ONLARIN HAYATINI ZORLAŞTIRMAYIN
Sevgili okurlarım, bu hafta sizlerle engelliler camiası ile ilgili haberleri paylaşacağız. Galatasaray kör topal, Fener sadece kör ! Haber Türk spor sitesinde ve Trabzon’ da yayınlanan Taka gazetesinde fotbol yorumları yapan Sedat Tunalı’nın yazılarını keyifle okurum. Yukarıda okuduğunuz ise kendisinin 23 Ağustos tarihli yazısının başlığı. Super Lig’in ilk maçındaki Fenerbahçe ve Galatasaray’ı eleştirmek niyetiyle yazılmış. Yazının içeriğini eleştirmek futbol bilgimiz bakımından haddimize düşmez. Ayıp Olmuyor mu? Aynı hatayı daha önce Erman Toroğlu , Gökmen Özdenak gibi spor yazarları da yaptılar. Olumsuz bir şey olunca engellilerle özdeşleştirilmek. Yok mu yazacak başka bir başlık ? Yukarıdaki yazıda ilginç olan , yazının içeriğinde ne kör , ne topal geçiyor. Sedece başlık böyle konmuş. Basın mensupları bu deyimleri olumsuzluklar için kullandıkları sürece engellilerimiz hakkındaki olumsuz görüşler ortadan kalkmıyor , zorlanıyor. Taka gazetesinin sahibi sevgili dostumuz Zeki Sancak , herhalde Sedat kardeşimize bu konuda daha dikkatli olması için ricada bulunur. Procter Gamble P & G Türkiye , 1987 yılından beri ülkemizde , temizlik ürünleri üzerine faaliyet gösteren bir kurum. 1988’ de Mintax ve 1999 ‘da Eczacıbaşı ile kağıt ürünlerinde kurduğu şirketleri devralan kurum , bugün ülkemizin en büyük deterjan temizlik , kişisel bakım ve kağıt ürünleri üreticilerinden biri durumuna gelmiştir. Bünyesindeki markalar arasında Gillette, İpana, Duracell, Prima, Blendaxi Ariel, Alo, Max Factor gibi markaları bulunduran bu kurum , geçtiğimiz günlerde engelli insanlarımıza dağıtılmak üzere binlerce diş fırçası, diş macunu , deterjan, şampuan ve jileti Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV) bağışladı. Bu malzemeler TESYEV vasıtasıyla engellilere ve sporcularımıza ulaştırıldı. Kendilerine buradan birkez daha teşekkür ediyoruz. Adalet bu mu ? mekli Emniyet Müdürü olan bir okurumuz şöyle diyor: ‘’ İşitme kaybına uğrayan kızıma , zamanın Sağlık Bakanı Sayın İbrahim Özsoy ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er’in yardımlarıyla biyonik kullaklık takıldı. Bu cihazın pillerini görevdeyken devlet ödüyordu. Benim uğraşım 657 sayılı devlet memurlarına emsal oldu. Fakat ben ekonomik yönden bittim ve 2007 yılında emekli olmak zorunda kaldım. Eğitim vermeliydim Çünkü çocuğuma eğitim vermek zorundaydım. Emekli olduktan sonra devlet işitme cihazının pil ödeneğini kesti. Şimdi benim gibi insanlar zor durumda kaldılar. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Devletim için çalışırken destek veriliyor, emekli olunca bu destek kesiliyor. Siyasilerimiz ise hala engelli çocuklara eğitim ve öğretimi konusunda çağ atlattıklarını söylüyor. Biz böyle bir muameleye layık mıyız ? ‘’ Okurumuzun yazdığı bu satırların muhakkak bir cevabı vardır. Bu konuda da ilgili devlet kurumlarından gelecek cevabı sizlerle paylaşacağız. Pekin Büyükelçisi Pekin’de Paralimpik Oyunlarındayız. 8 Eylül günü öğlene doğru telefonum çalıyor. Büyükelçilikten Mert Bey isminde bir görevli, ”Büyükelçimiz adına sizi arıyorum. Akşam Büyükelçimizin daveti var, bekliyoruz” diyor. Çok geç kaldıklarını, İtalyan Büyükelçiliği’nin davetine gitmek zorunda olduğumu, ayrıca telefonla yapılan davetlerin, davet sahibi tarafından yapılması gerektiği kuralını hatırlatıyorum. Bir akşam evvel, Sayın Murat Başesgioğlu ile beraberken, bana “Yarın akşam için size davet geldi mi ?” diye sordu. Ben “Hayır” cevabını verince, belli ki Sayın Bakanımız , büyükelçiliğe bir hatırlatma yapmış. Bir- iki saat sonra cep telefonum tekrar çalıyor, bu kez karşımda Pekin Büyükelçimiz Oktay Özüye. “Yavuz Bey, alınganlık göstermişsiniz. Sizi akşam bekliyorum” diyor. Kendisine, yazılı davet dışında, telefonla yapılan davetin, davet sahibi tarafından yapılması gerektiğini, bunun bir kural olduğunu, bir hariciyeci olarak kendisinin bilmek durumunda olduğunu düşündüğümü söylüyorum. 41 yıllık hariciyeci olduğunu, benim kurallarımın başka kurallar olduğunu belirtiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir büyükelçisine yakışmayan tarzdaki bu sözlerine cevap vermeyerek, 1-2 ay içinde emekli olacağını da bildiğimden, mutluluklar dileyerek telefonu kapatıyorum. Umarım gençlere örnek olmaz Sayın Büyükelçi, 41 yıllık hariciyeci olabilirsiniz. Size telefonda bahsettiğim kural bir hariciye değil , nezaket kuralıdır. Bunu bilmek için de hariciyeci olmak gerekmez. Yaptığınız bir hatanın sıkıntısını yaşarken, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı’na bu şekilde konuşmanızı ayıpladığımı buradan bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyorum. Aşağıda yazacağım iki kural belki emeklilik hayatınızda size bir yarar sağlar. Takdir edersiniz ki öğrenmenin yaşı yok. 1- Sevgide serbestlik, saygıda mecburiyet vardır. 2- Telefonla yapılan bir davetin, o davet sahibi tarafından bizzat yapılması en basit nezaket kuralıdır. Bu nezaket kurallarının hariciyesi, dahiliyesi olmaz. Her şeye rağmen size emeklilik yaşamınızda mutlu günler diliyor, bu tip bir davranışınızın genç dışişleri mensuplarımıza örnek olmamasını umuyorum. Zaten siz, Sayın Başesgioğlu orada olmasaydı , engelli sporcularımıza davet falan da vermezdiniz tıpk Milli Olimpiyat kafilemizi karşılamadığınız gibi… DUYURU Tüm okurlarımızın mübarek Ramazan Bayramı’nın huzur içinde geçmesini dilerim. DUYURU Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu ‘ndan Trabzon Spor ile ilgili çarpıcı açıklamaları www.tesyev.org sitesinde okuyabilirsiniz. GÜZEL SÖZ Bir su damlası bile taşı oyar. Lucretius