GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

BİR HİKAYE

Yavuz Kocaömer Posta

“Anne, baba, eve dönüyorum ama sizden bir şey rica ediyorum; yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum.”

“Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz” diye cevapladılar…

Oğulları, “Bilmeniz gereken bir sey var” diye devam etti. “Arkadaşım savaşta ağır yaralandı. Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok ve onun gelip bizde kalmasını istiyorum.”

“Bunu duyduguma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.”

“Hayır. Anne, baba, onun bizimle yaşamasını istiyorum.”

“Oğlum” dedi babası, “Bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi engelli biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır…”

Oglu o anda telefonunu kapattı. Ailesi ondan bir süre haber alamadı. Birkaç gün sonra San Fransisco polisinden bir telefon geldi. Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba hemen San Fransisco’ya uçtular ve oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler. Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler. Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı…

Teşekkürler Gülten Çelebi, tesekkürler Mehmet Kızıltaş.

İşte size, duyarsız insanlarin, engelliler konusundaki bilgisiz insanlarin sebep olduğu acı bir son.

Okuduğunuz gibi böyle duyarsız insanlar yalnız ülkemizde değil, dünyanın her tarafında var…

Çaresi ne?

Çaresi, toplumları engelli insanlar konusunda bilgilendirmek. Bunda da görev, devlet kuruluşlarının yanında, derneklere, vakıflara, sivil toplum örgütlerine düşüyor.

Engelli olmak nedir? Engelli insan nasıl olur?

Burada, ana – babalara da büyük görevler düşmektedir. Bir yandan engelli çocuklarını saklayan aileler, diğer yandan kendi sağlam çocukları “aman engelli çocuklarla bir araya gelmesin” diye düşünen çarpık kafalar. Böyle olduğu zaman da her şeyi devletten bekleyemezsiniz. Onun için burada en önemli görevlerden bir tanesi de engelliler derneklerine düşmektedir.

Ancak o tarafta da baktığınızda, bunların önemli bir bölümünün bu konu ile ilgilenmediğini görürsünüz.

Engelliler engelsizlere yardım ediyor

Bu, Almanya’da beş senedir uygulanan bir programın adı. Engelli çocuklar senede iki defa, engelsiz çocukların okuduğu okullara bir hafta süreyle gidiyorlar ve onlarla birlikte derslere giriyorlar.

Böylece çocuklar, özel durumları olan kendi yaşındaki akranlarını yakından tanıma firsatı buluyorlar. Onlar, karşısındaki korkulan ve olumsuz düşünceleri siliniyor, hayata bakış açıları değişiyor. Bu bakımdan da Batı engelli insanlar bizdeki kadar garipsenip, toplum dışına itilmiyor.

Sebastian’in söyledikleri

Bu program çerçevesinde, engelsiz çocuklar arasında , yukarıda bahsedilen birlikte derslere girme haftalarından sonra yapılan araştırmalarda, 13 yaşındaki Sebastian’in “Bu hafta neler ögrendin” sorusuna verdiği cevap, isin özünü ortaya koyuyor: “Ben engelli akranlarımdan, hayatın zorlukları karşısında hemen pes etmemeyi öğrendim…”

TESYEV bu konuda da bir proje geliştirmek üzere. Bunun için önümüzdeki sonbaharda Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan Sorumlu Devlet Bakanlığı’na bir program sunacak.

Özel Kültür İlkögretim Okulu

Bir müddet evvel, Özel Kültür İlköğretim Okulu Beden Eğitimi Bölümü Başkanı Sayın Namık Kemal Köse’den bir telefon aldık. Okul öğrencileri arasında yapılan bir kampanyada, para topladıklarını ve öğrenciler harçlıklarından verdikleri bu paralarla tekerlekli sandalye almak istediklerini, bu konuda TESYEV ile işbirliği yapmak istediklerini belirttiler.

10 Mayıs günü, Özel Kültür İlkögretim Okulu’nda, öğrenci ve velilerle engelliler konusunda bir konferans verildi. Daha sonra Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü ile Fatih Özürlüler Spor Kulübü’nün tekerlekli sandalye gösteri maçı, peşinden isimleri saptanan 27 engelli vatandaşımıza bu sandalyeler verildi.

İlköğretim kurumu öğrencilerinin bu davranışının diğer okullarımıza ve öğrencilerimize örnek olmasını diliyor, başta Özel Kültür İlköğretim Okulu’nun Müdürü Sayın Sedat Karan olmak üzere bu duyarlılıklarından ötürü herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.