2012 OLİMPİYATLARI
Geçtiğimiz haftalarda, 2012 Olimpiyatları`na aday olacak Alman şehrinin seçimi yapıldı. Hamburg, Stuttgart, Frankfurt, Düsseldorf, Berlin gibi spor konusunda gerek alt yapı, gerekse organizasyon bakımından, deneyimli kentlerin arasından eski doğu Almanya`daki Leipzig şehri ipi göğüsledi. Önümüzdeki ay, Uluslararası Olimpiyat Komitesi`nden, İstanbulumuz`a da herhalde aday olup olmayacağı konusunda bir yazı gelecek. Ondan sonra, adaylığımızı ilan edip etmemek için Temmuz ayına kadar vaktimiz var. Yani bugün itibariyle en fazla üç ay. Ama hiç kimseden ses çıkmıyor. Olimpiyat Komitesi, belli ki artık Ankara`nın tam desteğini almadan, aday olmaya pek niyetli değil. Haksız da değiller. Sadece yasa çıkarmakla, olimpiyatları organize etmek hakkı alınmıyor. Böyle olmadığını da daha önce gördük. O çıkan yasaların uygulanması, başta İstanbul Anakent Belediyesi olmak üzere, Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü`nün de, Milli Olimpiyat Komitesi ile birlikte hareket ederek ve gerekli tüm desteği vererek, bu olimpiyatların ülkemizde yapılacağına inanması gerekiyor. 2012 Olimpiyatları`na aday olmazsak, bugüne kadarki gösterilen çabalar da boşa gitmiş olabilir. Bizim gibi bir ülkenin, olimpiyatlara aday olmasının en önemli özelliği, o ülkede sporun daha süratle gelişmesine sağlanacak olan katkıdır. Kanaatimizce 2012`ye aday olmalıyız. Olimpiyatları alamasak bile, alamadığımız belli olana kadar geçecek birkaç sene içinde, tesislerimiz tamamlanır, olimpik sporlarda daha düzenli ve sistemli bir çalışmaya girilir. Böylece yine kazanan Türkiye olur.