UNİVERSİADE VE MADALYALAR
İzmir`de yapılan Universiade Oyunları`nda toplam 27 madalya kazandık. Bazı yayın organlarında bu başarı “şimdiye kadar ki madalya sayımızı 7 kat artırdık” şeklinde çıktı. Kağıt üzerinde baktığımız zaman bunu yazanlar ve söyleyenler haksız değiller. Ancak bir de işin gerçeğine bakmak lazım. Üniversiteler arası yarışmalar 10 spor branşında yapılıyor. Bunlar, atlama, atletizm, basketbol, jimnastik, eskrim, futbol, su topu, tenis, voleybol ve yüzme. Bunun dışında 3 veya 4 spor branşını ise ev sahibi ülke tespit ediyor. Bizde de ilave edilen 3 branş en fazla madalya şansımız olan güreş ve tekvando olarak saptandı. Yelken sporu ise rahmetli Ahmet Piriştina`nın arzusu üzerine programa alındı. Böyle baktığımızda, tekvando, güreş ve yelken sporundan aldığımız madalya sayısı toplam 19. Ev sahibi olma avantajının verdiği ve madalya şansımızın yüksek olduğu güreş ve tekvandoyu çıkardığımızda, diğer sporlardan elde ettiğimiz toplam madalya sayısı 8 e düşüyor. İki yıl sonra Bangkok a yapılacak Üniversitelerarası oyunlarda, ev sahibi tekvando ve güreşi bu oyunlara ilave etmezse, o zaman İzmir`de yapılan şampiyonada, genelde ne kadar başarılı olduğumuz ortaya çıkacak. Ayrıca üniversite oyunlarında elde edilen bu madalyaların, uluslararası alanda ne kadar taraftar bulduğu ve buradaki başarımızın Türk sporunun ileriye gidişinin bir göstergesi olarak algılanıp algılanamayacağı ayrı bir tartışma konusudur. Bize göre İzmir oyunları organizasyon ve tesisler bakımından çok başarılı geçmiştir. Ancak sporcularımız açısından, ülkemizde yapılan bir şampiyonada elde edilen başarıların da çok abartılmaması gerektiğini düşünmekteyiz. Sporda alt yapıya önem verip, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüe bağlı birimlerde eğitime önem verilmedikçe, “Adama göre iş” alışkanlığından vazgeçmediğimiz sürece sadece kendimizi kandırırız.