GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

ENGELLİLER SPORU VE MEDYA

Engelliler sporuna medyanın bir iki gazete ve televizyon dışında ilgi göstermediği gerçek. Bunun artık sadece futbolla ilgili olmadığı da görülüyor. Buradaki sorun gerek yazılı gerek görsel medyada konuyu bilenlerin olmayışından kaynaklanıyor. Bu konuda çeşitli gazetelerin spor müdürleri ile yaptığımız görüşmelerde, kendilerinin göstereceği amatör sporlarla ilgili bir muhabirlerini bu konuda bilgilendireceğimizi söylememize rağmen ses çıkmadı. 10 senedir yazdığım gazetem Milliyet’te dahi, yılın spor olayları belirtilirken, engellilere tek satır yer verilmedi. Öte yandan; 4 engelli spor federasyonunun da bir basın müşaviri olduğunu bugüne kadar duymadık. Belki de vardır. Bırakın basın müşavirliğini, gittikleri şampiyonalardan bilgileri bile bazen yabancı medya üzerinden, bazen de zorlayarak aldığımızı bizzat gördük. Bu yalnız bizim için değil, tüm medya için geçerli. Sonra sadece medyadan şikayet ediyorlar. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin yaptırdığı anketlerde de bu açıkça geçen sene görülmüştü. Örneğin; bu araştırmaya göre Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nu tanıyanlar sadece yüzde 2 civarında idi.Seminer düzenlenmeliİlgili federasyon başkanlarının bu konudaki kişisel çabaları da doğal olarak yeterli olmuyor. Özellikle Bedensel Engelliler ve Görme Engelliler Spor Federasyonları’nın geçtiğimiz yıl elde ettikleri başarılar medyamızda ne kadar yer aldı? Bundan sonra yapılacak iş, her şeyi medyadan beklemek değil, engelliler spor federasyonları olarak medyaya gitmekle, onlarla işbirliği yapmakla ancak çözülebilir. Bir diğer çözüm de, engelliler spor federasyonlarının, Türkiye Spor Yazarları Derneği ile birlikte, engelli sporları ile ilgili seminerler düzenlemesidir. Bu arada 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’na da rica minnet sadece 2 gazetemizin muhabir gönderdiğini de anımsatalım. Adanalı ErdinçErdinç, 1998’de osteosarkoma (kemik kanserine) yakalanıyor ve dizinden 3.5-4 kilo ağırlığında bir tümör çıkarılıyor. Tümör, femur kemiğini yok ettiğinden yerine protez takılıyor. 3 ay yatıyor ve ay kemoterapi görüyor. Toplam 2 sene koltuk değnekleri ile yürüyor.1 yıl eğitimini dondurduO zamanlar lise 1’inci sınıf öğrencisi olan Erdinç, kemoterapi nedeniyle bir sene okulunu dondurmak zorunda kalıyor. Daha sonra kaldığı yerden okuluna devam ederken koltuk değnekleri ile yürüyebiliyor.Kendisinden dinleyelim“Tüm okulun içinde bir kişinin farklı olması nedeniyle herkes bana ‘Yazık’ diye bakıyordu. Yaşım henüz 16-17, herkes ameliyat olduğumu, bunun geçici bir süre böyle olduğunu anlamakta zorluk çekiyordu. Yılbaşının ertesi günüydü, okula gittim, sınıfta matematik öğretmenimiz yılbaşı günü neler yaptığımızı sordu. En ön sırada oturuyordum, gülümseyerek “Ne yapalım hocam bol bol eğlendik, oynadık, dans ettik” dedim. Sınıfta bir gürültü vardı. Hoca birden herkesi susturarak “Çocuklar Erdinç böyle bir şey diyor, düşünsenize nasıl onun oynadığını” dedi ve yanımda duran değneklerimi alarak sınıfın ortasına geçip taklidimi yaptı. Birden sınıf da inanılmaz bir kahkaha koptu, benim rengim kıpkırmızı oldu. Hoşlandığım kız bile kahkahalar atıyordu. Gözlerim doldu, sadece acı bir tebessümüm vardı yüzümde. Bir şey diyemedim, bir an önce kahkahaların kesilmesi için dua ettim, yıkılmıştım çünkü. Okulun ilk dönemiydi bu yaşadığım, bunun gibi çok olaylar yaşadım. Yarıyıl tatilinde okulu bırakma kararı aldırdı yaşadıklarım bana.Okula gitmedimİkinci dönem başladığında 10 gün okula gitmedim, sonra devam kararı aldım ve liseyi bitirdim. Ama yaşadıklarım beni okuldan, defterden, kitaptan, sıradan, hocadan soğuttu. Üniversiteyi hiç düşünmedim! Okul bittikten 7 sene sonra üniversite sınavına girdim ve şu an Anadolu Üniversitesi Bankacılık ve Sigorta 1’inci sınıf öğrencisiyim. O hocaya ne oldu derseniz: Bana bu yaşattıklarından bir hafta sonra ameliyat oldu, ‘Böbreğinde taş varmış’ dediler okula iki büklüm gelmeye başladı. Eli hep böbreğinde. Ama ben hiçbir zaman onun taklidini yapmadım.”Hep aynı şeylerÜlkemizde engelli insanlara nasıl davranılacağı Batı ülkelerinde olduğu gibi okullarda öğretilmeye başlanmazsa böyle olaylar daha çok yaşanacak. Bu konuda da görev Milli Eğitim Bakanlığı’na düşüyor. Biz yazmaktan yorulmadık ve yorulmayız. Ama inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda gerekli önlemleri alacaktır. Küçük yaşlardan itibaren engellinin ne olduğunu, engellilere nasıl davranılması gerektiğini öğreteceğimiz çocuklar, belli bir yaşa gelip meslek sahibi olduklarında, yukarıdaki örnekte okuduğumuz matematik öğretmenin densizliğini ve terbiyesizliğini yapmayacaktır. 24.01.2011 Posta Gazetesi

Engelliler sporu ve medya