PARALİMPİK GÜNLER NEDEN TÜRKİYE`DE YAPILMASIN?
Yıllardır dünyada birçok ülkede her sene belli bir günde Paralimpik Oyunları tanıtımı yapılır. Bu tanıtımların en büyük ve en önemlileri bizdeki bilgilere göre Almanya, İngiltere ve İran’da yapılıyor.
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi son yıllarda böyle bir günün benzerini ülkemizde yapmak istedi. Bakanlık desteği şart ancak o tarihlerde, özellikle Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından destek verilmemesi konusunda zorlukları görerek vazgeçtiği projeyi önümüzdeki yıl yeniden denemeye karar verdi.
Böyle bir günde, açık bir alanda veya kapalı salonda engelliler sporu ile ilgili çeşitli gösterilerin yapılması düşünüldü. Ülkemizde son yıllarda engelliler sporu konusunda elde edilen başarılar var.
Ama medyamızın bu konuya pek fazla yer vermediğini düşünürsek, bu tanıtım gününde ülkemizin sesini dünyaya duyuran şampiyonlar tanıtılacaktı.
Böyle bir gün organize edilmesi, doğaldır ki Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından yapılacak. Ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu konudaki destekleri ile mümkün olacaktır.
Kısa bir zaman içinde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi konu ile ilgili taslak programı hazırlayıp Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Gençlik ve Spor Bakanlığı’na gönderecektir. Umudumuz ve beklentimiz böyle bir günün Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde yapılması ve dünyadaki birçok ülkeye de örnek olmasıdır.
HAYATIN İÇİNDEN….
Engelli okuyucularımızdan Servet Bardak’tan geçenlerde bir mail aldık. Servet Bardak 01.04.1975 Siirt doğumlu, evli ve 4 çocuk babası. Siirt Engelsiz ve Yaşam Rehabilitasyon Merkezi’nde engellilerin katıldığı koroda hizmetli memur olarak çalışıyor.
Geçirmiş olduğu menenjit hastalığından dolayı işitme kaybı yaşamış, 2012 yılından beri de böbrek hastası. Bir gazetede gördüğü şiir ilgisini çekmiş ve hayata şiirle tutunmuş. 2017 Ağustos’ta ilk şiir kitabı olan ‘Rozam’ adlı şiir kitabını okuyucuyla buluşturmuş şairimizin, engellilerin yararına çıkarılan antolojilerde de şiirleri yer alıyor. Şiire olan ilgisi de her geçen gün artarak devam ediyor. Şairimiz kendini şöyle tanımlıyor: Aşkın aşığı, sevginin hizmetçisi, saygıya önem veren, kendi halinde hayat savaşını veren bir aşığım. Servet Bardak’tan bize şiir göndermesini beklerken, o bize aşağıda okuyacağınız yazıyı yollamış. Sizlerle paylaşıyoruz.
KUSUR ARAMAYALIM
“Kendi kusurumuzu görmeden hep başkasında kusuru arar dururuz. Biraz da kendimizi sorgulamalıyız. Gerçekten ben dört dörtlük müyüm ki başkasına karışıp kusurunu araştırayım. İnsanlar hep kendi kusurunu ve davranışlarını görmezden gelip kendini bir numara görür. Ve başkasında kusur arar durur. Dünyaya kimse kusursuz gelmemiştir. Kimi zihinsel, kimi görme ya da işitme engelli kimi de bedensel engellidir. Ya da pek çok kişinin başka sağlık sorunu vardır. Yani bugün elimiz ayağımız tutup sağlığımız yerinde ise Rabbimize şükretmeliyiz.
Neden incitiyoruz?
Her zaman bir hasta veya bir engellinin yerine koyalım kendimizi. Hangi şartlar altında hayat savaşı verdiğini, nasıl mücadele ettiğini, ailesini nasıl geçindirdiğini biliyor muyuz? Hayatın içinde mücadele ederken, zaman zaman olumsuzluklarla karşılaşabiliyoruz.
Kimi ekmek derdinde mücadele ederken, kimisi de aşk meşk peşinde koşup gününü gün ediyor. Kimi hayatta acı çekerken diğeri de sefa peşinde koşuyor. Mahallemizde, sokağımızda hemen her gün karşılaştığımız, içimizden biri olan engelli kardeşlerimizin bazen toplum içine çıkmaya cesaret edemediklerini duymuşuz ve şahit olmuşuzdur. İnsanların onlara farklı bakışı ve hor görmeleri ikinci sınıf muamele ve ötekileştirmeleri hep dert.
Toplumun dalga geçip “Bir şeye yaramıyor” mantığı ile hareket etmesi ne yazık ki engelli kardeşlerimizi incitiyor. Bu yüzden dikkatli olalım, kimseyi kırmayalım. Kusurları araştırıp insanlarla alay etmek yerine neden gönülleri almıyoruz? Neden hep şüphe ile bakıyoruz? Bu yalan dünyada nedir paylaşamadığımız? Saygı ve sevgi olmadığında insanlık kaçıp gider.”
ÇENGELLİ PANO
Cumhurbaşkanımıza…
Engelliler konusunda ne kadar duyarlı ve hassas olduğunuzu biliyorum. Allah sizden razı olsun. Uzun zamandır sol bacak protezi kullanıyorum. 2015 tarihinde devletin sağlamış olduğu imkanlar dahilinde C-Leg model diz ile çok rahat ve güvenli şekilde yürüyorum.Ama 2 yıl garanti kapsamında olan bu diz, 2’nci yıldan sonra arıza çıkarmaya başlıyor. Hidrolik kısmı, kart kısmı vs.. Garanti kapsamına girmediği için ben ve benim gibi kullanan engelliler ve sporcular tamirat aşamasına gelince (10 ila 15 bin lira tutuyor) ödeme güçlüğü çekiyoruz. Yaptıramadığımız için de bozuk şekilde kullanıyoruz. Sizden isteğim acil olarak bu sorunumuza çare bulunmasıdır. Saygılarımla.
Uğur Becerikli / İstanbul ugurbecerikli@yahoo.com
`KİTABA İHTİYACIM VAR`
1.5 senedir cezaevindeyim. Daha 5 senem var. Kitap okumayı çok seviyorum. Ama elime yeteri kadar kitap geçmiyor. Bu nedenle bana kitap göndermenizi rica ediyorum.
Derya Soley Kadın Kaplı Ceza İnfaz Kurumu C-7 Koğuşu Şakran / İzmir
29.10.2018 Posta Gazetesi