REZALETİN BÖYLESİ

Yavuz Kocaömer Fanatik

“Vicdanım rahat değil. Altın madalyamı geri veriyorum. Zaten Sydney’e, bu sahtekarları ortaya çıkarmak için gittim.” Bu sözler, İspanyol gazeteci Carlos Ribagorda’ya ait. Ribagorda, İspanyol Zeka Engelli Milli Takımı’nda oynayan diğer dokuz oyuncunun da kendisi gibi sağlam oldugunu iddia ediyor. Hatta bir adım daha ileri giderek, Sydney’de oynanan maçlarda, antrenörlerinin sahtekarlığın ortaya çıkacağı korkusuyla maç sırasında ara sıra “Tempoyu yavaşlatın, rakibe sayı yapma imkanı verin” dediğini belirtiyor.

Sapasağlam olan Ribagorda ayrıca, İspanyolların kazandığı 107 madalyanın bir kısmının engelsiz insanlar tarafından kazanıldığını iddia ediyor. Bunlar arasında, yüzmede gümüş ve masa tenisinde bronz madalyaların tamamının sağlıklı sporcular tarafından kazanıldığını söylüyor. Altın madalyasını bir noter huzurunda geri veren gazeteci, İspanyol Engelliler Spor Federasyonu’nun, devletten daha fazla yardım alabilmek için bu yola başvurduğunu da sözlerine ekliyor. Zira, İspanya’daki mevcut yönetmeliklere göre, olimpiyatlarda madalya kazananlar, bizde olduğu gibi ödüllendiriliyor.

İspanyol Ulusal Paralympics Komitesi soruşturmalara başladş. Ancak, Sydney’de altın madalya kazanan İspanyol Zeka Engelli Basketbol Takımı’nın diğer sağlam oyuncularının da önümüzdeki günlerde kontrolden geçmesi ve ifade vermesi gerekiyor.

Bu arada, İspanyol Paralympics Komitesi’ne, zamanında gerekli kontrolleri yapmadığı için büyük eleştiriler yapılıyor.

Gördüğünüz gibi, insanların bir kısmında kazanmak için her yol mübah. İster engelliler sporunda olsun, isterseniz ülkemizde nüfus sayımlarında, devletten daha fazla yardım alabilmek için insanları ikişer, üçer defa saydıran belediyelerde olsun…