GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

Körler Federasyonunun 5inci yılı

Körler Federasyonuun 5inci yılı Posta

Yavuz Kocaömer Posta

Daha önce Körler Federasyonu’nun yaptığı çalışmalar ve hakkında açılan davalarla ilgili eleştiriler yaptığımda özellikle avukat Turhan İçli, sayfalar dolusu açıklama göndermişti. Bu açıklamaların içeriğinde maksadını aşan, hakaret sayılabilecek sözler bulunduğu için ciddiye almayarak yayınlamadım.

Şimdi, daha önce de bir yazısını yayınladığımız , görme engelliler camiasında dengesiyle tanınan Körler Federasyonu Eski Yönetim Kurulu üyelerinden Halil Köseler’in gönderdiği bir mektubu kısaltarak yayınlıyoruz.

Beş yıl boşa geçti 22 Kasım 1998’den beri Turhan İçli ve Ahmet Cantürk’ün sırayla başkanlık yaptığı Körler Federasyonu’nda çoğunluğu elinde bulunduran zihniyet, engelli sorunlarının çözümüyle ilgilenmek yerine yaptığı hukuk dışı uygulamalar, körüklediği kişisel ve örgütsel çatışmalarla camiamıza çok büyük zaman kaybettirmiş ve inanılmaz zararlar vermiştir. Bu zihniyetin kişisel kusurları nedeniyle gerek kendilerinin gerekse federasyon ve yöneticisi bulundukları derneklerin davalı veya davacı olarak taraf oldukları mahkemelerin sayısı bugün itibariyle 40’a yaklaşmış, on milyarlarca lirayı bulan avukat, bilir kişi, harç gibi mahkeme masraflar ve çarptırılan tazminat cezaları, engellilere hizmet için halktan toplanan bağışlardan ödenmiştir.

Trilyonlar nerede ? 1999 yılında “Ufkun Ötesi” adlı federasyon dergisi için gerekli malzemelerin satın alınması bahanesiyle bir eşya piyangosu düzenlendi ve halktan bugünün değerleriyle birkaç yüz milyar lira para toplandı. Ancak belirtilen cihazlar satın alınmayarak halka yalan söylendi. Çekilişin 3 Aralık 2003’te yapılacağı söylendi ancak o gün tarih değiştirildi. Başta Körler Federasyonu olmak üzere bazı dernekler tarafından her yıl amaç dışı alanlarda çarçur edilen paraların toplam miktarı trilyonlarca lirayı buluyor.

İstismar Kendisi istismarın bir aracı haline getirilen Körler Federasyonu başka derneklerdeki istismarlara da ses çıkarmamaktadır. Örneğin, Altı Nokta Körler Derneği yöneticilerinin dernekler kanununa aykırı olarak belli bir dönem maaş almalarına, körlerin hayati ihtiyacı olan beyaz bastonları maliyetlerinin birkaç katı fiyatla satmalarına, aynı yöneticilerin yönetmeliğe aykırı olarak eşya piyangosu düzenlemelerine, düzenledikleri bu eşya piyangosu sonucu halktan topladıkları 400 milyar liraya yakın parayı amaç dışı yollarla çarçur etmelerine ve bu gelirlerden her birinin pirim adı altında milyarlarca lira haksız çıkar sağlamalarına Federasyonca göz yumulmuştur.15 Ekim 2002’de Ankara’da bu gibi istismarlara karşı demokratik tepkilerini ortaya koyan engelliler ise Körler Federasyonu başkanı Ahmet Cantürk tarafından otobüslere bomba atan, kadınları çocukları öldüren teröristlere benzetilmiştir. Farklı düşünen herkes adeta bir sanık muamelesi görerek hukuk dışı kararlarla tasfiyeye tâbi tutulmuştur. 2002 yılında Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği’nin iki üyesi, Sakatlar Konfederasyonu yönetiminde görev alması gerekçesiyle Körler Federasyonu’ndan ihraç edilmiş, delegeleri genel kurula sokulmamıştır. Hatta bu düşmanlık o kadar ileri götürülmüştür ki, söz konusu derneğin engelliler yararına düzenlediği seminere katılmak bile suç sayılmış, bazı üyelerin Altı Nokta Körler Derneği’nden ihraç edilme gerekçeleri arasında yer almıştır.Kendileri gibi düşünmeyen engellilere yalan ve iftiralarla çamur atmak amacıyla Temmuz 2003 tarihinde federasyon yönetimi tarafından 18 sayfalık çirkin bir rapor hazırlanmış ve bütün derneklere gönderilmiştir.

Yararlı Hizmet Körler Federasyonu’nun bu gibi basit ve anlamsız şeylerle uğraşmayı bırakıp diğer ülkelerdeki federasyonlar gibi yararlı hizmetlerle uğraşması gerekmektedir.Örneğin, görme engellilerin bilgi kaynaklarına erişimini sağlayan İngilizce sesli ekran okuyucu bilgisayar programları kalitesinde ihtiyaca uygun Türkçe sesli ekran okuyucu bir program hala ülkemizde yaptırılamamıştır. Oysa, federasyonca ve bağlı derneklerce çarçur edilen paraların bir kısmı bu alana yatırılsaydı program çoktan yaptırılmış olurdu. Sesli ve Brail kitap üretecek Ulusal Körler Kütüphanesi’nin kurulması için 1998 ‘de ilgili bakanlıklarla federasyon arasında imzalanan protokol rafa kaldırılmıştır. Bazı yabancı ülkelerde, bir görme engelli durakta beklerken gelen belediye otobüslerinin hangi otobüs olduğunu, yolda yürürken önünden geçtiği binanın hangi bina olduğunu sesli olarak söyleyen cihazlar kullanılmaktadır. Bizim ülkemizde neden olmasın? Yollarda, kaldırımlarda, metro istasyonlarında yaşam güvenliğimizi tehdit eden engeller artarak devam etmektedir. Mevcut engelli haklarında geriye gidişler önlenememiştir.

Yeter Artık Bütün bu ve benzeri sorunların çözümü için federasyonun neler yaptığı sorulduğunda eminim ki, söz konusu yetkililer sayfalar dolusu başarı öyküleriyle ve bin bir çeşit mazeret senaryolarıyla kendilerini savunma kurnazlığına başvuracaklardır. Yaşanan gerçekler bize Körler Federasyonu’na egemen zihniyetin beş yıldır yerinde saydığını göstermektedir. Ancak yerinde sayanların ayak sesleri maalesef yürüyenlerden daha fazla gürültü çıkartmaktadır. Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer. Onları söküp atmak çok zordur. Ancak zorlukları aşabilmenin tek yolu, olaylara seyirci kalmayı bırakıp “Yeter artık” diyerek doğrular etrafında birleşmektir. Halil KöselerKörler Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi