Özürlüler Vakfı
Özürlüler Vakfı Posta
Yavuz Kocaömer Posta
2 Temmuz tarihinde Özürlüler Vakfı’ndan bir cevap ve tekzip yazısı geldi. Hem genel yayın yönetmenliğimize hitaben yazılmış yazının hem de cevap hakkının altında tarih olarak 2 Haziran yazılmasını ve bundan bir ay sonra, 2 Temmuz’da fakslanmasını anlamakta zorlandık. Ayrıca vakfın hukuk müşaviri olan Avukat Alper Kesriklioğlu da genel yayın yönetmenimize yazdığı yazıda maksadını ve haddini aşmış. Bu bakımdan kendisine haddini bilmesini tavsiye ederiz.Gazetemiz Özürlüler Vakfı’nın bir şubesi, genel yayın yönetmenimiz de Avukat Alper Kesriklioğlu’nun elemanı değildir. Saygısız bir şekilde yazılmış “Sayın Yavuz Kocaömer’in dikkatinin çekilmesini talep ederim” cümlesi , kendisinin bu konularda ne kadar bilgili olduğunu göstermektedir.
Sözümüzün arkasındayız Gelen 2,5 sayfalık cevap hakkının en az 2 sayfası genel konuları içeren , hepimizin bildiği şeyleri ihtiva ediyor. Bu bakımdan bunlara sütunlarımızda yer vermiyoruz. “Umarız bundan sonra eleştiriden çok , daha büyük bir birlik ve dayanışmayla daha iyisini sizlerle yapar ve bahsetmiş ve bahsetmekte olduğumuz tüm projelerimizin ve planlarımızın gerçekleşmesinde beraberce mücadele veririz ve böylece tüm plan ve projelerimiz daha kısa sürede gerçekleşir .” Böyle yazmış Özürlüler Vakfı. Hemen belirtelim, bünyesinde engelli insanlara yer vermeyen, ne yaptığı pek belli olmayan bir kurumla işbirliği yapmak, her sivil toplum örgütünün kendi sorunudur. Biz böyle bir iş birliğini düşünmeyiz. Yazının bir başka bölümünde “Vakfımızın tüm faaliyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetim ve gözetim altında olup asla şaibeye yer vermeyecek derecede temelli, planlı ve programlıdır” deniyor. Biz zaten şaibe var demedik ki. “Dört yıldır ne yaptınız?” diye sorduk Gelen cevapta da “dört yıl gibi uzun bir süreç sonunda elde etmiş olduğumuz engelliler yurdu projesiyle ilgili bilgilerimiz raporlandırılmıştır, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile görüşmelerimiz sürmektedir ve onların desteği ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün izin ve onayı ile herkese proje ile birlikte açıklanacak olan çözüm, ortaklarımızın desteği ile proje en kısa zamanda gerçekleştirilecektir” demişler. Beklediğimiz cevap da buydu. Demek ki dört senede bir projenin sadece bilgi, belge ve inceleme detaylarını hazırlamışlar. Bundan sonra bu projenin takipçisi olacağız. Her üç ayda bir bu sütunlarda bu proje ile ilgili bilgi gelmemişse, hatırlatıp, soracağız.
“ Vakfımız bir çok engellere rağmen yıkılmamış, dimdik ayaktadır ve kongre organizasyonu başarıyla tamamlanmıştır” deniyor.
Gerçekten başarılı mı? Birincisi yapılan bu kongre ve engelliler fuarını kapanış gününden bir gün evvel biz de ziyaret ettik. Panellerin yapıldığı salonlarda 15-20 kişilik gruplar konuşmacıları dinliyorlardı. 200- 300 kişilik salonda yapılan bir panelde , 15- 20 izleyicinin olması bir başarıysa başarılı olmuşlardır. Onun kararı, bu fuarı ziyaret eden ve bu gerçekleri görenlere aittir.
