BİR YIL BÖYLE GEÇTİ (III)
Sevgili okurlarım, iki hafta önce 1 yıldır bu köşede yayınladığımız yazıları gözden geçirmeye başlamıştık. Bu hafta da kaldığımız yerden devam ediyoruz.
TESYEV’ den destek (25 Temmuz 2011 )
Tekerlekli sandalye basketbolunun en pahalı ve bu bakımdan temini zor olan spor sandalyelerini Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) , temin edip kulüplere bedelsiz olarak vermeye devam ediyor. Son olarak geçen hafta 13 kulübümüz için 45 adet spor sandalyesi siparişi verildi. Bu kulüplerimiz; Amasya Gümüşhacıköy Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü, İzmir Bucalı Engelliler Spor Kulübü, Anadolu Yakası Engelliler Spor Kulübü, Adana Engelliler Spor Kulübü, Yalova Ortopedik Engelliler Spor Kulübü, Diyarbakır Bedensel Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü, Kayseri Bedensel Engelliler Spor Kulübü, Hakkari Sümbül Engelliler Spor Kulübü, Hakkari Yüksekova Engelliler Spor Kulübü, Osmaniye 7 Ocak Engelliler Spor Kulübü, Batman Engelliler Spor Kulübü, Kırklareli Bedensel Engelliler Spor Kulübü, Giresun Engelliler Spor Kulübü. Toplam maliyet ise yaklaşık 300.000.- Türk Lirası’ dır. İlgilenenlere duyurulur.
Reha Muhtar (8 Ağustos 2011 )
Bir süre önce, Reha Muhtar‘ın, Kanaltürk‘teki programı ‘’Son Kale‘‘ye, diğer 2 yorumcu ile aralarında çıkan tartışma nedeniyle son verdiğini, hatırlarsınız. Bu arada son dört programı, sırf 40 senelik arkadaşı Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Karaca’nın hatırı için yapmaya devam edeceğini ve gelirini de Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı‘na (TESYEV) bağışlayacağını belirtmişti. Ama program 2 hafta devam edebildi ve Reha Muhtar söz verdiği gibi buradan aldığı parayı TESYEV’ e bağışladı.
‘’Ağlamamak için kendimi zor tuttum‘’
Haziran ayı başında Reha Muhtar ile bir restoranda öğle yemeğinde buluştuk. Amacımız; verdiği paranın nereye gittiğini görmesi ve verdiği bu destekten keyif almasını sağlamaktı. Ortez ve protezlerin takıldığı 4 gencin fotoğraflarını, belgelerini, faturalarını gösterirken içimden ‘’Tamam şimdi ağlayacak‘’ dedim. Nitekim 8 Haziran tarihinde Vatan Gazetesi’ndeki köşesinde şöyle yazdı: ‘’O resimleri gördükçe, onlara takılan ortez ve protezleri fark ettikçe, boğazım düğümlendi, gözümden yaşlar sicim gibi akmak istedi. Kalabalık bir restoranın en civcivli öğle saatleriydi, ağlamamak için yutkundum, yutkundum, gözümdeki yaşları düğüm yapıp yuttum.‘’ Verdiği destek için sevgili Reha Muhtar’a engelliler adına bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.
Fatih Karaca
O öğle yemeğinde, Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Karaca da vardı. Kendisi ile ilk kez karşılaşmamıza rağmen, babalarımızın aynı dönemde Ankara’da görev yapmalarından dolayı aramızda bir yakınlık doğdu. Ben yapılanları anlattıktan sonra ‘’Yazılarınızı okuyorum ve hep düşünmüştüm. Bu insan niçin engellilere bu kadar destek oluyor? Nedir buradaki amaç? diye de düşünmekten kendimi alamadım. Şimdi anlıyorum.‘’ dedi. Sevgili Fatih Karaca son derece samimiyetle, belki de çok okurumuzun hislerine tercüman oldu.
Engelliler camiasından haberler ( 3 Ekim 2011 )
Süleyman Aydoğan
Süleyman’ı daha önce bu sütunlarda anlatmıştım. Ama şimdi onun bir başka yönünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Doğduğu günden beri serebral palsy sekeli hastalığıyla yaşayan Süleyman annesinin müthiş özverili ve yüreklendiren yaklaşımı sayesinde toplum içinde kendine yer edinmiş. Süleyman sözünü esirgemeyen, son derece zeki bir kardeşimiz. Lisenin ardından Adana Çukurova Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünü kazandı. Bir yılı yabancı dil eğitimi olmak üzere, beş yıllık üniversite eğitimini de bu yıl tamamladı.
Aktif bir genç!
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’ndan (TESYEV) aldığı burs ile üniversite öğrenimi sırasında, öğretim görevlilerinin de desteğini alarak, öğrenci arkadaşları ve iş dünyası arasında konferanslar, sohbetler düzenleyerek bir köprü görevi gördü. Şimdilerde ise dış ve iç mekan reklam sektöründe faaliyet gösteren bir şirkette çalışıyor.
