
HUKUKSUZLUK DEĞİL Mİ?
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ile Uluslararası Paralimpik Komitesi`nin (IPC) 2003 yılında imzaladıkları işbirliği anlaşmasında şöyle bir madde var: “Aşağıda belirtilen uluslararası Olimpiyat Komitesi`nin sponsorları olan firmaların rakipleri ile Uluslararası Paralimpik Komitesi ve Ulusal Paralimpik Komiteleri sponsorluk anlaşması yapamazlar.”
Buyurun bakalım
Dünyanın iki önemli spor komitesi anlaşma yapıyorlar. Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) 160 ülkede olan Ulusal Paralimpik Komiteleri`ne rakip sponsor firmalarla yapılacak anlaşmalar yasaklanıyor. Bu ana sponsorlar, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne belli bedeller ödüyorlar. Bunlardan Ulusal Paralimpik Komiteleri hiçbir şekilde yararlanmıyor. Bir de onların sponsor bulma konusundaki hareket kabiliyetleri hiçbir yetkileri olmadığı halde IOC ve IPC tarafından sınırlandırılıyor.
Rekabet kurallarına aykırılık yok mu?
Önümüzdeki 7 sene Toyota firmasının hem Uluslararası Olimpiyat Komitesi hem de Uluslararası Paralimpik Komitesi`ne ana sponsor olması nedeniyle yapılan görüşmelerde ortaya çıkan bu durumdan sonra, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi yurt dışından ve yurt içinden konu ile ilgili hukukçulardan görüşler alacak. Ardından Uluslararası Paralimpik Komitesi’ni dava edecek. Gerekçe de belli. Hiçbir taraf olmadığımız halde iki komitenin yaptığı anlaşma ile Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin zarara uğratılması tehlikesi ve rekabet kurallarına aykırılık.
Çözüm bulunur mu?
Umarız Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkan Yardımcısı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanımız Sevgili Prof. Dr. Uğur Erdener bu konuya uluslararası mahkemelere gitmeden önce bir çözüm bulur.
Yazımızın yayınlandığı gün aradılar ve…
Geçtiğimiz hafta bu sütunlarda neredeyse 15 yıldır tanıdığımız Çukurovalı engelli BİR kardeşimizin mektubunu isim ve adresini vermeden yayınladık.
Konu: Tüm evraklarını tamamladığı halde Çukurova Belediyesi`nin kendisini aylarca oyalayarak bir tekerlekli sandalyeyi teslim etmeyişiydi.
Çukurova Belediyesi
Konudan yaklaşık 2 aydır haberimiz vardı ve Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) olarak bu kardeşimize derhal bir tekerlekli sandalye ve bir de havalı yastık teslim edildi.
Yazımızın çıktığı gün, sabah 09.30`da Gazetemiz Çukurova Bölge Müdürü Serkan Yükselmiş aradı. Kendisini Çukurova Belediyesi’nden aradıklarını belirtti. Bu engelli kardeşimizin adını ve adresini istemişler, sandalyesinin hemen teslim edileceğini söylemişler. Durum öyleydi de 1 senedir niye o zaman bu belediyemiz sandalyeyi teslim etmedi?Konu basına intikal edince mi akılları başlarına geldi?
Duyarlılığa teşekkür
Biz kendilerine gösterdikleri duyarlılık için Serkan kardeşimiz vasıtasıyla teşekkür ettik. Ve engelliler konusunda etkinliklerine her zaman yer vermeye hazır olduğumuzu belirttik. Bunun üzerine Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’den engelliler konusunda belediyenin yaptıklarını anlatan bir yazı aldık. Yazı “Sayın ilgili” diye başlıyordu. Yani ne Serkan Yükselmiş’in ne de bu satırların yazarının ismi vardı. Biz kendilerine yazılı cevap vermek gerekirse, aynı üslubu kullanacağımızın bilinmesini isteriz. Bizim inandığımız kurallardan biri `Sevgide serbestlik, saygıda mecburiyet`tir. Bu saygı makama, unvana değil, insan olduğumuz için birbirimize göstermek zorunda olduğumuz saygıdır.