PARALİMPİK HAREKETİN BABASI

Ludwig Guttman

Hayatı, Eseri ve Mirası 

Yazar: Józef Musielok

Ludwig Guttmann, 3 Temmuz 1899’da, Upper Silesia’da günümüzde Toszek olarak bilinen Tost’ta yaşayan Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Doğum belgesi üç gün sonra Tost City Belediyesi kayıt ofisinde hazırlanmıştır. Doğum sertifikasına göre, 3 Temmuz’da bir tüccar ve otel sahibi olan Bernhard Guttmann ve kızlık soyadı Weissenberg olan eşi Dorothe’a Guttmann’ın erkek çocukları olmuştur ve çocuk Ludwig olarak isimlendirilmiştir.

1902’de Guttmann ailesi, Tost adlı küçük yerleşim biriminden Upper Silesia’nın kömür madeni bölgesinde yer alan ve günümüzde Chorzow olarak bilinen Königshütte’e taşınmışlardır. Ludwig Guttmann hümanist profile sahip olan bir ilkokul ve lisede eğitim görmüş olup, başarılı bir şekilde 1917 yılında mezun olmuştur.

1917’deki mezuniyetinde, kömür madencileri için kaza durumlarında kullanılan bir hastanede gönüllü olarak çalışmıştır. Bu dönemde, omurgası kırılan bir kömür madencisinin bakımını üstlenmiştir. Notlarını almaya başladığında, danışmanı tarafından kendisine şu cümleler söylenmiştir; “Zahmete girme, birkaç hafta içinde ölecek”.

Ve tam olarak gerçekleşen şey, Ludwig Guttman’ın o hastayı hayatının geri kalanında hep hatırlaması olmuştur. Cobus Rademayer tarafından yazılan bir makalede, bu olaya dair hatırlanan şu alıntı yapılmıştır; “O an, hafızamdan çıkmayacak şekilde yer etmiş olan genç adamın fotoğrafıydı.”

1918’de Guttmann, günümüzde Wrocław olarak bilinen Breslau’da Tıp okumaya başlayıp, daha sonra eğitimine Freiburg’da devam etmiştir. Orada, üniversitelerde anti-semitism konusunda bilgi ve farkındalık yaymayı amaçlayan bir Yahudi birliğinin aktif bir üyesi olmuştur. Birlik, zamanla beden gücü, beceri, güven ve öz-saygı edinmeyi teşvik eden ve sloganları “Kimsenin Yahudi olmaktan utanmasına gerek  yoktur” olan bir beden eğitimi ve spor merkezine dönüşmüştür.

1924’de, trakea (Akciğer) kanseri araştırmalarına yönelik bir çalışmayla doktora derecesini elde etmiştir. Guttmann aslında pediatri alanında uzmanlaşmak istemiş ama ekonomik nedenlerden dolayı Breslau’ya  dönmüştür. O dönemde, tanınmış Profesör Otfrid Foerster liderliğindeki Nöroloji bölümünde, Guttmann’ın memnuniyetle kabul ettiği boş bir pozisyon bulunmaktaydı.

Breslau, Hamburg ve Tekrar Breslau’da Çalışma Dönemi

Guttmann Breslau’ya döndüğü zaman, Profesör Foerster zaten tanınmış ve uluslararası anlamda bilinen bir nörolog ve beyin cerrahıydı. O ayrıca, Vladimir Ilyich Lenin’i tedavi etmesiyle de bilinmekteydi. Sovyet hükümeti Foerster’ı, hastalığı döneminde Lenin’le uzman olarak ilgilenmesi için davet edip, onu Lenin’in şahsi doktoru olarak atamıştır.

Breslau’ya döndükten sonra, Guttmann Otfrid Foerster’in yanında hastanede çalışmış ve nöroloji ve beyin cerrahisi alanında tecrübe elde etmiştir. 1927’de Ludwig Guttmann, eğitimi sırasında tanıştığı kız arkadaşı Elsa Samuel ile evlenmiştir. İki yıl sonra oğulları Denis ve 1933’de de kızları Eva doğmuştur. 1928’de, Hamburg Üniversitesi’nde bulunan 300 yataklı bir psikiyatri kliniğinde pratisyen beyin cerrahı olmuştur ve 1929’da tekrar Foerster’ın asistanı olmuştur.

1930’da, Ludwig Guttmann tıp alanında doktora derecesini elde etmiştir ve Breslau Üniversitesi’nde nöroloji öğretim üyesi olmuştur. Aynı zamanda Breslau’daki Wenzel-Hancke Hastanesi’nin başhekimi olarak çalışmaya başlamıştır. Üniversitede yaptığı eğitmenlik ve hastanedeki görevinin dışında Guttmann ayrıca, saygın bilimsel dergilerde yazılar yayınlamıştır. 1936’da Guttmann’ın önemli bir çalışması olan Handbuch der Neurologie adlı meşhur kitabı piyasaya çıkmıştır. 1930’ların ortalarında, Profesör Ludwig Guttmann halihazırda çok iyi bilinmekte olup, tıp camiasında başlıca nöroloji ve beyin cerrahisi alanları olmak üzere çoğunlukla uzman olarak nitelendirilmekteydi. 

