BİR ANKETİN HİKAYESİ
Yavuz Kocaömer Posta
Özürlüler İdaresi Başkanlığı ekim ayında engelli kuruluşlarına e-mail yoluyla bir anket göndererek “2003 Yılı Engelliler Onur Ödülü” anketini başlattı. Bir aylık sürede verilecek cevapların sonuçlarının 10 Kasım’da ilan edileceği belirtildi. Telefonla yaptığımız görüşmede anketin hazırlanış şeklinin uygun olmadığı, böyle bir ankette seçici bir kurul tarafından belli konular için adaylar seçilmesi gerektiği, ayrıca bunun yurt çapında yazılı ve görsel basında tanıtılması gerektiği ifade edildi. Özürlüler İdaresi’ndeki yetkili ise bunun bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki senelerde bu aksaklığın düzeltileceğini söyledi.
Gerçek öyle mi ?Esasında yanlış yapılan bu anket bazı engelli derneklerini ve kuruluşlarını da gereksiz bir şekilde karşı karşıya getirip yukarıda bahsettiğimiz tatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Nitekim TESYEV, başlangıçta soğuk baktığı bu ankete, daha sonra sadece Hakkari, Diyarbakır ve İzmir Karşıyaka Engelliler Spor Kulüpleri’ne bildirerek ve Türkiye Sakatlar Derneği ile birlikte hazırladığı müşterek listeyle katılma kararı vermiştir. Türkiye Sakatlar Derneği tüm şubelerine bu listeyi fakslamış ve bu konuda şubelerini tavsiye kararıyla yönlendirmekle yetinmiştir. TESYEV’in bildirim yaptığı üç kulüp ise sporculuktan gelen, birlikte hareket etme anlayışına sahip çıkarak listeleri tüm üyeleri vasıtasıyla aynen Ankara’ya fakslamıştır. Bu arada bu satırların yazarının başkanlığını yaptığı Frankfurt’ta kurulu Türk-Alman Engelli Sporcuları Destekleme Derneği’de ankete katılmış ve Almanya’dan da aynı listeye bir miktar oy gelmiştir. TESYEV ve Türkiye Sakatlar Derneği bunu yaparken diğer dernekler de boş durmamıştır.
Omurilik Felçlileri DerneğiOmurilik Felçlileri Derneği (OFD) de kendine göre bir liste hazırlamış, tüm adayları kendi üyeleri veya kendisine destek olmuş firmalar arasından seçerek, aynı faks makinesinden Ankara’ya 405 tane form fakslamıştır. Örnek engelli konusunda kendi kulüplerinden okçuluk bölümünden Mustafa Demir’i gösterirken, sanat konusunda Başkanları Ramazan Baş’ı, eğitim konusunda kendi derneklerinde ilk yardım eğitimi yapan Süleyman Akbulut’u , iş ve ekonomi konusunda yine kendi başkanları Ramazan Baş’ı, çözüm üreten kişi dalında akademik çalışmalar dalında üyeleri Şükrü Sürmen’i, sosyal yaşama katkı konusunda Genel Sekreterleri Gamze Özatay’ı, diğer engellilere destek olan kişiler konusunda, yine kendi başkanları Ramazan Baş’ı aday göstermişlerdir. Bunun için, sistemsiz bir ankette bu hakkını kullandığı için Omurilik Felçlileri Derneği’ni kimsenin eleştirmeye hakkı yoktur. Bunun yanı sıra Türkiye Sakatlar Derneği Denizli Şubesi de yine kendi adaylarını göstererek 43 tane faks gönderebilmiştir. Yine aynı derneğin Çorlu Şubesi kendi başkanlarının seçilmesini sağlamak için 81 ayrı faks göndermiştir. Bunun gibi örnekler bu anketin içinde çok. Eğer sistemi baştan doğru kurmazsanız, böyle bir ankette bu tip sapmaların olması çok doğaldır. Bunun için de kimsenin bu anket sonucu seçilen insanları eleştirmeye hakkı olmadığını düşünmekteyiz. Kaldı ki ödül alanların hepsi bu ödüllere layık kişi ve kurumlardır. Maalesef anket sonuçları futbol kulübü taraftarlığına dönüşmüş, “benim taraftarım senden çok” sorunu haline gelmiştir.
İhtiyacımız yokBu satırların yazarının hiçbir ödüle ihtiyacı olmadığı gibi, bu işlere ödül almak içinde girmemiştir. Alacağı herhangi bir ödül, kendisini ne daha fazla bu konularda çalışma konusunda motive edecektir, ne de alamadığı bir ödül yüzünden küsmeyi düşünecektir. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi, biz içi yananlardan olarak ve Türkiye’de ender rastlanacak dürüstlükte çalışan bir vakfın yöneticiliğini yapmaktayız. Bu işleri insanlara hizmet ve kendi manevi duygularımızı tatmin olarak görmekteyiz. Sizlerden aldığımız dua, mektup ve fakslar bizim en büyük motivasyon unsurumuzdur.
Bursa’dan gelen hediyeBayram öncesi TESYEV Vakfı’na adıma gelen paketlerin birinden iki elişi yemeni, biraz ev tarhanası, bir kavanoz ev reçeli, 2 de yün patik çıktı. Bir süre önce Almanya’dan getirdiğimiz malzemelerin bir kısmını gönderdiğimiz Bursa’nın bir köyünden engelli bir kızımızın annesinin gönderdiği paketti bu. Göz nuru ve el emeği ile bezenmiş hediyeler ve onlardan aldığımız duadan daha büyük bir ödülü bu dünyada almayı düşünmemiz mümkün değil.
Son sözBizi kendi çarpık davranışlarıyla ve kişisel çıkarlarına alet ettikleri insanlarla karıştıranlar bilmelidir ki onların konuşmasıyla biz yaptığımız bu insanlık görevinden yılmayız. Ama zamanı geldikçe engellileri Türkiye’de kimlerin nasıl sömürdüğünü de belgeleriyle anlatmaya devam edeceğiz. Kendimize bir ödül almak için, hiçbir hareketin içinde olmayız. Eğer olsaydık, TESYEV’e ve şahsıma gelen yaklaşık 1000 değil, en az 50 bin oy olurdu. Bunun örnekleri yani, Türkiye’de engelli spor kulüplerinin böyle bir ankete girdikleri zaman nasıl sonuçlar çıkacağının örneği 2001 senesinde bir gazetemizin yaptığı “yılın spor adamı” anketinde de ortaya çıkmıştı.
Not: Ödül töreni için gittiğimiz Ankara’da Başbakanlık Özürlüler İdaresi’ndeki gözlemlerimiz ve 3 Aralık günü yapılan törenler ile ilgili yorum ve gözlemlerimizi haftaya bu sütunlarda bulacaksınız .