SAĞLAM KAFA FANATİK

Yavuz Kocaömer Fanatik

6 Eylül de Sabancı Spastik Çocuklar Vakfı nın 10.yılını kutlama etkinliği sırasında bir konuşma yapan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Ulu Önder Atatürk ün söylediği belirtilen “sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözünün yanlışlığını, esasen bunu bilimin de reddettiğini anlatmış idi. Daha sonra kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, yanlış anlaşıldığını bir açıklama ile duyurdu.

Biz konuyu iki açıdan inceleyeceğiz. Önce yukarıda belirtilen sözün kim tarafından söylenirse söylensin, doğruluğunun ve yanlışlığının tartışma ortamının Zeka Engelli sporcularımızın ödül töreni olmadığı kesindir. Nitekim, Sayın Ünlü tüm iyi niyetiyle söylediği ve bir açıdan büyük ölçüde haklı olduğu sözler dolayısıyla eleştiriye uğramıştır. Gönül isterdi ki, Sayın bakanımız Ulu Önder in söylediği iddia edilen böyle bir sözün tartışmasını, böyle hassas bir ortamda yapmasın. Öte yandan Sayın bakan, “sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözünün yanlış yere Atatürk’e atfedildiğini, Atatürk ün hiçbir zaman böyle bir cümle sarf etmediğini ve spor tesislerinden bu sözlerin indirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu da tam doğru değildir.

Gerçekten de Büyük Atatürk, “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözünü söylememiştir. Ancak bakın ne söylemiştir. “Esas olan bütün yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir.”

(1937, bkz. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü yayınları, Mustafa Kemal Atatürk isimli kitap. Hazırlayan Mehmet Özel, Güzel Sanatlar Genel Müdürü sayfa 147)

Gerçekte, Atatürk bu sözü kendisi söylememiştir. Bu doğrudur, ancak bir atasözü olan “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözüne sahip çıkmıştır. Bunun doğruluğunu teyid etmiştir. Şimdi irdelenmesi gereken, niçin bu sözü söylemiştir.

Böyle bir iddianın bugün bilim tarafından reddedildiği de doğrudur. Ancak, Ulu Önderimizin bu sözü o zamanlar, yani 1937 yılında her yaştaki Türkler in beden eğitimine önem vermeleri bakımından kullanılmıştır ve o günün koşullarında da çok doğru söylemiştir.

Zira, gelişmekte olan bir Türkiye’de sporun, daha doğrusu beden eğitiminin, insanlara ne kadar yararlı olacağını gözler önüne sermek için bu ata sözüne sahip çıkmıştır. Bugünün koşullarında ise, tabidir ki bu söz tartışılabilir. Ama, yazımızın başında belirttiğimiz gibi, bu tartışmanın veya bu açıklamanın yeri, ülkemize Haziran ayında Amerika da yapılan Special Olympic Dünya Olimpiyatları’nda 26 tane madalya getiren genç, zeka engelli sporcularımızın madalya töreni olmamalıydı. Eminiz ki Atatürk yaşasaydı, bugünün koşullarında bu ata sözüne sahip çıkmazdı. Ancak, zeka engelli sporcuların önünde de bu konuya yorum getirmezdi.