Sözünü esirgemez
Her yıl yapılan TESYEV bursiyerler toplantısında büyük bir keyifle beni eleştiren ve eleştirilerine her zaman saygı duyduğum genç kardeşim. Geçenlerde TESYEV’i arayarak “ Ben artık okulumu bitirdim, işe başladım, şimdi bir engelli kardeşime ben de bursu vermek istiyorum” diyor. Böyle bir duyarlılığı da ancak tanıdığım Süleyman gösterebilirdi. Kendisini buradan bu davranışından dolayı tekrar kutluyor ve en yakın zamanda Adana’da kendisi ile görüşmeyi umuyorum.
BP ‘ den engellilere dev destek ( 28 Kasım 2011 )
Türkiye’ de spor dünyasında bazı kişiler British Petrol’ ün( BP) Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ ne ve engelliler sporuna verdiği 4.5 milyon dolar için, ‘’ Nasıl bu kadar büyük bir destek verdi? ‘’ diye soruyorlarmış. Bu soruyu soranların içinde kıskançlıktan kıvrananlar olduğu gibi, böyle önemli bir tutarın Türkiye engelliler spor tarihinde ilk defa yabancı şirket tarafından verilmesinin altındaki gerçeği arayanlar da var.
5 ay kadar önce
BP, önümüzdeki yıl Londra’ da yapılacak olan Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ nın ana sponsorlarından biri. Seçtikleri birkaç ülkede o ülkelerin olimpiyat ve paralimpik komitelerine destek olma kararı alıyorlar. Bu bağlamda da Londra’ dan Dış İlişkiler Koordinatörü ile Türkiye’ den Dış İlişkiler Koordinatörü ve Marka Müdürleri Paralimpik Komitesi’ ni ziyaret ediyor. Görüşmeler neredeyse 5 ay sürüyor.
Uluslararası bir dev
Uluslararası bir dev olan BP, Türkiye’ de 100‘ üncü yılını kutluyor. Diğer ülkelerle hazırladığı benzeri standart anlaşmalar içinde Türkiye‘ nin koşullarına uymayanlar var. Bunları çözümlemek zaman alıyor. Konu birkaç kez kopma noktasına geliyor ama BP Türkiye Ülke Başkanı Can Suphi ve BP Türkiye Akaryakıt Direktörü Richard Harding‘in iyi niyetlerinin yanı sıra konuyu götüren BP Türkiye Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Murat Lecompte, BP Marka Müdürü Bengüsu Eyiel Ayabakan ve BP Kurumsal iletişim koordinatörü Zeyep Tuncer’ in iyi niyetleri, kalplerindeki insan sevgisi sonunda mutlu sona ulaşmayı sağlıyor.
Kamuoyu araştırması
Yapılan anlaşmanın önemli bir bölümü tanıtıma ait. Gerek Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ nin geçen sene, gerekse BP‘ nin bu sene yaptırdığı kamuoyu yoklamalarında, ülkemizde ‘’ Paralimpik ‘’ in ne olduğunu bilenlerin sayısı yüzde 10‘ u geçmiyor. Oysa artık tüm dünyada paralimpik oyunları yapılmadan olimpiyat oyunlarının yapılması yasak.
Türkiye’ deki durum
Türkiye’ de ise, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, anlamsız bir şekilde ‘’Olimpiyatların sahibi benim, benim dediğim olur. Olimpiyat Komitesi ile Paralimpik Komitesi eşit değildir ‘’ tezinden hareketle İstanbul’un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığına belki de farkında olmadan zarar veriyor.
Eşitlik
2001‘ de imzalanan protokola göre, olimpiyat organize etmek isteyen şehir, en geç 3 hafta sonra aynı tesislerde paralimpik oyunlarını yapmak zorunda. Yani paralimpik oyunları organize etmeden, olimpiyat oyunları yapmak mümkün değil. Ama Türkiye’ deki koltuk sevdalıları ülkemizin imajına ve 2020 İstanbul Oyunları adaylığına zarar verecek şekilde davranmaktan geri kalmıyorlar.
Bilinmesi gereken en önemli nokta
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, paralimpik oyunlarına sporcu gönderen Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu, Türkiye Özel Sporcular Federasyonu ile el ele ve bir milli takımı andıran yönetim kurulu ile, ülkemiz için gerekli olan her türlü girişimde bulunmaya başlamıştır ve bulunacaktır. Buradaki tehlikeli durum, uluslararası arenada, Türkiye’ deki Olimpiyat ve Paralimpik Komiteleri’ nin belli bir noktaya gelip anlaşamayışının yarın, öbür gün duyulmaya başlanacak olması. Nitekim bu konudaki bilgiler dünyanın bazı bölgelerinden gelmektedir.