GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

REHACARE 2002

REHACARE 2002 Posta

Yavuz Kocaömer Posta

23-26 Ekim tarihleri arasında Almanya, Düsseldorf da Uluslar arası Rehabilitasyon Fuarı vardı. Sizler için üç gün süreyle fuarı gezdim. Engelli insanlara batıda verilen değeri ve engellilerin yaşamlarını kolaylaştıran yeni teknikleri izlemeye çalıştım. Fuarın açılışında Alman Başbakanı GerhardSchröder bir konuşma yaptı. Böylece Alman Devleti nin en yetkili ağzından engellilere verilen değer ortaya kondu.

Kimler katıldı?

Bu yıl 13. kez organize edilen fuara 28 ülkeden 787 firma ve kuruluş katıldı. Bunların yaklaşık üçte biri muhtelif gruplardaki engelli insanların yaşamı, rehabilitasyonu, toplumsal hayata entegre olması ve meslek konularında çalışan sivil toplum örgütleri ve şirketlerdi.

Bir Türk firması

Sonra güzel bir sürprizle karşılaştık. Fuar katalogunu incelerken, bir Türk firmasının da orada olduğunu gördük. Firma yetkilisi Cengiz Karaismailoğlu ile kısa bir söyleşi yaptık ve ürünlerini inceleme imkanı bulduk.

ABC Sağlık ve Spor Malzemeleri Tic.Ltd.Şti.

Cengiz Karaismailoğlu tam bir idealist. Böyle bir fuara katılan ilk Türk firması. Sergileyecekleri malzemeleri getirmek, hatta standlarını ziyaret edenlere ikram etmeyi düşündükleri şamfıstığı ve lokumlar için nasıl bürokratik engellerle karşılaştıklarını uzun uzun anlattı. Ve standda bulunduğumuz süre içinde bir çok yabancının firmanın ürünleriyle ilgilendiğini gözlemledik.

Ne üretiyorlar?

ABC firması özellikle bileklik, ayak bilekleri, baldır, diz, uylukta dizde kullanılan bandajlar konusunda iddialı. Ayrıca kasık, bel kemerleri, göğüs, omuz ve boyunda da kullanılan çeşitleri mevcut. Bunların yanı sıra ortopedik yastıklar, minderler ve yataklar da üretiyorlar. Fizik tedavi sırasında sıcak ve soğuk kompres uygulamalarında kullanılan kol, bacak, dirsekler için sportif bandajlar da üretim programında. Tüm bu ürünler sakatlıklar sonrası vücudun eski formuna kavuşturulabilmesi için fizik tedavisi ile birlikte kullanılıyor. Ayrıca, romatizmal ağrılarla birlikte tendonlarda ve diğer bölgelerde oluşan ağrıyı azaltmada yardımcı oldukları gibi, ağır iş kollarında çalışan kişiler ve mesleği gereği vücudunun belli bölgelerini zorlayan insanlar için de en büyük yardımcı sayılıyorlar. Görüldüğü gibi bu ürünlerin fizik tedavi süresinde çalışma ve spor yaşantısında önemi büyük.

Hangisini anlatalım?

Bir standa gidiyorsunuz, tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda olan engelli insanların bu sandalyeleri kullanırken daha rahat hareket etmelerini sağlamak, devamlı oturmaktan meydana gelecek sorunları çözmek için giysilerindeki kaba dikişleri ortadan kaldıran çözümlere kadar bizler için inanılması güç şeyler görüyorsunuz. Onun yanındaki bir standda görme engelliler rehabilitasyonu konusunda çalışan bir grup gönüllüsünün kurduğu sivil toplum örgütünün en son teknolojileri kullanarak körleri nasıl eğittikleri, onları nasıl toplumla iç içe yaşatmaya çalıştıkları çabaları izliyorsunuz.Aslında bu fuarı ülkemizde engelliler konusuyla ilgili tüm devlet kuruluşu uzmanların izlemesi gerekir. Ama bildiğimiz kadarıyla ne Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü nden, ne Özürlüler İdaresi nden, ne de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkililerinden bir tanesi bu fuarı gördü. Ama lafa gelince Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü başta olmak üzere mangalda kül bırakmayarak "Engelliler için her şeyi yapıyoruz" diyorlar. Anlaşılmayan, bilmedikleri bir konuda ne yaptıkları. İşte onun için de çıkardıkları yönetmelikler, aldıkları kararlar yaz boz tahtasına döner, sonra bunları düzeltenler ortaya çıkınca onlara da kızarlar.

Artık değişecek

Türkiye de gerçekten engelli insanlara hizmet etmek isteyen devlet kuruluşları varsa, bunlar da kendilerini yenilemek ve dünyadaki gelişmeleri takip etmek zorundadırlar. Çıkartacakları herhangi bir yönetmelikte dahi böyle uluslararası fuarda ve etkinliklerde toplayacakları deneyimler büyük ölçüde yol gösterici olacaktır.

Elektrikli koşu bandı

Bir başka standda elektrikle çalışan bir koşu bandı gördük. Hani şu fitness center larda kullanılan cinsten. Ama bu tekerlekli sandalye kullananlar için. Yani tekerlekli sandalyeli bir insan hava şartları yüzünden evden çıkamıyorsa, günlük hareketlerini yapmak için sandalyesi ile birlikte bu bandın üzerine çıkıyor. Aleti istediği sürate göre ayarlayıp tıpkı sağlıklı bir insanın yaptığı gibi koşu bandından yararlanabiliyor. Böyle bir cihaz tabii ki Türkiye için lüks. Oturacak, evinden çıkacak tekerlekli sandalye bulamayan insanlara böyle bir şeyi anlatmak bile beni utandırıyor. Ama amacımız batıda engelli insanlara, daha doğrusu insanlara verilen değerin ne ölçülere vardığını ortaya koymak. Yoksa biz de böyle bir elektrikli bandı alıp Türkiye ye getirelim diye bunları yazmıyoruz.

Meslek kazandırma kursları

Her engelli grubu için Almanya da devlet tarafından kurulmuş veya desteklenen mesleki rehabilitasyon dernekleri var. Bunların hepsi engelli insanlara meslek öğretmek ve onları topluma kaynaştırmak için çalışıyorlar. Hepsi de kamu yararına çalıştığı için vergi bağışıklığı var. Bu vergi bağışıklığı da bu derneklerin kurulduğu günde veriliyor. Bizdeki gibi kurulduktan sonra iki yıl süre geçecek, belli bir mal varlığı göstereceksiniz, ondan sonra Bakanlar Kurulu onaylayacak gibi üç-dört seneye varan uzun süreler söz konusu değil.

Devlet haklı

Ancak, ülkemizde vakıflar ve dernekler konusu son derece istismar edildiğinden, Maliye Bakanlığı da bu konuda haklı ve bu işlemleri zorlaştırıcı önlemleri abartarak da olsa artırıyor. Nasıl artırmasın ki? Bir adam çıkıyor, bir vakıf kuruyor, aynen bir soytarı. Vakfın adı da "Dünya Zihinsel Bedensel Spastik Engelliler Vakfı." Sonra engelli insanlara hizmet edeceğim diye yemediği nane kalmıyor. Bu gibi örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla kanımızca vakıflara vergi bağışıklığını zorlaştırmak yerine, çok daha etkin bir kontrolle Almanya a olduğu gibi görevini yapmayan, kişisel çıkarlar sağlayan idareciler tarafından yönetilen vakıf ve derneklerin cezalandırılması hatta kapatılması, bu konuda düzgün çalışan diğer sivil toplum örgütlerine de destek olacaktır.