“Niçin aranızda engelli yok?” sorumuza, “yazınızda belirttiğiniz üzere sırf insanları bir şeylere inandırmak ya da bazı şeyleri örtbas etmek ya da bazı durumları olur haliyle açıklayabilmek uğruna özürlü yurttaşlarımızı vakfımıza almak ve onları kullanmak zorunluluğu içinde olacaksak , o halde hiç birimiz ahlaki çöküntü içindeki bu faaliyetin içinde olmayız, olamayız” diye cevap veriyorlar. Size engelli insanları aranıza alın da, onları kullanın diyen mi oldu? Sorumuz , niçin engelli insanlar aranızda yok idi. Engelli insan üyesi olan ya da çalıştıran dernek ve vakıflar bir takım şeyleri örtbas etmek için mi bu insanlarla birlikte oluyorlar? Yoksa, işin gerçek sahipleri olan “yaşayan bilir” prensibine göre onların tecrübelerinden yararlanmak, onların söyledikleri yolda yürümek için mi birlikte oluyorlar? İçinizde engelli insan olmazsa , onların sorunlarını nasıl bileceksiniz? Olsa olsa işte böyle fazla rağbet görmeyen, izleyici sayısının çok düşük olduğu bir kongre organize edersiniz.
Gerçek dışı hususlar Avukat Alper Kesriklioğlu “19.5.2003 tarihli yazınızda gerçek dışı hususlar ve asılsız ithamlar vardır” diyor. Biz aynı fikirde değiliz. Şimdi o gün yazdıklarımızı tekrar edelim. Vakfınızın Özürlüler Kongresi ile ilgili internet sitesinde , destek veren kuruluşlar arasında Omurilik Felçlileri Derneği ve Garanti Bankası vardı. Oysa biz her iki kurumun yönetiminden de sizinle işbirliklerini sona erdirdiklerini öğrendik. Kurumlara kendilerinin hala sitenizde yer aldıklarını defalarca bildirdik. Nihayet söz konusu isimleri sitenizden sildiniz. İkinci husus; sitenizde devamlı olarak size destek veren bir kuruluş olarak Türkiye Sakatlar Federasyonu’nun yazmasıydı. Biz de yazımızda “Böyle bir kurum yok. Eğer bunu açıklarsanız , biz de okuyucularımıza iletiriz.” dedik. Lütfen açıklayın Türkiye Sakatlar Federasyonu ile kimi kastediyorsunuz ? Ayrıca Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, Türkiye Körler Federasyonu, Türkiye Sağırlar Federasyonu , Türkiye Zihinsel Engelliler Federasyonu , Türkiye Sakatlar Derneği, Ortopedik Özürlüler Federasyonu gibi kuruluşların bu fuarda bulunmayışını büyük eksiklik olarak gördük. Yalan mı yazdık? Lütfen yan sütunlarda Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve Türkiye Körler Federasyonu’nun bu etkinliğiniz hakkında yazdığı resmi yazıları okuyun.
Sizin bir üyenizO tarihlerde üyeniz olan İlker Bey’le 2 ortak tanıdığımızın yanında “Böyle bir fuarı yapıyorsunuz ama, Sakatlar Derneği, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu gibi kurumlar da bunun içinde yer almalıdır” dediğimizde aynen şunları söylemiştir: Bizim için önemli olan engellilerin sesini duyurmaktır. Türkiye Sakatlar Derneği bu fuara katılmazsa çok da önemli değil.’’ Şahitler vardır, bu sözler söylenmiştir.
ŞeffaflıkSizden gelir – gider tablolarınızı isteyen sponsorlara bunları vermeyişiniz üzerine, bazıları, organize ettiğiniz kongreden çekilmiştir. Hadi bunu da tekzip edin. Hangi kurumlar olduklarını isimleriyle yayınlayalım. Almanya’dan REHA CARE ile ilişkilerinizi ve onların sizin hakkınızda düşündüklerini buraya yazmıyorum. Ama gönderin bir tekzip onları da yazalım.
