| Posta

YATAK TEPSİSİ

Yavuz Kocaömer Posta

14 Nisan tarihli Radikal Gazetesi nde köşe yazarı Nur Çintay A. (Aköz), evinden bahsederken şöyle diyordu: Bizim evde tepsi olarak da benzetmek gibi olmasın ama, hani Kendimi Engelletmem isimli bir kitap yazıp Türkiye ye de gelen Gerald Metroz diye çok sempatik bir adam vardı ya, insanı dehşete düşüren, onun gibi bacakları gitmiş bir yatak tepsisi var.

Bu hanım içimizden birçoğunun da keyifle okuduğu Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Emre Aköz ün eşi. Dilerdik ki köşe yazarlığı için gösterdiği çabalarında Emre Aköz den de birşeyler öğrenmiş olsun.

Dehşete düştük

Nur Çintay A. Gerald Metroz un şahsında Türkiye deki ve dünyadaki engelli insanları aşağılamıştır. Yazdığına göre Gerald Metroz kendisini dehşete düşürmüş. Ben ve benim gibi birçok insan da hanımefendinin bu yazısını okuyunca dehşete düştük. Bize ulaşan yüzlerce mektuptan engelli insanlarımız ve onların yakınlarının da aynı duyguları paylaştığını gördük.

İyi okuyun

Nur Hanım, aşağıdaki satırları lütfen iyi okuyun. O size dehşete düşürdüğünü söylediğiniz, bacakları kopmuş olduğu için evinizdeki yatak tepsisine benzettiğiniz insandan siz ve sizin gibilerin öğreneceği çok şey var. Eğer Gerald Metroz un kitabını okursanız, bir kere insanlık öğrenirsiniz. Yazdığınız yazı sizin insanlıkla ne kadar ilgili olduğunuzu gösterdiğinden, kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederiz. Onu geçelim. Ama o bacakları olmayan, tepsiye benzettiğiniz insanın yaşam öyküsünü, kendi yaşam öykünüzle karşılaştırdığınızda çok şaşıracağınıza eminiz. Çünkü o beğenmediğiniz, bacakları yok diye aşağılayıp tepsiye benzettiğiniz insan ülkesinin tekerlekli sandalye basketbolunda milli takıma yükselmiş, Atlanta Olimpiyatları nda tekerlekli sandalye tenisinde beşinciliği elde etmiş ve iş hayatında hiç kimsenin desteğine ihtiyaç duymadan bugün dünyanın belki de bir numaralı buz hokeyi menajeri olmuştur. Şirketinde 480 mukaveleli buz hokeyi oyuncusu vardır. Hem de Kanada dan Rusya ya kadar.

Yaşamın ve kaderinin ona yaptığı bu acı sürprize rağmen nasıl üniversite bitirdiği, nasıl gazetecilik yaptığı, Kanada gibi bir ülkede buz hokeyi konusunda sözü geçen yazarlardan bir tanesi olduğunu öğrenirsiniz. Bilmiyorum siz kaç yabancı dil konuşuyorsunuz ama o yatağınızdaki tepsi İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve Portekizce konuşmaktadır. Şu anda da Rusça öğrenmektedir.

Glenn Hoddle örneği

Yaptığınız saçmalığın bir özürle geçiştirilmesi mümkün değildir. Bundan 4-5 yıl önce İngiltere Milli Takımı nın efsane Teknik Direktörü Glenn Hoddle bir konuşmasında şöyle demişti: Engelli insanlar daha önceki hayatlarında yaptıkları yanlışların bu yaşamlarında cezasını çekmektedirler.

Sonra ne oldu bilir misiniz? İngiltere Futbol Federasyonu, ertesi günü o başarılı teknik direktörü görevinden azletti. Ve Glenn Hoddle ismi spor dünyasından silindi gitti.

Bu saygısızlığınız ve insanların yaşama hakkına olan bu terbiyesizce yaklaşımınızdan sonra, hayatınızın kalan bölümünde duyacağınız utanç size yeter. Umarım bu yazdıklarımdan dolayı beni mahkemeye verirsiniz. O zaman da sizin ve benim yazılarımızı okumayan milyonlarca insan, bu ülkede engelli insanlara hakaret eden, onları aşağılayan ve bunu da bir espri yapma uğruna ortaya koyan sizin gibi birini tanımış olur. Aslında rahmetli anneannem sağ olsaydı, size en iyi cevabı o verirdi. Sizin gibilere o, “Oğlum, bunlar akım derken bilmemnem diyenler takımından” derdi.

Küfürler

Bu arada gerek bana, gerek Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni sevgili İsmet Berkan a gönderilen tepki faksları ve e-mail lerinin bir kısmının küfür içerdiğini üzülerek gözlemledim. Her zaman söylediğimiz gibi, biz millet olarak eleştiri yapmasını ne yazık ki bilmiyoruz. Ya içimize atıp susuyoruz ya da küfür ediyoruz.

Eminim bu hanımın yazısını okuyan bazı engelli insanlarımız, birdenbire üzüntüye kapılmış, hiddetlenmiş ve kağıda kaleme sarılıp bu çirkin cümleleri yazmıştır. Bu da doğru bir davranış değil. Bir insana küfür etmek, sizin belki o andaki kızgınlığınızı yatıştırabilir ama hiçbir sorunun çözümüne yardımcı olamaz. Bu bakımdan bu küfür dolu yazıları gönderen okuyucularımı da buradan kınıyorum.

Burası Türkiye

Daha geçen hafta bu sütunlarda Kültür Bakanı Erkan Mumcu nun zihinsel engelliler konusundaki duyarsızlığını, meclis kürsüsünden, zihinsel engellileri siyaset malzemesi olarak kullandığını yazıp, kendisini eleştirmiştik. Aynı gün Nur Çintay ın yazısı ve engelli insanlara bakışı da bizi bir bakıma çok da şaşırtmadı. Engelli insanları aşağılayan milletvekillerinin ve bakanların bulunduğu bir ülkede köşe yazarlığı yapmaya çalışan bir bayan aynı şeyi, hatta daha ağır bir şekilde yapmış çok mu? Atalarımızın dediği gibi “Balık baştan kokar”