| Posta

TSYD’NİN ANLAYAMADIĞI

26-27 Aralık 2012 tarihlerinde Antalya’da Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) yıllık semineri yapıldı. Konulardan biri ‘2020’ye aday olmanın sorumluluğu’ idi. Bu konuda, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı ve olimpiyatta madalya alan sporcular davet edildi. Ne Paralimpik Oyunları’nda 10 madalya alan sporculara davet var, ne de onların temsilcilerine. Konuyu TSYD Genel Başkanı Naci Arkan’a sorduk. Cevabı şöyle: “Benim bu konuda bir asbaşkanım, iki şube müdürüm var. Onlar organize ediyorlar.” Eğer kendisini tanımasak, tesadüfen aynı grupta çalışmasak, çok daha ağır sözler söylememiz mümkün. Türkiye Spor Yazarları Derneği, Paralimpik Oyunları olmadan bu ülkede olimpiyat oyunlarının yapılmayacağını anlamadıysa, engelli ve engelsiz sporcular arasında ayrım yapıyorsa, bunun sorumlusu o kurumun başkanıdır.

Kıran kırana mücadele

Bir kurumda başkanlık, Türkiye’de bazı yerlerde ‘Bostan korkuluğu’ ile eş tutulabilir. Ama Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde böyle olmaması gerekir. Sonra lafa gelince “2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na adayız” diyoruz. Bunları böyle yazınca da, işlerine gelmediği için kızıyorlar. Tekrar etmekte fayda var. Hep birlikte, sporun, engelliler sporunu da içine aldığını, onların da kıran kırana mücadeleler yaptığını, spor yazarı geçinenler öğrenmek zorundalar. Aksi halde biz yazarız, onlar arkamızdan konuşur. Sonunda bir iş yaptıklarını zannederek bir gün görev süreleri dolar, kaybolur giderler. Haaa bir de, 2003 yılında Onur Belge başkanken, yine engelli sporları ile ilgili bir konuda, bazı TSYD üyelerine “Siz skor yazarlığına devam edin” diye bu sütunlarda yazmıştık da, TSYD üyeliğimizi oy birliği ile reddetmişlerdi. Bir de kendilerini reddedebilseler ülkede spor yazarlığının önü açılacak.

Yok artık!

Geçtiğimiz haftalarda, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin ‘Üyelerle Dayanışma ve Onur Gecesi’nde, Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdener’in basına yansıyan sözleri şöyle: “Bir gerçeğin altını kalın harflerle çizmek gerekiyor. Türk sporunun, Türkiye sınırları dışındaki temsilcisi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ (TMOK)’dir. Türkiye’nin uluslararası spor alanında başka bir temsilcisi yoktur. Ve bugünkü spor modeli içinde de olamaz. Bu gerçek önce kabul edilmeli, sonra bu gerçek çerçevesinde hareket edilmeli.

Ne diyelim? Allah TMOK Başkanı’na akıl, fikir versin.

Uğur Erdener, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, dünyadaki bütün ulusal olimpiyat komitelerinde olduğu gibi, sadece olimpiyatlar konusunda o ülkeyi temsil eder. Bu söylediğiniz sözler Avrupa, dünya, bölgesel, muhtelif spor dallarındaki şampiyonalarda yurt dışında ülkemizi temsil eden spor federasyonlarına hakarettir. Ayrıca, Türkiye ve dünyada da spor sadece OLİMPİK SPORLAR DEĞİLDİR. Bunun PARALİMPİK tarafı da vardır. Bunları söyleyerek, bu konudaki bilgisizliğinizi mi ortaya koyuyorsunuz yoksa 2020 yolunda işleri daha da mı karıştırmak istiyorsunuz? Sizin derdiniz ne? Ne yaptığınızın farkında mısınız?

Üzerinden 6 ay geçti…

21 Temmuz günü Sayın Başbakanımızın iftar yemeği davetinde bana “Yavuz Bey, sizinle görüşmemiz lazım” dediniz. “Size, hay hay, buyrun size cep telefonumu vereyim. İstediğiniz zaman arayın” dediğimin üzerinde 6 ay geçti. Artık biraz kendinizi toparlamanız lazım. Ne Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, ne de Türk sporu sizin tekelinizde değildir. Ağzınızdan çıkan sözlere dikkat etmeniz, bu ülkenin spordaki huzuru ve başarısı için önemlidir

Duyuru

Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘Yazarlarımız’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz.

Güzel Söz

İnsanların kötülüklerinin sonu yoktur ve bunun büyük kısmı kıskançlık ve korkudan meydana gelir.

Maurois