GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

CONTERGAN FELAKETİ ( I I )

Geçen hafta 1960 ‘ lı yıllarda Almanya’ da yaşanan Contergan Felaketi ‘nden bahsetmiştik. Bu hafta da Carsten Büll’ ün kitabındaki Contergan mağdurlarından bazılarının yaşam öyküleri ile devam ediyoruz.

• ANKE Anke , anne ve babasıyla birlikte Almanya’nın Bad Segeberg şehrinde yaşıyor, inşaat teknik çizimleri yapıyor. Oturdukları evin çizimini de o yapmış. Hobileri arasında yelken ve resim yapmak var. Resmin portre ipek ve porselen üzerine uygulamalarını yapıyor. O da bir Contergan mağduru, kolları çok kısa bir şekilde dünyaya gelmiş, gözlerinin biri görmüyor. 18 yaşında ehliyetini almış. Hayata bağlı, engeli umurunda bile değil.

• STEFANİE 29 Şubat 1960 ‘ da dünyaya gelen Stefanie, annesinin hamileliği süresinde kullandığı Contergan dolayısıyla kolları ve bacakları kısa , neredeyse onları kullanamaz halde dünyaya gelmiş. Üç ayrı engelliler yurdunda yetişmiş. Anne ve babasıyla ne birlikte yaşamadığını , ailesinin neden böyle bir tercih yapmadığını bugün dahi bilmiyor. Ama yaşadığı yurtlarda tek başına hareket edebilmek ve kendine güvenine arttırmak bakımından büyük deneyimler elde etmiş. 10 yıl süren bir evlilik yaşamış. Hobileri arasında şan dersleri, bilgisayar , okumak ve koro da şarkı söylemek var. Stefanie başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor : ‘’ Allah`a olan inancım benim başlangıçtaki başaramayacağım, üstesinden gelemeyeceğim ve önümü göremeyeceğim konusundaki korkularımı yenmeme büyük güç verdi. Hayat bir türlü devam ediyor. Allah tarafından yöneltilmem ve onun beni koruyup kollaması şu yaşadığım olayla daha da çok içime işledi. Genel olarak tenha yollarda akülü tekerlekli sandalyemle dolaşmayı severim. Öyle bir günde birden bire akülü sandalyem durdu. Etraf ağaçlık ve bir ormanın içiydi. ‘’ Allah’ım beni burada yalnız bırakma, hiç değilse bana yardım edecek bir kulunu gönder’’ dedim. Bir süre sonra bir kadının bana doğru gelmekte olduğunu gördüm, hemen peşinden de bir adam geliyordu. ‘’ Şükürler olsun Tanrım, ben bir istedim , sen iki kişi birden gönderdin ‘’ dedim. Ama bir sürpriz daha vardı, gelen adam askerlik döneminde engelli insanlara hizmet eden bir bölümde çalışıyordu ve elektronik tekerlekli sandalyeler konusunda bilgi sahibiydi. Mutlu yaşamak isteyen her insanın Tanrı’ ya inanması, onu sevmesi gerekir. Genel olarak hayatımda mutluyum, gönüllü üstlendiğim görevlerle insanların bir arada daha iyi yaşamaları konusunda çaba sarf ediyorum.’’

• WALTHER Walther dünyaya geldiğinde kollarının normalden çok kısa olduğu anlaşılıyor. Şimdi 45 yaşında ve 19 senedir evli. 3 ile 6 yaşları arasında pek düzelme ümidi olmamasına rağmen devamlı kollarından ameliyatlar geçiren Walther ilkokulu başladığında sağ kolu alçı içinde olduğu için sol eli ile yazmasını öğrenmiş. Hastane dönemlerinde annesinin babasının bir daha gelmeyeceği korkusu ile yaşamış. Şimdi 25 yıldır meslek hayatında ve orman idaresinde görev yapıyor. Walther şöyle diyor: “Bazen kötümser düşünen bir insanım, ama hayatta edindiğim tecrübeler her şeyin bir türlü sonunda yola girdiğine beni inandırdı”.

• GABİ 1961 doğumlu Gabi tamamıyla kolsuz olarak dünyaya geliyor. Ailesi , annesi, babası ve 5 kardeşi ona hiçbir zaman engelli muamelesi yapmamışlar. Her tarafa, her yere birlikte gitmişler, güzel bir çocukluk yaşamış ve ailesinden büyük anlayış görmüş. 1984 yılında eşi ile birlikte yaşamaya başladığında ‘’Başa gelen çekilir ‘’ diyerek ayakları ile her şeyi yapmayı öğrenmiş. Hiçbir engeli olmayan oğlunu dünyaya getirdiğinde , başlangıçta onun bezini değiştirmek ve giydirmek için yerde işlerini yapmaya başlamış ve görmüş ki bebek onunla birlikteyken kocasında olduğu zamanlardan daha sakin duruyor. Bebeğini gayet güzel büyütmeye başlayınca ikinciyi yapmaya karar vermişler. Bir süre önce en büyük kız kardeşinin torunu ile aralarında şu diyalog geçmiş: 3 yaşındaki küçük kız önce kendisinin kolları olmadığını anlamış, ama ablası yemek servisi yapmaya başladığında soruvermiş “ Yemek yerken kollarını dışarı uzatacaksın herhalde ? ”. Gabi gülmüş , ona kollarının olmadığını ve ayakları ile nasıl yemek yediğini göstermiş.

• Sevgili okurlar Geçen hafta ve bu hafta yazmış olduğumuz bu öyküler , şuanda Almanya’da hayatta olan ve sayıları 2800 ‘ü bulan Contergan kurbanlarından 5 tanesinin kısa hayat öyküsü. Önümüzdeki hafta bir başka Contergan mağduru Bettina Eistel’ın yaşam öyküsünü okuyacaksınız. Onun yaptıklarına, başardıklarına inanmak çok zor. Haftayı bekleyin!

DUYURU Acun Ilıcalı ve TESYEV Acun Ilıcalı engelliler konusundaki duyarlılığıyla tanınır. Şimdilerde de Show TV ‘ de ‘’ Var mısın Yok musun ? ‘’ adıl yarışmayı sunuyor. Acun`un 11 Mart Salı akşamı (yarın akşam) yayınlanacak programı bu kez engellilere destek arayacak.

NEV sizlerle ‘’ Ben engelliler için bir şeyler yapmalı , bir şarkı üretmeliydim’’ diyerek “ Her şeye Rağmen – Engellere Rağmen’’ adlı şarkısını yapan ve engellilere olan bakış açısını bu şarkısının sözlerinde dile getiren ünlü şarkıcı NEV’in açıklamalarını www.tesyev.org sitesinde okuyabilirsiniz.JANDARMA-TESYEV bilgisayar kursu İstanbul’da başladı. Katılmak isteyen engelliler TESYEV’in ( 0 212 ) 274 10 32- 274 11 71 no’lu telefonlarına başvurabilirler. Bu köşe ile ilgili yorumlarınızı www.tesyev.org sitesinden ‘’ Yazarlarımız ‘’ bölümüne tıklayarak yapabilirsiniz.