GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

GAFLAR VE YARDIMLAR

GAFLAR VE YARDIMLAR Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Sevgili okuyucularım, bu hafta sizlere  görsel ve yazılı basından tanıdığınız kişilerin ağızlarından çıkan sözlerle nasıl gaf yaptıklarını , buna karşılık  hayır sever vatandaşların engelliler için ne gibi yardımlar yaptığına dair haberler aktaracağız. 

‘’ Reha Muhtar’ ı yazsana ‘’

Bir süre önce Sabah Gazetesi’ndeki sütununda sigarayı bıraktığını ilan eden Reha Muhtar yazısına başlık olarak ‘’ Ben bir özürlüyüm ‘’ demeyi tercih etmişti. Yazısının içeriğinde sigarayı bırakamadığı , sigarasız hiçbir şey yapamadığı için kendisini özürlü ve dolayısıyla kompleksli ilan eden Reha Muhtar’a sizlerden çok sayıda tepki geldi.

‘’ Özürlüleri aşağılayan bu insanı sütunlarına alsana , Reha Muhtar daha özür ile nikotin bağımlılığının farkını bilmiyor, kendi kompleksli ise  bizi de niçin kompleksliler sınıfına koyuyor ‘’ ve buna benzer daha bir çok sözlerle beni bu yazıyı yazmaya teşvik ettiniz.

Samimiyetle itiraf etmem gerekir ki   bu satırları siz istediğiniz için yazıyorum. Aslında şuanda bana ayrılmış bu köşeyi kirletmekten başka bir iş yapmadığımı düşünüyorum.  Bu arada bana bu tarz e-mail’ler gönderip, telefon eden okuyucularıma da bir şey hatırlatmak istiyorum. Bu tepkilerinizi Reha Muhtar’a gösterseydiniz daha doğru olmaz mıydı ?

Özürlü ile bağımlının farkını bilmeyen , eksantrik kelimesini yanlış kullanan , deyim yerinde ise ‘’ kaş yaparken, göz çıkaran ‘’ bir insana söylenecek çok söz yok. Ayrıca yıllardır Reha Muhtar’ı sizler de benim kadar ekranlardan tanıyorsunuz. Kendisine ‘’ Ben özürlüyüm ‘’ demiş. Bence çok da yanlış bir söz söylememiş. Ancak özrü , sigara içmesi değil. Peki ama Reha Muhtar hangi konuda  özürlü ? Ona da artık siz karar verin.

Düşünmeden yazılanlar

Reha Muhtar’ın yanında , daha önce başka köşe yazarlarımız da  engelli insanlarımızla ilgili olumsuz ve gereksiz birtakım yazıları yüzünden bu köşeye konuk oldular. Şu gerçeği de kabul etmemiz lazım . Gerek Reha Muhtar, gerekse evindeki yatak tepsisini bacakları olmayan İsviçreli Gerald Metroz’a benzetenler  veya Galatasaray futbol takımının kötü oynadığı bir maçtan sonra ‘’ Engelliler Takımı ‘’ diye adlandıranlar… Bu yazarların hiçbiri bunu engelli insanlarımızı aşağılamak için yapmadıkları kesin. Bu olsa olsa , bilgisizliklerinden , duyarsızlıklarından kaynaklanmaktadır.

Fazlada büyütmeye gerek yok. Engelli insanlar ve onların yakınlarının hassasiyetini anlamakla beraber, bu hassasiyeti , engelli insanlarımızın  yaşamıyla ilgili konularda çözüm bekleyen problemlere destek amacıyla kullanmaları daha da yerinde olacaktır.

Böyle abuk yazılar yazılır, geçer gider, yazana bir yarar sağlamaz. Sizi de çok üzmesin.

‘’ Anne de bana ‘’

Konya’dan yazan Süreyya Yamener isimli okurum şöyle diyor : Ben işitme ve konuşma  engelli oğlu olan bir anneyim. 10 yaşındaki oğlum  Ahmet’in  doğduktan sonra   işitme engelli olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte hayatım, hayata bakışım, her şeyim öyle değişti ki !  Kabullenmem birkaç seneyi aldı. Yazı yazmayı, okumayı sevdiğimden  , duygularımı , yaşadıklarımı hep yazdım. Onlar hep bana aitti. Sonra açıp okumak, Ahmet’teki gelişmeleri görmek hoşuma gidiyordu. Biraz da ailemin ve çevremin ısrarıyla bu deneyimlerimi herkesle paylaşmaya karar verdim. Umarım okur , beğenirsiniz.

Herkes okumalı

Kitabı okudum. Bir annenin duygularını anlatan güzel bir günlük. Yalnız engelli çocuklara sahip annelerin değil , engelsiz insanlarımızın da okuması gereken bir kitap. Kitabı temin etmek için Süreyya Hanım’ ın ( 0  555 )  446 73 24 no’lu cep telefonunu arayabilirsiniz.

Acil Hastalara Yardım Vakfı

Bu vakıf 1996 senesinde Konya’da kurulmuş. Başkanı ise Süleyman Doğan. Daha çok  görme engellilere destek oluyor.

Beyaz Baston dağıtmış

Vakıf , Türkiye’de görme engelliler için katlanabilir beyaz baston sıkıntısını görünce  hemen 2000 adet beyaz baston ürettiriyor. Bunların ücretsiz olarak dağıtımını yapıyor.  İhtiyacı olanlara Vakfın telefonlarını veriyoruz. ( 0 332 ) – 352 36 23 – (  0 544 ) 852 36 23         Bir noktayı da belirtmeden geçemeyeceğiz. Süleyman Doğan   bu beyaz baston meselesi ile Türkiye’de bazı insanların tekerine çomak soktu. Beyaz bastonun ne güzel ticareti yapılıyordu. Bu ücretsiz dağıtmak da nereden çıktı ki (!) .

Diğer hizmetler

Vakıf , görmeyen öğrencilerin  gören arkadaşlarına derslerini okutarak öğrenim yaptığını fark edince , bunu da kolaylaştırmak için 2000 kasetlik  bir eğitim set  çalışmasına şuanda devam ediyor. Ayrıca kabartma alfabe ile eğitim gören görme engelliler için de yazı tableti sıkıntısı çekildiğini fark ediyor. Şu anda bu tabletlerden 5 bin adet hazırlanmış durumda. Bu yazı tabletlerini de yukarıdaki telefon numaralarından ücretsiz olarak temin etmek mümkün.

Ayrıca Süleyman bey ‘’ Almanya’da görme engelli bir kişi ‘’ BALE ‘’  yaparken, neden Konya’daki  görme engelli ‘’ SEMA’’  yapamasın? ‘’  diyerek , Türkiye’nin ilk görme engelliler sema grubunu yetiştiriyor . Bu grup sahne almaya başlamış bile. Vakfın çalışmaları daha bir çok konuda bütün hızı ile devam ediyor. Ne diyelim? Allah Süleyman Doğan gibi insanlarımızdan razı olsun.

Güzel Söz

Çocuklarınıza dilini tutmasını öğretin. Konuşmasını nasıl olsa öğreneceklerdir. B. Franklin

sonu