
Gelenekten geleceğe
Gelenekten geleceğe posta
Yavuz Kocaömer posta
Milli Eğitim Bakanlığı , Yatırımlar ve Tesisler Dairesi Başkanlığı bir süre önce ‘’ Gelenekten Geleceğe ‘’ başlığı altında eğitim yapıları yeni mimar projelerini açıkladı. Artık ülkemizde eğitim yapılarında yeni bir dönem başlıyor.
Neden gerek duyuldu ?
Bugüne kadar çeşitli kurum ve kuruluşlar, hayırsever vatandaşlar ülkemizin birçok yerine okullar inşa etti. Bunların bir bölümü gerek inşaat sırasındaki standartların olmayışı , gerekse eğitim alacak çocuklarımızın ihtiyaçlarına karşılık veremeyişi bakımından tam anlamıyla amacına ulaşamadı.
1998 yılındaki afet bölgelerinde yapılar hakkındaki yönetmeliğin yürürlüğe girmesi , daha sonra ısı yalıtım yönetmeliğinin ve binaların yangıdan korunmasına dair yönetmeliklerin işlerlik kazanmasıyla , daha önce kullanılan eğitim yapıları projeleri günümüzün koşullarının gerisinde kaldı.
Ayrıca 8 yıllık kesintisiz eğitim dönemine geçilmesi ve hızlı nüfus artışı olan bazı bölgelerin yoğun göç almasıyla da okulların yapımında birtakım değişikliklere gidilmeye mecbur kalındı.
‘’ 3 E ‘’ kuralı
Bundan böyle okul binalarının tasarımında 3 E kuralı dikkate alınacak. Yani , EKONOMİ, EMNİYET ve ESTETİK . Yerel malzeme kullanımı ön plana çıkarılıp , Anadolu Medeniyetlerinin mimari öğelerinin de bulunduğu cephelerin yer almasına özen gösterilen bu projede daha bir çok yenilikler var.
Nihayet anlaşıldı
Bundan böyle yapılacak okul yapı projelerinde engelli öğrencilerin okullarda herhangi bir sorunla karşılaşmaması için binaların tasarım aşamasında her şey düşünüldü. Bu yeni projelerde öğrenciler okulun bahçe kapısından içeri girdikten sonra sınıflara gidene kadar hiçbir engelle karşılaşmayacaklar. Engelli öğrencilerin güvenliği için bahçe seviyesinden okulun ana binasının giriş katına kadar olan rampalar standart hale getirildi. Zemin katından üst katlara çıkış ise yine standartlara uygun olarak planlanan asansörlerle sağlandı.
Ayrıca okullarda engelli öğrencilere yönelik uluslararası standartlara sahip tuvaletler ve lavabolar olacak. Projeler görme ve işitme engelliler, eğitilebilir otistik çocuklar , eğitim merkezi , zihinsel öğrenme yeteneği az olan çocuklar okulları gibi çeşitli bölümlere ayrılıyor. Böylece engel guruplarına göre o engelin kullanımda gerektirdiği dış şartlarda bu okullarda sağlanmış olacak.
Sağlığın önemi
Ülkemizde sarılık hastalığının yayılmasının en büyük nedenlerinden birinin okul tuvaletlerinde yeterli el temizliği yapılmadan el kullanarak su içilmesi olduğu bilindiğinden , bundan böyle su içme yerleri lavabolardan ayrılacak. Koridor sonlarına öğrencilerin ellerini kullanmadan su içebilecekleri su pınarları konulacak.
Sosyal yenilikler
Derslikler 30 öğrenciye göre düzenlenen okullarda bilgisayar, resim, müzik , fen laboratuarları ve işlikler için ayrı derslikler ve iyileştirilmiş kütüphane hacimleri düzenleniyor. Zemin katta önceden planlanmış kafeteryalar , ayrıca her katta öğrenci dinlenme alanları da proje kapsamı içinde olacak. Bodrum katlarında ise beden eğitimi salonları düzenleniyor.
Bunun yanı sıra her okulda revir , rehberlik servisi, okul aile birlikleri ve diğer öğrenci etkinlikleri için özel odalarda planlanmış. Yapıların güvenliği ise telafisi güç can ve mal kayıpları yaşamamak için her türlü önlemin alınacağı şekilde tasarlanmış .
Okul yapım kalitesi
Türkiye’ de geniş anlamda ilk defa inşaat yapım kontrollüğü Milli Eğitim Bakanlığı Yatırımlar ve Tesisler Dairesi Başkanlığı tarafından uygulanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmış. Benzer uygulamayı diğer kamu kurumları da yapmaya başlamışlar.
Mevcut okullar
Engelli çocuklarımızın , özellikle bedensel engelli çocuklarımızın okullara gidebilmeleri hala Türkiye’nin büyük sorunlarından. Bunda yalnız okulların engelli çocuklara uygun olarak inşa edilmemesi rol oynamıyor. Maalesef bazı okul müdürü ve öğretmenimizin her okul açılış döneminde engelli çocuklarımızı okula türlü bahaneler öne sürerek almama konusundaki kafa yapıları da önemli. Milli Eğitim Bakanlığımıza düşen görev , engelli çocuklar konusunda okul idarecilerine de ayrı bir eğitim vermeleri.
Sen- ben ve diğerleri
Hep yazıp söylüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız artık ilköğretim okullarına haftada 1 saat Almanya’da da uygulaması yapılan ‘’ Sen- Ben ve Diğerleri ‘’ dersini koymalıdır. Bu derste öğretmen küçük yaştaki çocuklarımıza engelin ne olduğunu , bir insanın nasıl engelli hale gelebileceğini, engel çeşitlerini anlatıyor. Böylece bu çocuklarımız hayata atıldıkları zaman aynı toplum içinde yaşadıkları engellileri gördüklerinde ‘’ uzaydan gelmiş yaratıklar gibi ‘’ bakmıyorlar. Onların da insan olduğunu , engellerine rağmen birçok engelsiz insandan çok daha başarılı olduklarını bilerek yetişiyorlar.
İşte bunun için de Batı toplumlarında bizim gibi engelli çocuklarımızı ‘’ Okula alalım mı , almayalım mı ? ‘’ tartışması yapılmıyor. Tam tersine entegre okullarda engelli ve engelsiz çocukların birlikte okumaları sağlanıyor. Umarız önümüzdeki dönemde bu eksikliğimizi de tamamlarız.