YORUM SİZLERİN…

Mustafa Sevim görme engelli bir okurumuz. Aynı zamanda Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın da eski bursiyeri. Kendisinden bir süre önce bir mail aldım. Aşağıda yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istedim…

‘Engellilerle birlikte olmak bir ceza değil!’
“3 Mayıs Cumartesi günü yapılan 9.TESYEV bursiyerler toplantısına eski bir bursiyeriniz olduğum için konuk olarak katılma fırsatı buldum. Bu fırsatın bana tanınmasından dolayı duyduğum mutluluğu sizlerle paylaşmak istedim. TESYEV ailesi ile çok güzel saatler geçirdiğimi bilmenizi isterim. Söz alarak size ve kurumunuza bizzat teşekkür etmek istesem de, gribal enfeksiyon geçirdiğimden sesimdeki sıkıntı buna izin vermedi. Ben de bu yüzden temennilerimi size e-posta yoluyla ulaştırıyorum. Ayrıca bu temennilerimin yanı sıra aşağıda bazı önemli konuları gazetedeki köşenize taşımanızı istiyorum. Spor camiasında olduğunuz için konunun sizleri de ilgilendireceğini düşündüm…

‘Türkiye Futbol Federasyonu’
Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu Talimatı’nın “Yaptırımlar ve Son Hükümler” başlığını taşıyan altıncı bölümünün 22.2. maddesi şöyle: İhlâlin niteliğine göre, uyarma, kınama, huzurda kınama, yazılı ya da görsel medya aracılığı ile kınama veya ihlâlin toplumdaki olumsuz etkilerini gidermeye yönelik olarak kişinin konferans vermesi veya engelli sporcularla ilgili organizasyonlara katılması gibi sportif ve eğitici yaptırımlara karar verebilir.” Bu ifade, engelli sporcularla ilgili organizasyonlara katılmanın, kınama ve uyarı gibi ceza niteliği taşıyan olumsuz sonuçlarla eş tutulduğunu hatta daha ağır olarak sayıldığını açıkça ortaya koymakta. Bu durum, Anayasa’nın 10. Maddesi’nde belirtilen “Kanun Önünde Eşitlik” ilkesine tamamen aykırı. Engellilik, ne bireyler, ne aileler ne de toplumlar için bir ceza değildir. Engelli insanlar, yalnızca farklı gereksinimleri olan vatandaşlardır ve kanun karşısında tüm vatandaşlar eşittir. Engellilerle ilgili bir organizasyona katılmak, kesinlikle, herhangi bir davranışın cezası olarak sunulamaz. Hele de böyle ahlaka aykırı suçların cezası hiç olmamalı.

‘Kanun önünde eşitlik’ ilkesi
Türk futbolunun etik değerlerinin bu gibi cezalarla korunmaya çalışılmasının yalnızca utanç verici bir söylem olduğunu düşünüyorum. Tıpkı kulüpleri cezalandırmak için seyircisiz oynama yaptırımı yerine kadın ve çocukların ortaya atılması gibi. Burada da engellilerin ayrımcı ve ötekileştirici bir dilin nesnesi haline getirilmekte olduğu görülüyor. Bu talimatnamenin acilen değiştirilmesinin ve bu yüz kızartıcı ifadenin cezalar arasından çıkarılmasının sağlanmasını istiyoruz.”

Almanya’da protez tartışması
Alman atlet Markus Rehm, tek bacağı diz altından olmayan ve protez kullanan biri. 26 yaşındaki Rehm, uzun atlamada 2011’de 7,09 metre ile kazandığı dünya şampiyonasından sonra, 2012’deki Londra Paralimpik Oyunları’nda 7.35 ile altın madalyaya ulaştı. 2013’te de Dünya Şampiyonası’nda 7.95 metrelik derecesi ile yine şampiyon oldu. Bu arada içimizde engelsiz atletizmde Türkiye rekorunu bilenimiz var mı? Biz yazmayalım da ilgilenenler internetten baksın. Diğer taraftan Markus’un 100 metredeki derecesi ise 11.75 saniye. Ayrıca 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda 4×100 metrede 49.96 ile Alman Milli Takım ile kazandığı bronz madalya da var.

‘Dahil etme’
Markus Rehm, Birleşmiş Milletler’in ‘Dahil etme’ projesi kapsamında, geçtiğimiz Ocak ayında, engelsiz atletlerle birlikte Almanya’da kapalı salon yarışmalarında uzun atlama branşında boy gösterdi. Rehm, ikinci gelenden 60 santim daha uzağa atlayınca kıyamet koptu ve diskalifiye edildi. Gerekçe ise, bu tip yarışmalarda yarışmacıya avantaj sağlayan teknolojinin kullanılması. Bu konu daha önce tartışılmıştı. Çünkü protez vücudun eksik olan bir parçasını tamamlar ve ilave avantaj sağlamak için kullanılmamaktadır. Yine aynı kurala göre, tıbbi sebepler dolayısıyla kullanılan ek malzemeler avantaj sayılamaz.

Protez avantajlı mı?
Üzerinde durulması gereken, protezin hiçbir şekilde biomekanik yani biyolojik olarak avantaj sağlayıp sağlamadığı. Atletizmin çeşitli branşlarında böyle bir protezin nasıl bir avantaj sağlayıp sağlamayacağı o branşların özellikleri ile de ilgili. 100 metre yarışında startta hız alma etkisiyle, 400 metre yarışındaki startlarda hız alma etkisi arasında büyük farklar olduğu da gerçek. Almanya’da bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerin sonuçları bekleniyor.

Güzel SözYa sırtımıza alıp taşıyoruz, Ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz.Öğrenemedik bi türlü yan yana yürümeyi.Ömer Hayyam