TESYEV BURSİYERİNİN HİSSETTİKLERİ…
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bursiyerlerinden son zamanlarda yazdığımız yazılara yorumlar geliyor. Bunları ‘Çengelli Pano’ köşesinde yayınlamaya gayret ediyoruz. Ama aşağıda okuyacağınız mektubun örnek alınması gerekiyor. Bu nedenle sizlerle paylaşmak istedik. Gelin hep birlikte okuyalım…
‘Umutsuzluk içinde umuda yolculuk’
Soğuk ve keskin bir sonbahar sabahıydı. Van Gölü’nden esen, insanın iliklerine kadar kışın soğuğunu hissettiren bir rüzgar, tüm acımasızlığıyla yüzüme çarpıyordu. Ben, en az bu rüzgar kadar soğuk hislerimle adımlarımı atıyor, içime çöken umutsuzluk ile hissiz bir şekilde yürüyordum. Umutsuzluk her yanımı sarmış, duygusuzluk tüm kasvetiyle üzerime çökmüştü.
Karşımdaki papatya…
Yurdun bahçesinde, belki biraz huzur bulurum ümidi ile yürürken, gözümü şaşkınlıkla açmamı sağlayan, içimde daha önce hiç hissetmediğim hislerin oluşmasına sebep olacak bir manzara ile karşılaştım. Sonbahar mevsiminde, kırağı düşmüş otların arasında tüm bu soğuğun, kasvetin ve umutsuzluğun arasında bir papatya karşımda tüm ihtişamı ile duruyordu. Evet, bahar ayının vazgeçilmezi, hatta habercisi bir papatyaydı bu. Nasıl olabilirdi, nasıl başarabilmişti? Onca zorluğun arasında, onca umutsuzluğun içerisinde, nasıl olurdu da böyle nazik, narin ve güzeller güzeli bir papatya kendine yer bulabilmişti?
‘TESYEV ailesinin bir ferdiyim’
Bu papatyayı gördükten sonra üzerimdeki tüm kasvet, tüm umutsuzluk sırra kadem basmıştı. Hiç olmadığım kadar duygu seli içerisinde kendimi bulmuş, içimi dolduran inanılmaz mutluluk ve heyecan ile kendimden geçmiştim. Bu kadar mutluluğun üzerine daha ne eklenebilir diye düşündüm, hiçbir şey beni daha mutlu edemezdi. Ama tam o esnada telefonum çalmaya başladı. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’ndan (TESYEV) Suna Hanım hattın diğer ucundaydı. Bana yaptığım başvurunun olumlu sonuçlandığını söyledi. “Artık sen de bizim ailenin bir ferdi oldun” dedi. O andan itibaren kocaman TESYEV ailesinin bir parçası olmuştum artık. Bu mutluluğumu daha da arttırmıştı. Yaşadığım, hayat boyunca unutamayacağım bir anım olmuştu.
‘İlk kez gördüm’
Mutluluğum burayla sınırlı kalmadı tabii. Hayatımda ilk kez, TESYEV sayesinde İstanbul’u görmeye gidiyordum. İlk kez uçağa bindim, havada Van Gölü’nü tüm zarafetiyle görme şansına sahip oldum. İstanbul’u ilk kez yukarıdan kuşbakışı izledim. Sabiha Gökçen Havalimanı’na iniş yaptım. Doğrudan kalacağımız otele geçtim. Orada bu kocaman ailenin yürekleri, kocaman üyeleri ile tanışma fırsatına eriştim. Gülderen Ablam olsun, Suna Ablam olsun ve Berrin Abla olsun, ismini sayamadığım nice güzel insanla tanıştım.
‘İyi ki varsınız’
Bana o papatya gibi, umutsuzluk içinde umut oldukları için, yol gösterip gerek maddi, gerek manevi destek sağladıkları için, başta Yavuz Abi olmak üzere, tüm TESYEV aileme bütün şükranlarımı en içten dileklerimle sunuyorum. Sizleri seviyorum, iyi ki varsınız, iyi ki bu kocaman ailenin bir ferdi olmuşum…
Cemil Kavut
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğrencisi
ÇENGELLİ PANO
“Engelli raporlarına itirazım var”Benim yüzde 45 olan engelli raporum yüzde 40’a indi. Bu tüm engelli ve yakınlarının ortak sorunu. Bu ne amaçla düşürülüyor, hastayı görmeden, araştırmadan, muayeneden geçirmeden neden böyle yapılıyor? Sorun kimde? Bu konu aslında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Betül Sayan Kaya’yı ilgilendiriyor. Ayrıca engelli vekilimiz Sayın Bennur Karaburun da bununla ilgilenmeli. Ama Bursa’da olduğunda yanına yaklaştırmıyorlar. Benim yaş olmuş 60, bu yaştan sonra rapor alsam ne olur, bana ne fayda sağlar? Ama biz engelliler içimizde sorunlarımızı çözemiyoruz. “Gelin birlik olun, sesimiz daha çok duyulsun, meydanlara çıkalım. Şu olsun, bu olsun” diyoruz, olmuyor. Herkese sağlıklı yarınlar diliyorum.
Erdem Ateş / Bursa
erdem-ates@hotmail.com
‘Devletin desteği için teşekkürler`
Türkiye’deki engelli istihdamlardan dolayı devletimize şükranlarımı sunarım. Engellilere verilen destek ve devletin bizi koruma altına alması ilgiyi artırdı. Engelliler toplum için faydalı bireyler. Ama vasıfsız gözüküyoruz. İşveren, engelli çalıştırmamak için elinden geleni yapıyor. Çalıştığım firmada engelli arkadaşlarım var. Onlar “Yeter ki ben çalışacağım” desin. Firmamızın bu konuda örnek olduğunu söyleyebilirim. Bizleri düşünüp değer veren ve topluma kazandırılmamızı sağlayan liderimiz Cumhurbaşkanımızla görüşmeyi çok isterim.
Selami Teke
tekeselami@hotmail.com
Tel: 0541 344 63 87
‘Cumhurbaşkanım sesimi duyun’
31 yaşındayım, 4 çocuk annesiyim. 5 aydır cezaevindeyim. Daha 14 ayım var. Bir hata yaptım. Denetimli serbestliğimi ihlal ettim ve çok pişmanım. Sayın Cumhurbaşkanım, açık cezaevinden firar eden hükümlüler için 2 kez yasa çıkardınız. Ben ve diğer denetim serbestlik ihlal eden kader mahkumları için bir şans istiyorum. Herkes ikinci bir şansı hak eder diye düşünüyor ve adaletinize sığınıyorum.
Selin Özdemir
L Tipi Kapalı Cezaevi
A/4 Koğuşu Döşemealtı / Antalya