Ödenmeyen borçlarTanıtım filmlerini yaptırdığınız bir firmaya verdiğiniz çekler karşılıksız çıkmış mıdır, çıkmamış mıdır ? Önce verdiğiniz ilk çeki “yanlışlıkla sekreterimiz imzaladı” deyip, daha sonra başkanınıza imzalattığınız 3 adet çekin akibeti nedir ? Eğer siz açıklamazsanız, biz elimizdeki belgelere dayanarak açıklarız.
Özür mü – engel mi ? Özürlüler Vakfı, açıklamasının son bölümünde ise “ Bu ülkede Özürlüler İdaresi Başkanlığı diye bir kurum varken , niye vakfımızın ismi tartışma konusu yapılmaktadır? Kanunlarımızda da geçen ve herkesçe kullanılan bu hukuk tabiri neden rahatsız edicidir” buyurmuşlar. Belli ki bu vakıf yöneticileri yazılarımızı okumuyorlar. 4 Mart 2002 tarihinde yazdığımız “Ayıplı Mal” başlıklı yazımızda, zamanın Engellilerden Sorumlu Bakanı Sayın Prof. Dr. Şuayip Üşenmez’e şöyle yazmışız: Sayın Bakanım bu ayıbı ortadan kaldırmanın zamanı gelmiş ve geçmektedir. Yapmanız gereken şey öncelikle size bağlı olan T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi’nin ismini değiştirmektir. Daha öncede bu sütunlarda size bu ricamızı iletmiştik. Ama bu gün gelinen bu noktada, artık bu kaçınılmaz olmaktadır. Bunun gibi, devlet kuruluşlarına da aynı ikazı yapmışız. Sizin vakfınıza yapınca mı rahatsız oldunuz? Yine aynı şeyi iddia ediyoruz. Türk Dil Tarih Kurumunun sözlüğünde “özür” kelimesinin karşısında “defolu mal” yazmaktadır. Engelli insanlara defolu mal demek çok mu hoşunuza gidiyor? Bu ayıbı işlemeyen devlet kurumları da var. T.C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, bundan 3,5 yıl önce tüm engelli spor federasyonlarının “özürlü” olan adını “engelli” olarak değiştirmiştir. Bizim kişi ve kurumlarla hiçbir alıp veremediğimiz yok. Sadece bir takım şeylerin doğru gitmesi için uğraşıyoruz.
13-15 Haziran 2003 tarihleri arasında Özürlüler Vakfı tarafından İstanbul’da Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesinde “ÖZÜRLÜLER’03 SERGİ, KONGRE ve SOSYAL ETKİNLİKLER” adı altında bir dizi program düzenlendiğini, etkinliğe de, çok değer verdiğimiz devlet büyüklerimizin, bazı kurum ve kuruluşların ilgi göstererek destek olduklarını konfederasyona gönderilen davetiyeden öğrenmiş bulunuyoruz.
Bilindiği gibi Konfederasyonumuz 2908 sayılı yasayla oluşturulmuş ve değişik kanunlarla birçok görevler verilmiş olan, özürlülere hizmet amaçlı çalışmalar sürdüren sivil toplum kuruluşlarının en üst örgütüdür. Özürlülere yönelik hizmet veren en üst sivil toplum kuruluşu olmamıza rağmen, Özürlüler Vakfının Başkan ve Yöneticileri, üyeleri, amaçları, şimdiye kadar özürlülerle ilgili kamu yararına yaptıkları çalışmalar, ulaşabildiği özürlü sayısı vb. konular hakkında bilgimiz, ortak çalışmamız ve organik bağımız yoktur. Söz konusu etkinlikle ilgili olarak federasyonlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarından ve özürlülerden olumsuz eleştiri ve tepkiler almaktayız.
