| Posta

SEVGİDE SERBESTLİK SAYGIDA MECBURİYET

Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) yaklaşık 500 engelli öğrencimize eğitim bursu veriyor. Bunun için de ilgili üniversitelerle devamlı yazışmalar yapılıyor. Bu öğrencilerimizin öğrenim gördükleri ilgili devlet üniversitesi sayısı 68. Daha önce de birkaç kez yazdık. Genelde, devlet üniversitelerimizin rektörleri, rektör yardımcıları, dekanları, hatta yazı işleri şube müdürleri, öğrenci işleri daire başkanlıkları, bir sivil toplum örgütü olan Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV), sanki üniversitelerin bir şubesi veya bir bölümü gibi davranıp gönderdikleri yazıların sonuna ‘Gereğini rica ederim’ diye yazarlar. İsimlerinin üst tarafına ‘Saygılarımla’, ‘Hayırlı günler dileklerimle’, ‘Dostane selamlarımla’ gibi bir şey yazmazlar. Çünkü onların egosu çok büyüktür.

YANLIŞ KARARDAN DÖNDÜK

Biz bu tip saygı sınırlarını zorlayan mektuplara genelde cevap vermememize rağmen, 2 sene önce bu tip saygısız yazı gönderen bir üniversitedeki engelli öğrencilere burs vermemeye karar verdik. Ancak daha sonra bu düşüncemizin yanlış olduğunu, orada okuyan öğrencilerin hiçbir günahı olmadığını, bunun sadece o üniversitelerin yöneticilerle ilgili bir sorun olduğunu düşünerek vazgeçtik. Öte yandan, yazılarının sonuna ‘Saygılarımla’ ilavesini yapan öğretim görevlilerimizin ve onların bağlı oldukları üniversitelerin isimlerini aşağıda bilgilerinize sunuyoruz:

1- ANKARA ÜNİVERSİTESİ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergin Dursun Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aziz Tekin Elmadağ Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Ünver Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mitat Koz Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Bıkmaz

2- FIRAT ÜNİVERSİTESİ Özel Kalem Müdürlüğü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil Hasar

3- GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Daire Başkanı Şermin Keleşoğlu

4- HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yıldırım Gülsoy 

5- KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın

6- KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ Köseköy Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Tarcan

7- SİNOP ÜNİVERSİTESİ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl

8- YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Burs Ofisi Burs Bürosu Koordinatörü Prof. Dr. Alev Taşkın Gümüş

SAYGI VE SEVGİLERİMİZİ SUNUYORUZ

Böyle nezaket kuralları içinde, kendilerini dev aynasında görmeyen devlet üniversitelerimizin isimlerini yazdığımız yöneticilerine teşekkür ediyor, saygılarımızı ve kabul ederlerse sevgilerimizi sunuyoruz. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) ‘Sevgide serbestlik, saygıda mecburiyet’ ilkesini kimse unutmasın. Görevi ne olursa olsun, hangi üst kademede, hangi kurumda çalışırsa çalışsın, hiç birimiz birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Ama saymak mecburiyetindeyiz. Taşıdığımız unvanlar, bulunduğumuz makamlar için değil, hepimiz insan olduğumuz için birbirimizi saymak zorundayız.

ÇENGELLİ PANO

`3 çocukla perişanım`

Yüzde 61 engelliyim. Bacağım kalçadan kırıldı, çalışamıyorum. Şekerim, kolesterolüm ve tansiyonum var. Borç içindeyim, 3 çocukla ortada kaldım, perişanım. Hayırsever iş adamlarımızdan yardım bekliyorum. Allah hepinizden razı olsun.

Bünyamin Çirkin Köse Tel: 0542 251 91 76

`KİTAP İSTİYORUM`

1 yıldır cezaevindeyim. Daha 3 yılım var. Buradaki zamanım kitap okuyarak ve üniversiteye hazırlanarak geçiyor. Sizden ricam okumadığınız kitaplarınızı göndermeniz. Şimdiden kitaplarınız ve mektuplarınız için çok teşekkür ederim. Burada zamanımın boşa gitmesini istemiyorum.

Çağrı Ergin T.Tipi Kapalı Cezaevi A-1 Koğuşu / Boğazlıyan

`NEDEN BİZ OLAMADIK?`

İşitme engelli gazeteci adayı kardeşimiz Namık Topçu’nun 11 Aralık 2017 tarihinde bu sütunlarda ‘Koltuklara çivilenmek ve gıcırdama!’ başlıklı yazısını, ayrıca 7 Mayıs 2018 tarihinde ‘Yarışmanın ismi ödül ve ceza olarak değişse…’ yazısını sizlerle paylaşmıştık. Namık Topçu yine bize bir mail göndermiş. Aşağıda sizlerle paylaşıyoruz. “Bu yazdıklarımda yalan var mı? Neden bir olamadık? Neden biz olamadık? Bu hafta yine bizimkiler çıldıracak. Hani mağazaların indirimlerinde kullandıkları bir slogan vardır, ‘Patron çıldırdı’ diye. Bu sloganla indirimi başlatırlar. Bizim de ‘Başkanlar çıldırdı’. Evet, hem de deliye döndüler.

İş vaadi ile kandırıyorlar

Türkiye’de Engelli Sivil Toplum Örgütleri parça parça yani paramparçadır. Gözlem ve tespitlerime göre Engelli Sivil Toplum Kuruluşları adına artık her sokakta bir ‘Dernek’, her mahallede bir ‘Federasyon’, her şehir merkezinde bir ‘Konfederasyon’ tabelası var. Yiyip içen, hiç çalışmamış, üretmemiş, ömrünü o koltuklar üzerinde geçirmiş şarlatanlara sesleniyorum. Her türlü çıkarınız için, engelli hakları savunuculuğu yaparak, bu engelli kardeşlerimizin sırtından gül gibi geçinerek ve gelen maddi bağışlar ve gelirlerle kendi cebini dolduranların ciğerini iyi bilirim. Hele ki en ağrıma giden, engelli bireyleri iş vaadi ile kandırmaları: ‘Ver parayı, vereyim sana iş’

Onlar da suç ortağı

Koltuk sevicilerin hayatına, özgeçmişine bakın! Eğitimlisi desen yok. Okuma-yazma desen yok. Kanun bilmez, nizam bilmez. Yönetimlerdekiler ya ailesi ya da eşi veya yakın dostu. Amaç, kendilerine hesap sorulmayacak şekilde eşeği sağlam kazığa bağlamak. Her türlü ustaca sahtekarlıklarına ortak olanlar da, engelli camiasının ahının ve vebalinin boyunlarında olduğunu unutuyorlar. Çünkü onlar da suç ortağı.

Nasıl bir olalım?

Aktif ve mücadeleci olanları, hele eğitimli ve akademik eğitim almış olanları asla yanlarında istemezler. Eğitimli ve işin ehli insanlar artık kendi köşelerine çekildiler. Diğer engel gruplarında mutlaka bir yazar/gazeteci vardır. Ama işitme engelli birinin ortaya çıkacağını ve bunları yazabileceğini hiç ama hiç akıl edemediler. İşte ben buradayım. Bu tabloya baktığımızda nasıl bir olalım? Nasıl biz olalım? Kararı siz verin. Acı ama gerçekleri yazmaktan asla çekinmem. Sağlıcakla kalın.”

Namık Topçu namiktopcu@gmail.com

 03.12.2018 Posta Gazetesi