ENGELLİLERE ACIMAYIN
Sevgili okuyucularım, bu hafta da sizlerle engelliler camiasını ilgilendiren haberleri paylaşmaya devam ediyoruz.
‘’ Babamla son 84 gün ‘’
Tanju Korel kalbi insan sevgisi ile dolu arkadaşlarımızdan biriydi. Kendisi TESYEV’in Mütevelli Üyesi olarak her zaman yanımızdaydı. Ne yazık ki beraberliğimiz çok uzun sürmedi. Amansız bir hastalığa yakalanarak aramızdan ayrıldı gitti. Yukarıda başlığını yazdığım kitap , kızı Zeynep Korel tarafından kaleme alınmış. Muhakkak okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın başında Zeynep Korel şöyle diyor : ‘’ Nasıl gittin bir anda . Seninle geçireceğim son 84 gün olduğunu bilseydim bir saniye olsun yanından ayrılır mıydım . Karşı gelir miydim sana . Kırar mıydım seni hiç. Doğduğum andan itibaren seninle sadece 30 yıl 6 ay geçireceğimi bilseydim üzer miydim seni ; senin deyiminle asilik yapıp kızdırır mıydım . Ah be babam , seni ne kadar çok seviyormuşum meğer ! Neden bunu sen hayattayken böylesine açık fark edemedim acaba ? ‘’
Hepimiz aynı şeyi yapmıyor muyuz zaten ? Sevdiklerimizi bir gün kaybedeceğimizi , günün birinde onları soğuk toprağın altına yalnızca kefenle göndereceğimizi düşünseydik, birbirimizi incitir miydik ? Gerçi insanız ; zayıfız ve ne yazık ki hiçbir konuda nefsimize hakim olamıyoruz ne yazık ki…
Muhakkak okunmalı
Bir kızın babasına olan sevgisi , onun son günlerinde yaşadıkları akıcı bir üslupla yazılmış. Ve hepimizin okuması gereken bir kitap. Belki bizler de bir takım dersler çıkarabiliriz.
Tanju Korel Turnuvası
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı ( TESYEV ) 2008 yılından başlayarak her yıl ‘’ Tanju Korel Engelliler Spor Turnuvası ‘’ yapacak. Böylece bizler sevgili Tanju’yu kalplerimizde yaşatırken , sizlerin de hiç değilse senede bir kere onun ismi ile beraber olmanızı , birkaç gün onu anmamızı sağlayacağız. Turnuvanın hangi spor branşında yapılacağına TESYEV Yönetim Kurulu önümüzdeki günlerde karar verecek ve zamanı geldiğinde sizlerle paylaşacak.
Adem Saykın’dan haber var
Londra’daki dostumuz Adem Saykın acikgazete.com isimli web sitesinde yazılar yazmaya başladı. Türkiye’nin ekonomik ve siyasal sorunlarına akıcı bir üslupla değinen Adem’in geçtiğimiz haftalardaki bir yazısının başlığı şöyle:
Öteki olmak : Engelliler
Zengin-Yoksul, Sağcı-Solcu, Dindar-Dinsiz, Alevi-Sünni,Türk-Ermeni, Akıllı-Akılsız, Kadın-Erkek, Cimbomlu-Fenerli v.b. Toplumları, neresinden ve hangi temelde ötelerseniz öteleyin, kendi içinde gerekli olan iletişim ve kaynaşma fırsatı kaçmış olur.Ötelenmiş her grup, çoğunluğun içinden kopuk durumda en çok zarar gören kesim olmaktan maalesef kurtulamaz. Bunun en keskin örneğini “engelliler” oluşturur.
Türk toplumu
Türk toplumu içinde ziyadesiyle ötelenmeye maruz kalmış engellilerimizin durumlarını dikkate aldığımızda, ortaya çıkan resmin “içler acısı” bir durum arz ettiğini söylemek için sosyolog olmaya gerek yoktur. Türkiye’deki ötelenmiş engellilere,en başta saydığımız gruplandırmalar temelinde dahi sahip çıkılmadığı açıktır. Örneğin, Kürt engellilere, solcu görme engellilere, işitme engelli memurlara, ya da Cimbomlu sakatlara, (ait olduklarını hissettikleri) kendi toplumlarından dahi en küçük destek yoktur. Keşke en azından bu yolla sahip çıkılmış olsaydı. Bunu bile beceremediğimiz açıktır.
Devam ediyor
Adem yazısında şöyle devam ediyor : ‘’ Bilim adamlarının da tespit ettiği temel sorun, engelliye yaklaşım biçimidir. Sakatlık, kimi zaman günahların kefareti, kimi zaman kader, kimi zaman da ibret göstergesi olarak algılanmaktadır. Bazen küçük bir hamle ile büyük bir engelli kitlenin mutlu olabileceği göz ardı edilmektedir. Engelliye, öteki olduğunu hissettiren bakışlardan sakınmak bile büyük bir adımdır.’’
Haksız mı ?
Adem , Londra’da yaşamanın kendisine öğrettikleriyle ilgili engelliler konusunda çok güzel bir yazı yazmış. Yazının devamını www.acikgazete.com sitesinde okuyabilirsiniz.
Engelliye bakış açısı
Yukarıda yazdığımız engelliye ‘’ öteki olduğunu hissettiren bakışlardan sakınmak bile büyük bir adımdır ‘’ cümlesi üzerinde durmak isteriz. Maalesef özellikle toplumumuzda engelli insanlara acınarak bakılmaktadır. Bu engelli insanlar konusundaki bilgisizliğimizin , deneyimsizliğimizin bir göstergesidir. Kendi çevremizde de bunu yaşıyoruz. Belki de insan olarak , engellilerle bir araya gelmek birçok insanımızı korkutuyor. Herkes bizim gibi uzun yıllar ailesi içinde engelli bireylerle yaşamamış olabilir. Bu korkunun altındaki nedense , ülkemizde engelliler konusunda engelsiz insanlarımızın bilinçlendirilmediği, bunun okul sıralarından başlamadığıdır.
GÜZEL SÖZ Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)