Birleşmiş Milletlerin Özürlülerle İlgili Standart Kurallar Bildirisi başta olmak üzere , ulusal ve uluslararası düzenlemelerde “ÖZÜRLÜLERLE İLGİLİ ALINACAK KARAR VE UYGULAMALARDA BİZZAT ÖZÜRLÜLERİN VE ÖRGÜTLERİNİN SÖZ VE KARAR SAHİBİ OLMALARI, KATILIMCI BİR ANLAYIŞIN BENİMSENMESİ” öngörülmektedir. Bünyesinde özürlü dahi olmadığı söylenen, özürlüler yararına değişik etkinlikler ve 1. Uluslararası Özürlüler Kongresi düzenlediğini iddia eden vakfın bu tutumu nedeniyle, özürlülerin ve özürlülüğün istismar edilebileceği endişesiyle üzüntü duyuyor, özürlüleri dışlayan yapısı nedeniyle kınıyoruz.
Konfederasyonumuza ve diğer özürlü örgütlerine, özürlülere yardım ettikleri iddiasıyla değişik adlar altında bazı kişi ve kuruluşların maddi ve manevi kazançlar sağlayarak, özürlüleri ve özürlülüğü istismar ettikleri yönünde yoğun şikayetler gelmektedir. Konfederasyonumuzla, üye federasyonlarımızla, federasyonlarımıza üye derneklerimizle, ve işbirliği halinde olduğumuz kuruluşlarla fikir alış verişi yapılmadan düzenlenen bazı organizasyonlar özürlü mücadelesini eksik bırakmakta, hatta zarar bile verebilmektedir.
Devlet büyüklerimizin, basın yayın kuruluşlarının, ilgili kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşlarının, tüm kamuoyunun, özürlülerin ve özürlülere hizmet amaçlı çalışmalar sürdüren sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılmadan gerçekleştirilen etkinliklere itibar etmemelerini istiyoruz. A. Faruk ÖZTİMURTürkiye Sakatlar Konfederasyonu BaşkanıM. Bahtiyar KARAMANLI Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Sekreteri
1.405 Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanlığı’naÖncülüğü ve organizatörlüğünü Özürlüler Vakfı’nın üstlenmiş olduğu I: Uluslar arası Özürlüler Kongresi adıyla 13-14-15 Haziran 203 tarihlerinde İstanbul’da bir dizi etkinliğin gerçekleştirildiği bilgisi adı geçen vakfın tarafımıza göndermiş olduğu davetiyeden öğrenilmiş bulunmaktadır.
Ancak yapmış olduğumuz araştırma sonucu Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve üye dört federasyonu ile üye derneklerinin hiçbirinin bu organizasyonla ilişkisinin bulunmadığı öğrenilmiş bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu vakıf tarafından Avrupa Körler Birliğine gönderilen davet yazısı da Körler Birliği tarafından muhatabın Türkiye Körler Federasyonu olduğu belirtilerek reddedilmiş ve konuyla ilgili olarak tarafımıza bilgi verilmiştir.
Bilindiği üzere Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş bulunan 1993 tarihli Fırsat Eşitliğinde Uygulanacak Standart Kurallar Bildirgesinin 18. maddesi ile engellilerle ilgili etkinlik ve düzenlemeler ile alınacak kararlarda engelliler ve örgütlerinin söz ve karar sahibi kılınması ve katılımcı bir anlayışın benimsenmesi öngörülmektedir.
Bu nedenle engelliye rağmen, engellilere yararlı olacak etkinlik gerçekleştirdikleri iddiasıyla faaliyet gösteren ve bünyesinde özürlü dahi bulundurmayan adı geçen bu vakfın tutumunun satandart kurallar çerçevesinde engellileri dışlayan yapısı nedeniyle konunun kamuoyuna mal edilerek eleştirilmesini ve konuyla ilgili tepkimizin ilgili mercilere iletilmesini rica ederiz.Ahmet CantürkTürkiye Körler Federasyonu Başkan Av. Cengiz Şahin Türkiye Körler Federasyonu Genel Sekreteri