1933 Ocak ayında, Adolf Hitler Almanya’da Şansölye olup, Yahudilere karşı yürütülen yeni düzenlemeler getirmiştir.  Sözüm ona Berufsverbot’a – (Mesleki Yasak) – göre, Yahudilerin devlet hastanelerinde doktorluk yapması yasaklanmıştır. Dr. Guttmann, Wenzel-Hancke Hastanesi’ndeki işinden çıkarılmış olup, hemen sonra Breslau Yahudi Hastanesi’nin nöroloji ve beyin cerrahisi bölümlerinin direktörü olmuştur. Eylül 1938’de, yönettiği Yahudi Hastanesi’nden, Yahudi olmayan tüm hastaların taburcu olması Gestapo tarafından kendisine emredilmiştir.

Sözümona Kristalnacht olarak adlandırılan 9-10 Kasım 1938 gecesinde, SA (Fırtına Birlikleri) paramiliter kuvvetleri ve Alman siviller tarafından Yahudilere karşı bir katliam yürütülmüştür. Yahudi sinagogları, evleri, dükkanları, hatta hastaneleri ve okulları yağmalanmıştır. Breslau sakinleri hastanelere sığınmıştır. Yahudi Hastanesi’nin yöneticisi olan Guttmann, hastaneye giren her kişinin, Yahudi doktorların yalnızca Yahudi hastaları tedavi edebileceğini belirten ırk yasalarına bakılmaksızın kabul edilmesi emrini vermiştir. Guttmann’ın kızı Eva Loeffler Nisan 2011’de verdiği bir röportajda, o yıllardaki dehşet verici olayları şu sözlerle anlatmıştır;

“1938’de, Yahudi evleri ve işyerlerinin saldırıya uğradığı ‘Kristal Nacht’ döneminde, gece boyunca Breslau Hastanesi’ne 60’ın üzerinde Yahudi erkek kaçtı (Sığındı). Babam, hasta olsunlar veya olmasınlar, onların içeriye girmesine izin verilmesi gerektiğini söyledi ve hepsi de koğuştaki yataklara kabul edildiler. Ertesi gün, Gestapo bir gece içinde bu kadar çok sayıda hasta girişinin neden gerçekleştiğini öğrenmek isteyerek babamı görmek için uğradı. Babam tüm gelenlerin hasta olduğu konusunda son derece kararlıydı ve birçoğunun stresten muzdarip olduğunu söyledi. Her birinin sağlık durumlarını doğrulamak için Gestapo’yu yanlarına götürdü.”

1938 katliamından sonra, birçok doktor tutuklanmış ve Guttmann’ın da Breslau’dan ayrılması yasaklanmıştır. Diğer tüm Yahudiler gibi, Guttmann’ın da pasaportuna el konulmuş ve seyahat etmesine izin verilmemiştir. Ama Dr. Guttmann Nöroloji alanında saygı duyulan bir uzman olduğundan, Nazi rejiminin yetkilileri onun hizmetlerini kendi ihtiyaçları doğrultusunda gizlice kullanmıştır. Trajik Kasım olaylarından hemen sonra Alman Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop tarafından, Guttmann’ın diktatör Salazar’ın yakın bir dostunu tedavi etmesi için Portekiz’e seyahat etmesi emredilmiştir. Bu olayları tekrar Eva Loeffler’ın anılarından dinleyelim:

“1939’da Alman hükümeti babamın Lizbon’a gitmesini emretti. Portekizli diktatörün beyin tümöründen muzdarip olduğu düşünülen yakın arkadaşını tedavi edecekti. Bu, Nazilerin Portekiz’le yakın ilişkiler inşa etme girişimlerinin bir parçasıydı. Babam yetkili kişiye döndü ve “Ama pasaportumu elimden aldığınız için nasıl seyahat edebilirim?” dedi. Ertesi gün her şey ayarlandı ve Lizbon’a uçuruldu. Dönüş yolunda Londra’da durdu ve ‘Bilimi ve Öğrenmeyi Koruma Topluluğu’ adlı, Yahudi akademisyenlerin vize almalarına yardım eden bir kuruluştan insanlarla tanıştı. Ona, vizelerimizin halihazırda Berlin’e gönderildiği söylendi ve Oxford’daki Radcliffe Reviri’nde araştırma görevi teklif edildi. Breslau’ya döndü ve anneme eşyalarını toplamaya başlamasını söyledi.”

