YALANLAR YANLIŞLAR (3)

Yavuz Kocaömer Fanatik

“Özellikle A.Yavuz Kocaömer’in köşesinde yazdığı bir yazıda Sayın Bakanımız Fikret Ünlü’ye yönelik asılsız değerlendirmesinin hemen iki gün sonrasında aynı ifadelerin kullanılarak bir okuyucu mektubunun yayınlanması da ister istemez okuyanda mektubu yazanların yönlendirildiği intibaı uyandırmaktadır” denilmektedir.

Bahsettiğiniz yazı, 17.08.2002 tarihinde Milliyet’te yazdığım “Türkiye’nin gizli silahı” başlıklı makale olsa gerek. Sözünü ettiğiniz okuyucu mektupları (bir değil dört tanedir) 19.08.2002 günü Posta Gazetesi Çengelli Pano köşesinde yayınlanmıştır. Buna göre, Cumartesi günü yazımı okuyanlar hemen yönlenmiş, Pazar günü mektupları göndermişler, biz de alelacele baskıya yetiştirmişiz. Komik olmayın Sayın Mutlu. Olsa olsa Cumartesi gününden önce gelen okuyucu mektupları, beni Cumartesi günü yazımda kullandığım cümleyi yazmaya yönlendirmiş olur. Kaldı ki, bu cümleler hafta başında eski Bakan Ünlü’nün fotoğrafları ile muhtelif gazetelerde yayınlanmıştır.

Mutlu’nun katkıları büyük

Tüm bunların yanı sıra, engelliler sporuna Türkiye’de eğer bir şey yapılmışsa, bunda da Kemal Mutlu’nun katkıları çok büyüktür. Ama ne çaredir ki, o da bir kamu görevi yapmaktadır ve bir Bakan’a bağlı çalışmaktadır. Ama bu Kemal Mutlu’nun, bu gerçeklere uymayan kalemiler ihtiva eden basın açıklamasını kamuoyuna duyurmasını hoşgörüyle karşılamamızı gerektirmez. Çünkü bu basın açıklaması, ilk şekliyle (elimizde mevcuttur) Engelli Spor Federasyonu Başkanları’na imza ettirilmek istenmiş, Federasyon Başkanları’nın kişilikli bir davranışla, “Biz böyle konularda taraf olamayız. Bize söylenen bir eleştiri yoktur, olduğu zaman da cevap veriyoruz. Bu, Sayın Bakanımızın sorunudur” demeleriyle, yazının daha ağır olan ilk şekli, Genel Müdürlük tarafından basın açıklaması olarak basın yayınla ilgili kuruluşlara gönderilmiştir. Bunun talimatının da eski Spor Bakanı Ünlü tarafından verildiğini de herkes biliyor.

Burada önemli olan, neden eski Bakan Ünlü’nün açıklamayı kendi imzalamadığıdır. Öyle ya eleştirilerimiz Sayın Ünlü’nün icraatlarına ve davranışlarına yönelikti. Neden Engelli Spor Federasyonları Başkanlarını ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nü kullandı? Bu kişi ve kuruluşlar Ünlü’nün avukatı mı?

Sporcu mu Spor Bakanı mı

Gazete haberlerine göre, görevinden azledilirken bile Başbakan ile golf sahasından telefonla konuşan Spor Bakanı’nın “bu davranışında ne yanlışlık var” diyeceksiniz. Hiçbir şey yok. Bir Cumartesi günü bir Bakan da herhangi bir vatandaş gibi spor yapabilir. Ama biz Fikret Bey’i, Bakanlığı sırasında mesai saatleri içinde, devletin valisi ve polislerin eskortluğunda golf oynarken de çok gördük, itirazımız da bunadır. Sporcu Bakan olmakla, Spordan Sorumlu Bakan olmak farklı şeylerdir ve devletin olanaklarını kullanarak spor yapmak etik bakımdan doğru değildir.

Neden yazdık?

Bunları neden yazdık? Artık bu ülkede bir takım şeyler değişmek zorundadır. Siyaset, spordan elini çekmek zorundadır. Siyasi kaygılarla, gerçekleri yazan insanları yalancılıkla itham etmekle hiç kimse ne kendisine ne de bağlı bulunduğu partiye oy sağlayamaz. Çünkü, engelliler camiası neyin ne olduğunu herkesten çok daha iyi bilmektedir.

Devam edecek

Öül yönetmeliğinin iş bilmeyen Genel Müdür Yardımcıları tarafından nasıl değiştirilip sağır sporcuların hakkının yendiğini, Milli Paralimpik Komitesi’nin nasıl kurulduğunu, eski Bakan Ünlü’nün kuruluş aşamasında kimlere, niçin telefon ettiğini, program yaptığım TV kanalının yöneticilerine neler söylediklerini ve benzeri konuları da kanallarda kamuoyuna açıklayacağız.

Kaç para alıyorum

Bu arada, bu gazetelerden ve SuperSport kanalından kaç para aldığım merak ediliyormuş. Kaç defa yazdık, söyledik, demek anlatamamışız. 22 sene bedensel engelli bir ağabey ile yaşadım, engelli olmanın ne demek olduğunu, onların dünyasının içinde yaşayarak anladım. Ve belli bir yaşa gelince, hayatımım kalan bölümünü bu insanlara adadım. Bu yaptığım işler benim için insanlık hizmetidir. Kimseden de tek kuruş dahi almıyorum. Aldığım manevi hazzı size ve eski Bakanımız Fikret Ünlü’ye anlatmam ise çok zor Sayın Mutlu!