| Posta

SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİM

Yavuz Kocaömer Posta

Sizlerin, hepimizin hayatında çok önemli bir yeri vardır. İlkokula başladığımız günden itibaren, okuma yazmadan başlayarak bir çok şeyi sizden öğreniriz. Yıllar geçse de ögretmenlerimizin nasihatleri, tavsiyeleri çoğunlukla unutulmaz. Onları hatırlarız. Ve hayatımızın yönlendirilmesinde sizin rolünüz çok büyüktür.

Ülkemizde engelli nüfusunun önemli bir bölümü çok gençtir. Özellikle akraba evliliklerinden doğan engelli çocuklarımız, trafik kazalarında, Güneydoğu’da engelli hale gelmiş gençlerimiz, iki büyük depremden sonra ortaya çıkan tablo, bu yazdıklarımızın bir kanıtıdır.

Maalesef engelli çocuklarımızın anne-babalarının önemli bölümü böyle çocuklarını evde saklamakta, toplum içine çıkarmamaktadırlar. Defalarca onların yanlış yolda olduklarını yazdık. Bir çok engelli insanın, engelsiz insanlarımızdan belli konularda çok daha ileride olduklarını görüyoruz.

Öte yandan, yine anne ve babalarımız çocuklarını engelli çocuklarımızla bir araya getirmekten çekiniyorlar. Sanki onlarda sari bir hastalık varmışcasına. Oysa, engelli çocuklarla birlikte büyüyen engelsiz çocuklar hayatta daha başarılı oluyorlar. Yaşamın zorluklarına göğüs germe konusunda daha sağlam oluyorlar.

Ne istiyoruz?

Milli Eğitim Bakanlığımızın ders programında engelli yaşamıyla, engellilerle ilgili dersler henüz yok. Ancak inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde bu tip etkinlikler baslayacaktır.

Almanya’da ilkokullara ve liselere yeni konulan dersın adı “Sen, ben ve diğerleri.” Bu derslerde öğretmenler, engel çesitleri, insanların nasıl engelli olduğu konusunda çok kısa ve basit bilgiler veriyorlar. Amaç, birlikte öğrenmek, birlikte yaşamak, kendisinden farklı olandan korkmamak.

Öğretmenlere şu soruları soruyorlar:

-Engelliler konusunda beklentiniz nedir?

-Engelliler konusunda öğrencilerinizin ne gibi beklentileri olabilir?

-Sınıfınızdaki engelli öğrencilerin, sınıfın bütünlüğü içinde karşılaştığı zorluklar veya kolaylıklar nelerdir?

-Siz bir öğretmen olarak bu konuda ne gibi bir görev üstleniyorsunuz?

-Okul müdürlüğünden bu konuda nasıl bir destek bekliyorsunuz?

-Okulunuzun bulunduğu bölgede engelli insanların karşılaştığı zorluklar nelerdir?

-Engelli insanlara bulunduğunuz bölgede spor konusunda ne gibi olanaklar sağlanıyor?

Almanya’da engelli insanların yüzde 76’si 55 yaş ve üzeri. Çocuk yaştaki engellilerin tüm engellilere oranı ise yüzde 2.5

Bu oranın ülkemizde yüzde 50’lere vardığına inanıyoruz. Bu kadar küçük bir yüzde ile ifade edilen çocuk ve genç yaştaki engelli toplumuna sahip Almanya, bu dersi önemsiyor ve okul programına koyuyorsa, bizim de daha genç engelli nüfusa sahip ülke olarak bir takım önlemler almamız gerekmez mi?

Saygı değer hocalarım

Bu satırların yazarı emrinizdedir. Kendi bildiklerini aktarmaya ve sizlerle paylaşmaya her an hazırdır. Bu konuda gerekirse yurt disindaki uygulamaları da göz önüne alarak, ülkemizde bir plan çerçevesinde TESYEV ile birlikte seminerler organize edilebilir.

Sizlerin yaşamımızdaki etkisi ve olumlu katkıları inkar edilemez. Lütfen bize başvurun. İster kişisel, ister bağlı bulunduğunuz kurumlar vasıtası ile. Birlikte bir program geliştirelim, sonra bunu eğitim konusunda görev yapan devlet yetkililerimize taşıyalım. Engelli insanlarımız için de yeni ufuklar açalım.

Böyle bir program sonrasında ilkokuldan başlayarak, engelli insanın ne demek olduğunu, nasıl engelli olunduğunu, onların yaşam biçimlerini, özelliklerini çocuklarımıza anlatırsak, belli bir süre sonra toplumun da engelli insanlara bakış açısı değişir. Aceleci olmayalım. Bu dünya durdukça engelli insanlar hep varolacaktır. Hiç değilse bundan sonraki nesillerde engelli insanlarımızın sorunları daha kolay çözümlensin.

Bugün sizlerin öncülüğünde eğitim hayatına başlayan ve devam ettiren çocuklarımız ve gençlerimiz, yarın bu ülkede devlet ve özel sektörde görevler alacaklardır.

Engelliler konusundaki bilgilerle yetişmiş bir insanın sorumluluk aldığı zaman, karşılaşacağı sorunlarda bugünkü akranlarımızdan ve büyüklerimizden çok daha duyarlı ve çözüm üretici olacakları kesindir.