14 Mart 1939’da, Dr. Guttmann, eşi Elsa ve çocukları 10 yaşındaki Denis ve 6 yaşındaki Eva ile birlikte Almanya’yı terk etmiştir. Eva Loeffler’ın hatırladıkları, ailenin vatanlarını terk etmeden hemen önce içinde bulundukları duruma ışık tutmaktadır:

“O zamanlarda anormal bir şekilde korktuğumu hatırlıyorum; çok ağlardım. Hatta küçük bir çocukken bile ailem tarafından hissedilen korkuyu ve hüznü alırdım. Yahudilerin bazı mobilya, kıyafet ve çamaşırları almalarına izin verilmesine rağmen; para, altın, gümüş ve mücevherleri almalarına izin verilmiyordu. Ama bizi denetleyen yetkili, bir gün önce bize uğradı ve anneme “Yarın bir saat gecikeceğim” dedi. Bu istediğimiz eşyaları toplayabilmemize dair apaçık bir imaydı ama annem bir tuzak olabileceğini düşündüğünden, yasaklı herhangi bir şeyi almaktan çok korkmuştu.”

Yeni Ülkede Yaşam

Guttmann ailesi 14 Mart 1939’da Dover’e varmıştır. Maalesef Guttmann’ın Britanya’da doktorluk yapabilmesi için izni olmadığından, Oxford’daki İngiltere Tıbbi Araştırma Konseyi’nde çalışmalar yürütmekteydi. Aralık 1941’de Guttmann omurilik yaralanmasından muzdarip hastaların tedavi ve iyileştirilme yolları hakkında konsey tarafından gerekli görülen bir inceleme sunmuştur. Bu sunumun sonucunda, İngiltere Tıbbi Araştırma Konseyi omurilik yaralanmasından muzdarip hastalar için özel bir merkez oluşturmaya karar vermiştir.

Eylül 1943’de İngiliz Hükümeti Guttmann’ı, Aylesbury’deki Stoke Mandeville Hastanesi’nin merkez yöneticisi olarak görevlendirmiştir. Guttmann tamamen bağımsız olma koşulu altında, bu görevi tedaviye yaklaşım söz konusu olduğu sürece kabul etmiştir.  Guttmann, hastaların yüksek dereceli engellerine rağmen, onları saygı değer ve faydalı üyeler olarak topluma yeniden kazandırmayı amaçlamıştır. Merkez, 26 yatak kapasitesi ile birlikte 1 Şubat 1944’te açılmıştır. 6 ay içerisinde hastaların sayısı yaklaşık olarak 50’ye yükselmiştir.

Dr. Guttmann tarafından omurilik yaralanmasından muzdarip insanların tedavileri için ortaya koyulan yenilikçi yöntem 3 ana prensipten oluşmaktaydı. Hastalar;

1- Toplumdan soyutlanma ve yavaş ölüme mahkum edilmemelidirler.

2- Engellerine rağmen topluma kazandırılmalıdırlar; çalışma, vergi ödeme ve hayattan zevk alma.

3- Spor yapmalı ve diğerleriyle rekabet etmelidirler.

O, hastalarına daima şunu söylerdi; “Merhamet sizin en kötü düşmanınızdır.” Bu gerçek bir devrimdi. Bu yeni metot, Dr. Guttmann tarafından ilk kez 1945 yılında New Hope for Spinal Cord Sufferers başlıklı makale ile sunulmuştur. O, bu yeni fikri yalnızca sunmakla kalmamış, ayrıca onu büyük bir tutkuyla uygulamıştır.

Tedavi, Araştırma ve Bilginin yayılması ve Eğitim

1950’lerin başında, Stoke Mandeville Hastanesi hali hazırda oldukça saygın, herkesçe bilinen tıbbi enstitüydü. Oldukça saygın tıp dergilerinde, Stoke Mandeville Hastanesi’nde yürütülen araştırmanın sonuçlarını gösteren çok sayıda yazılar yayınlanmıştır. 1973’te Ludwig Guttmann, çok önemli ve faydalı Sport and Recreation for the Mentally and Physically Handicapped in The Journal of the Royal Society for the Promotion of Health başlıklı bir makale yayınlamıştır.

Yazılar yayınlamanın dışında, Guttmann ayrıca öğretmede ve halkla ilişkilerde de iyi olduğunu kanıtlamıştır. Kendisi çok seyahat etmiştir ve öncelik olarak Birleşik Krallık olmak üzere Fransa, Almanya, İrlanda, İsrail, İtalya, Japonya, İspanya, İsveç, İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden bir çok doktor Stoke Mandeville Hastanesi’ni ziyaret etmiş ve iyi karşılanmışlardır. Ziyaret eden doktorların bir çoğu, ülkelerine döndüklerinde omurilik yaralanması ile ilgili benzer merkezler kurmuşlardır. 1960’ların ortalarında Guttmann Federal Almanya Cumhuriyeti’nin Çalışma Bakanı tarafından tıbbi danışman olarak davet edilmiştir. Özellikle, Heidelberg’e yakın olan Murnau’da yeni bir omurilik zedelenmesi merkezinin kuruluşuyla ilgilenmiştir.

