GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

ENGELLERİ AŞMAK ( III )

ENGELLERİ AŞMAK ( III ) Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Sevgili okuyucularım, 5 Temmuz ve 12 Temmuz tarihlerinde yayınladığımız \Engelleri Aşmak I , II \ başlıklı yazımıza bu hafta da devam ediyoruz.

Polonyada spor

Engelliler sporu Polonyada 1920 li yıların başlarında ortaya çıkmış. İlk olarak kurulan İşitme Engelliler Spor Kulübü daha sonra federasyon haline gelmiş. Bugün 24 kulüpte yaklaşık 2000 işitme engelli spor yapıyor. Bugüne kadar ki Dünya ve Avrupa Şampiyonalarıda 144 madalya kazanan işitme engelliler, aynı zamanda engelliler sporunda da birinci sırayı almışlar.

Bedensel engellilerde ise 45 kulüpte 5000 engelli sporcu yüzme, halter, oturma voleybolu , atıcılık, masa tenisi , tenis, eskrim , kayak, basketbol ve yelken sporlarında yarışıyor . Ülkemizin nüfusu ve engelli sayısı ile Polonyaınkini mukayese ettiğinizde , bu konuda da ne kadar geride olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Polonyaın nüfusu 38 milyondur.

Sydneyde 2000 yılında yapılan son paralimpiklerde 29 sporcu ile katılan Polonyaın 25 madalya alması da bu konudaki çalışmalarının ne kadar ciddi ve ileri seviyede olduğunun bir başka örneği. Biz ise 2004 Atina Paralimpiklerie sadece 7 sporcu ile katılabiliyoruz.

Polonya Medyası

Başlangıçta engelliler konusunda Polonyada tam bir sessizlik hüküm sürüyordu. Çünkü onlara göre engelli olmak utanılacak ve hiç ortaya çıkarılamayacak bir konu idi. İster zihinsel ister fiziksel engelli olsun, engelli insanlar ve 2. Dünya Savaşıdan geri dönen gaziler, mutlu bir komünist ülkenin resmine uygun düşmüyorlardı. Sokaklarda görüldüklerinde insanlar neredeyse engellilere kızıyor ve medya tarafından engelliler konusunda tek söz dahi edilmiyordu. 1950li senelerin sonunda radyo ve yazılı basın bu tabuyu yıkmaya başladı. Yavaş yavaş basında engellilerin problemleri konu ediliyor, Polonya radyosu 2. Dünya Savaşıdan sonra engelli hale gelmiş insanların röportajlarına yer veriyordu.

İlk zamanlarda yapılan bu yayınlar insanların kalplerini parçalıyor, bir taraftan da hep bir şeyler talep eden engelli insanların toplum için bir yük olduğunu düşünüyorlardı. Engelli insanlar hiçbir şey yapmaya yeteneği olmayan, yalnız yaşayamayan, yardıma muhtaç ve destek bekleyen insanlar olarak gösteriliyorlardı.

Bu da toplumda yanlış bir algılamanın ortaya çıkmasına neden olmuştu. Zaman içerisinde gazeteciler ve köşe yazarları bir uyum içinde yaşamanın gerektiğini anlamaya başladılar.

70li senelerin başında ciddi şekilde rehabilitasyona önem verildi. Ve zaman içinde Polonya medyası engelli insanlar ve onların aileleri ile ilgili programlar yapıp , kamuoyunu , engellileri ve onların ailelerini bilgilendirmeye başladılar. Böylece önemli bir engel ortadan kalmış oldu.

O zamanlar tekerlekli sandalyede ilk dans eden insanlar ortaya çıktığında, Polonyada büyük sansasyon olarak karşılanmıştı. Daha önceki zamanlarda böyle insanlar ortada gözükmediğinden kendilerine anormal geliyordu.

Bugün gelinen noktada ise, tekerlekli sandalyede bir insanın dans etmesi günlük hayatın normal bir parçası sayılıyor.

Televizyonlar

İlk defa 1978 yılında \Söyle bakalım ben kimim?\ isimli programda işitme engelliler için bir çevirmen ekrana getirildi. Bu bir dönüm noktası idi. Bundan sonra görsel medyada da engelliler süratle yerlerini aldılar.

Karanlığın tadı

Polonya televizyonunda son senelerde Fransız TV 5 kanalından alınan \Karanlığın Tadı\ isimli bir program yapılıyor. Bu programda tanınmış bir televizyon sunucusu ve görme engelli bir gazeteci iki konuğu stüdyoda akşam yemeğine davet ediyorlar. Bu sırada stüdyo tamamıyla karanlık. İnfraruj kameralar vasıtasıyla seyirciler programı izleme olanağına sahipler. Konuklar yemek yiyip , orada bir saatliğine yaşayabilmek için bir çok engeli aşmak zorundalar. Böylece de görme engelli bir insanın günlük hayattaki sıkıntıları izleyicilere yansıtılıyor. Sonuç

Üç haftadır yazdıklarımızdan çıkardığımız sonuç, engelli insanların tüm dünyada olduğu gibi Polonyada da kabul edilmelerinde yaşanan zorluklar. Ancak bu kitapçığı okuduğunuzda anlıyorsunuz ki Polonya bu engelleri çok süratle aşmış. Yani , engelli insanlara engel olmuyor. Her zaman bir çok engelli insanımızın da söylediği gibi, biz de devlet kurumları, yerel yönetimler, spor yönetimi olarak engelsiz insanları bile rahatsız eden bir çok engeli ortadan kaldırırsak, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki engelli insanlarımız mutlu bir şekilde ve toplumuzla daha çok kaynaşarak rahat bir yaşam sürdürebilirler.