| Posta

AÇIKLAMALAR… YENİ SORULAR

Yavuz Kocaömer Posta

10 Mart 2003 Pazartesi tarihli köşemizde “Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği”ne eleştiriler getirip, elimizde belgeler ve imzalı şahit ifadeleri olduğunu belirtmiştik.

Bir gün sonra, Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Kemal Demirel den bir açıklama aldık. Çok üzgün olduğunu söyledi. Dostluğumuza rağmen, hiçbir şekilde görüşünü almadan, kim oldukları ve amaçları belli olmayan kişilerin ifadelerine dayanarak derneğini ve engelliler camiasını zarara uğrattığımızı söyledi.

Öncelikle belirtelim, Kemal Demirel le dostluğumuz yoktur. Kendisiyle bugüne kadar sadece iki defa görüşmüşlüğümüz vardır. Dolayısıyla tanışıklık deyimi daha uygun düşer. Ancak ülkemizde bir iki defa konuştuğunuz veya selam verdiğiniz insana da “en yakın dostum” deme alışkanlığımız olduğu için, Kemal Demirel i bu bakımdan kınamıyoruz.

Amacımız, kimsenin derneğini zarara uğratmak değildir. Hele Kemal Demirel in belirttiği gibi, engelliler camiasını zarara uğratmak bizim için düşünülmesi bile mümkün olmayan bir davranış tarzıdır. Olsa olsa sıradışı davranışlarda bulunup, kişisel çıkar sağlayan dernekler ve onların yöneticileri bu camiayı zarara uğratmaktadır.

Tekerlekli sandalye

Kemal Demirel, tekerlekli sandalye dağıtımı istismara açık olduğu için bu konudaki faaliyetlerini en aza indirdiğini söylüyor.

Bu doğru değil. Çünkü gözlemlediğimiz kadarıyla, Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği hala tekerlekli sandalye dağıtımı konusunda etkinlik gösteriyor.

Kemal Demirel, “250 bin tekerlekli sandalye nereden çıktı?” sorumuza ise “Gerek bizim Türkiye içindeki gezilerimizde, gerekse valiliklerce ulaştırılan rakamların toplamıdır” yanıtını vermiş.

Oysa derneğin internet sitesine girdiğinizde, tüm illerin tekerlekli sandalye ihtiyaç listesini alt alta topladığınızda 1039 rakamı çıkıyor. Nerede 1039 nerede, 250 bin?

Aile boyu dernek

Kemal Demirel, “Halihazırda derneğimizde aile ferdi olarak kimse çalışmıyor ve bundan kaçınılıyor” diyor. Biz kendilerinin internet sitesinin yalancısıyız. Oraya girdiğinizde, yönetim kurulunda eşi Nuray Demirel in görevli olduğunu göreceksiniz. Demirel cevabına “Bütün kayıtları incelemek isteyen herkese açığız. İçişleri Bakanlığı ve Maliye tarafından da inceleme yapılması bizzat derneğimizce talep edildi. Bu incelemeler derneğimizin lehine sonuçlandı” diye devam ediyor. Sonra da verilen takdir ve teşekkür plaketlerinden bahsediyor ve bizi bir gün derneğe davet ediyor.

Biz zaten dernekte bir yolsuzluk var demedik. Ayrıca gerçekten bütün bu incelemeler derneğin kendi talebi üzerine mi olmuştur? Bu sorumuza da bir cevap vermeleri gerekiyor.

Cevaplayın, gelelim

Ancak Kemal Demirel sorduğumuz soruların hiçbir tanesine cevap vermemiş. Şimdi soruları tekrarlıyoruz:

* Kemal Demirel Atlantis Medical isimli firmayı kimin üzerine kurdurmuştur?

* Tekerlekli sandalye alıp bağışlamak isteyenlere bu firmanın telefonunu vermiş midir?

* Tekerlekli sandalye teslimlerinde bağış yapanlar derneğe geldiği zaman aynı engelliyi 20-25 defa tekerlekli sandalyeye oturtmuş mudur?

* Atlantis Medical şirketi tekerlekli sandalyeleri kaça alıp, bağış sahiplerine kaça fatura etmiştir?

* 2000 yılında kaç milyarlık tekerlekli sandalye bağışı alıp, karşılığında kaç tekerlekli sandalye dağıtmıştır?

Bu soruların cevabını verdiği takdirde Kemal Demirel in davetini kabul edip, derneğe gitmeye hazırız.

“ÖRNEK ASLI” unutulur mu?

Beni anımsarsınız sanırım: Aslı DİNÇMAN ERTUNA… Köşenizde “ÖRNEK ASLI” olarak tanıtmıştınız…

“Çengelli İğne”yi sürekli takip eden bir okurunuz olarak, rahmetli ağabeyinizin de spastik olduğunu bildiğim için, spastiklerin gerçek sorun ve gereksinimlerini dile getirmenizi uzun süredir bekliyorum.

Yanlış yetiştirildikleri için, hiçbir şekilde sorunlarına ve ihtiyaçlarına sahip çıkamayan, bunlar dile getiremeyen, hatta zekalarından dahi soyutlanan, bu nedenle de toplumda tümüyle yanlış tanınan söz konusu engelli grubunun sesi olmak, bence bizi anlamak isteyen herkes için büyük bir mutluluktur.

Diğer engelli grupları ya da (zihinsel engellilerin) yakınları, kendi yaşadıklarını kolaylıkla ifade edebilmektedirler. Spastikleri ise, belki kendilerinin dahi bilncine varamadıkları sorunlarla başbaşadırlar.

Ben, en büyük sorunumuz olan altı temel tutumu ve ideal yaklaşım olan “benimseme” yi ilk kitabımda açıkladım. İlgilenenler, “Yedi Temel Tutum / Spastiklerin: Aile içi ilişkileri ve Özürün Algılanış Biçimleri” adlı kitabımı, İl Sosyal Hizmetler Genel Müdürlükleri nden ya da üniversite kütüphanelerinden temin edebilirler…

Hakkımızda bilinmesini beklediğimiz diğer temel gerçekleri de aşağıda sıraladım:

* Zihinsel engelli olmadığımız halde, yanlış yetiştirilirsek, zihinsel engelli duruma getirilebileceğimiz…

* Dış görünüşümüzün, diğer deyişle, özrümüzün görsel dehşetinin, “GERÇEK BİZ” i yansıtmadığı…

* Ancak ve ancak zekamız aktif kılınarak, yüksek standartta yaşayabileceğimiz…

* Ailelerimizin, “KABULLENME” den korunarak, “BENİMSEME” ye yönlendirilmesinin kaçınılmazlığı… (Kitabımda bu konu ayrıntılarıyla açıklanmıştır.)

* Zihinsel, sosyal ya da bedensel olarak, hiçbir yer, zaman ya da şekilde , hangi gerekçeyle olursa olsun, tecrit edilmememiz gerektiği…

Yukarıda sıraladığım beş temel gerçek, spastiklerin tüm yaşamlarının anahtarıdır ve her vesileyle insanlığa açıklanmalı, öğretilmelidir.

Bu mesajı köşenizde yayınlarsanız sevinirim. Başarı ve esenlikler diliyorum…

Aslı DİNÇMAN ERTUNA

Bana ulaşmak isteyenler için:

ADRES: İnönü Cd. 402/20 Petek Apt.

35290 Göztepe/İZMİR

TEL: 0 232 244 42 96

E-mail: adertuna@ttnet.tr