UZUNU YAKTILAR

Yavuz Kocaömer Fanatik

28 Ekim tarihle Milliyet Gazetesi spor sayfasının üst manşeti bu. Zaten tek sporcu ile katıldığımız Sydney Engelliler Olimpiyatı’nda, anlaşılan o ki, Ali Uzun yanlış yapılan bir klasifikasyonla bir üst sınıfta yüzdürülmüş. Şimdi bakınız o kafilede bulunan Federasyon Asbaşkanı Ömer Bal, yine Milliyet Gazetesi’ne göre ne diyor: “Uzunun elde ettiği derecenin madalya getirecek kadar iyi olduğunu biliyoruz. Ali S8’e alındı. Burada gördük ki; Ali’nin S7 yüzmesi gerekiyor. Ali ile yüzenlerin kol ve bacakları tam. Oysa bizim sporcumuzun iki bacağı da dizden aşağı sakat.”

Kafile doktoru, TESYEV Vakfı’nın da kurucusu arkadaşımız Prof. Dr. Nevin Ergun’un söyledikleri daha da üzücü; “Yüzmenin, sınıflandırma toplantısına girmemiz için yeterli birikimimiz yoktu. Bu nedenle itiraz edemedik. Türkiye’de yüzme özürlü sporcunun sınıflandırılması için kursa gidip belge alan tek eleman yok.”

Şimdi buradan soruyoruz. Sayın Nevin Ergun, siz kafile doktoru ve yıllardır engelli sporunun içinde bulunan bir insan olarak, bir tek sporcu için Gençlik ve Spor Genel müdürlüğü tarafından taa Sydney’e kadar gönderiliyorsunuz da, buradan yola çıkmadan evvel zaten bir tane olan sporcunuzun klasifikasyonunu kontrol etmeniz hiç mi aklınıza gelmiyor? Hadi siz bilmiyorsunuz, niçin yurt dışından bir klasifikasyoncuya başvurup, Ali Uzun’un sınıfını kontrol ettirmiyorsunuz? Kaldı ki Ali Uzun, bu olimpiyatlara gitmeden evvel, bildiğimiz kadarıyla İsveç’te, Danimarka’da ve başka bir takım Avrupa ülkelerinde uluslararası yarışmalara katıldı. Siz o yarışmalarda belki yoktunuz. Antrenörü olarak yanında giden sevgili Osman Çullu’nun da mı hiç aklına gelmedi bu?

İşte, Türk engelli sporunun kimlere emanet edildiğinin bir başka çarpıcı örneği. Eğer bir gün gerçekten hesap sorulacaksa, bu olay da listeye eklenmeli.