1961’de Guttmann, daha sonra İngiliz Engelli Spor Federasyonu olarak bilinen İngiliz Engelli Spor Birliği’ni kurmuştur. Aynı yıl, Parapleji Uluslararası Tıbbi Toplumu’nun açılış başkanı olmuştur ve 1970 yılına kadar da topluluğun başkanlığını yapmıştır.

Paralimpik  Oyunlar

Hastaların rehabilitasyonunun bir parçası olarak sporun uygulanması hızlı bir şekilde başarıya ulaşmış ve 1948 yılındaki Stoke Mandeville Oyunları’nı da beraberinde getirmiştir. 14 erkek ve 2 kadın emekli askerin yarıştığı tekerlekli sandalye okçuluk müsabakası, 28 Temmuz 1948’de hastane koğuşunun dışındaki çimlerde gerçekleşmiştir. Stoke Mandeville Oyunları’nın tarihi tesadüf değildir.  Guttmann, oyunlarının daha geniş kitlelere ulaşmasını istemiş ve Olimpiyat Oyunlarına eşdeğer biçimde engelli bireyler için seçkin bir spor müsabakası oluşturmayı amaçlamıştır. Sonraki yıl, 5 hastaneden 60 yarışmacı yer almış olup, 1951 yılına kadar yarışmacıların sayısı 126’ya yükselmiştir.

İlk yarışmanın, 1948 Londra Olimpiyatları’nın ilk gününde gerçekleşmesi tesadüf değildir; oyunlarının, bir gün Olimpiyat Oyunları’nın yanında düzenlenmesi onun her zaman amacı olmuştur. 1960’da, Uluslararası Stoke Mandeville Oyunları yurtdışında ilk kez, aynı yıl Olimpiyat Oyunları’na da ev sahipliği yapan Roma’da gerçekleşmiştir. Böylece Guttmann’ın rüyası gerçekleşmiş ve Paralimpik Oyunlar doğmuştur.

Roma Oyunları, 23 ülkeden 400 sporcunun dikkatini çekmiştir. Geçen yıl, Rio de Janeiro’daki Oyunlarda, 159 milletten 4300’den fazla sporcu, 22 spor kategorisinde ve 500’den fazla farklı müsabakada yarışmıştır. Sochi, Rusya’da gerçekleşen son Paralimpik Kış Oyunları’nda, 45 milletten 600’e yakın sporcu bir araya gelmiştir. Yarışmacılar 5 farklı kategoride ve 70’den fazla müsabakada yarışmıştır.

Emeklilik ve Sir Guttmann’ın Mirasını Kutlama

Ludwig  Guttmann 1966’da Stoke Mandeville Hastanesi’nden emekli olmuştur ama engelli sporunu ilerletmek için sürekli olarak yorulmadan çalışmaya devam etmiştir. Aynı yıl Kraliçe 2. Elisabeth tarafından kendisine şövalyelik nişanı verilmiştir. Sir Ludwig Guttmann 1980 yılında Aylesbury’de kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir.

Mülteci Akademisyenlere Yardım Konseyi (CARA) ve The Poppa Guttmann Trust (PGT), Sir Dr. Ludwig Guttmann’ın hayatını ve mirasını Stoke Mandeville Hastanesi’nde bir anıtın açılışıyla ve House of Lords’ta da bir resepsiyonla kutlamak için Haziran 2012’de iş birliği yapmıştır. Anıtın açılışı Guttmann’ın kızı Eva Loeffler ve oğlu Denis Guttmann tarafından yapılmış olup, Bakım Hizmetleri Devlet Bakanı ve diğer önde gelen kişilerin konuşmalarıyla devam etmiştir. Anıtın üzerinde aşağıdaki yazıt bulunmaktadır;

“İnsanlığı kuşatan birçok engellilik biçimlerinden, omuriliğin ciddi yaralanması ya da hastalığı durumu, kuşkusuz insan hayatının en yıkıcı felaketlerinden birini teşkil etmektedir.”

Sir Ludwig Guttman, yaşam boyu faaliyetini oldukça mütevazi bir şekilde şu sözlerle tanımlamıştır;

Eğer tıbbi kariyerimde iyi bir şey yaptıysam; bu, engellilerin rehabilitasyonu için sporun  tanıtılması olmuştur.”