermedi. Önemli değil, sonuçları alıp, daha sonra yapılacak konferansta açıklayacağız.” Yani sizin anlayacağınız, biz bir şeyler vermeye çalıştık ama Eyüboğlu Lisesi idarecileri bunları alamadılar. Genç beyinlerin görerek elde edecekleri deneyimin önemini anlayacak kapasiteye sahip değildiler. Konuya bizim ısrarımız üzerine katılan ama o ana kadar varlığından haberi olmadığımız Genel Müdür Yardımcısı Daryl York ise yapacak bir şeyi olmadığını belirtti. Konferansın yapılacağı salonda, sahneye 10-12 basamak indirildikten sonra bir rampa konmuştu. Yani halk diliyle, altı kaval, üstü Şişhane. Tekerlekli sandalyeli sunuculardan bir tanesi olan Sevgili Şükrü Sürmen ağabeyimizin o merdivenlerden nasıl inip rampayı kullanacağını kimse düşünmemişti. Nitekim de kucakta taşınarak aşağıya indirilip, sonra da rampayı kullanarak sahneye çıktı.

Ödüllü okul

Avrupa standartlarında öğretim verdiği için ödüllendirilmiş bir okul Eyüboğlu Eğitim Kurumları. Ancak, öğretimle-eğitim arasındaki farkı da ortaya koymak gerekir. Okullarda iyi bir öğretim verebilirsiniz ama iyi bir eğitim verebilmek için eğitilmiş idarecilerin olması gerekir. Eyüboğlu Eğitim Kurumları’nda eksik olan herhalde bu. Her türlü olanağı öğrencilere sunan bu okulda eğitimli idarecilerin eksikliği ortaya çıkmıştır. Ders kitaplarını okutabilirsiniz, başarılı öğrenciler de yetiştirebilirsiniz. Ama eğitim verebilmeniz için işini ciddiye alan, eğitimli öğretmenlere ihtiyaç vardır. İşte bu bakımdan Eyüboğlu Lisesi sınıfta kalmıştır.