GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE

‘’ BİR SALONU ÇOK GÖRDÜLER ‘’

Mustafa Sevim, görme engelli bir okurumuz. Ondan aldığımız uzun mailin bir bölümü spor salonları ile ilgili… Aşağıda yazdıklarını size aktaralım.

‘’ Bir salonu, bir halı sahayı çok gördüler ‘’
“2008’den beri aktif olarak B2 B3 Futsal ve goalball oynayan lisanslı amatör bir sporcuyum. 6 yıldır zaman zaman salon ve saha sorunları yaşıyorduk. Ama şu son senelerde bu sorunlar daha da arttı. İstanbul’da Spor A.Ş. salon ve sahalarını para ile kiralıyor. Biz zaten amatör bir engelli spor kulübüyüz. Gelirimiz ne ki para ile salon tutalım. Mecbur okullarla anlaşıp salonlarını kullanmak durumundayız. Bu sefer farklı bir sorun ile karşılaşıyoruz. Goalball oyununda zemindeki çizgilerin iplerin zemine bantlanması ile belirlendiği herkesçe bilinir. Ama bunu okula söylediğimizde, bir anda kararlar değişiyor. “Zemine zarar verdiremeyiz. Kusura bakmayın” cevabı ile kendimizi okulun kapısında, başımız ellerimizde düşünerek buluyoruz çoğu zaman…” Maili alınca şaşırdık. Çünkü Spor A.Ş.’nin başında, aynı zamanda Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi olan Alpaslan Baki Ertekin kardeşimiz var. Acaba bir yanlışlık mı var? Bu konuda Spor A.Ş. bir açıklama yaparsa sütunlarımızda yer vermeye hazırız.

Özür diliyorum
Yıllar önce, Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı engelli vatandaşlarımıza yardım için ‘Sözün Bittiği Yer’ adlı bir sosyal sorumluluk projesi yapmıştı. Sevgili Çağan Irmak da bir kısa filmi ile projemize destek vermişti. Bizi Çağan’la tanıştıran kişidir o. Kansersiz Yaşam Derneği’nin balo organizasyonunda önemli yüklerden birini çeken de odur. Ayrıca yine aynı derneğin ‘Yaşa-TIR’ adlı projesinin isim anasıdır. Her zaman yanımızda olan, desteğini esirgemeyen birinden bahsediyorum. Dilara Endican’ı anlatıyorum. 24-30 Mart tarihinde Çağan Irmak’ın, Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) yararına açılan fotoğraf sergisinin açılışına, bu satırların yazarı Dilara Endican’ı davet etmeyi unutuyor. Hadi buyurun bakalım! Benzeri yanlışı başka biri yapsa, bu sütunlarda konuğumuz olurdu. Şimdi de kendimi ayıplıyorum. Bunu, çocuğunun düğününe en yakın arkadaşını çağırmayı unutan birinin düştüğü hata gibi görüyorum ve sevgili Dilara Endican’dan özür diliyorum.

Biz neden yapmıyoruz?
Almanya’da 1999 yılında, ilk defa ülke çapında, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu genç yetenekleri bulmak için bir çalışma başlattı. Buna göre çeşitli şehirlerde oradaki spor kulüpleri ile işbirliğine gidildi. Genç engelliler birer günlük testlere tabi tutuldular. Burada Milli Takım antrenörleri ve Milli Takım’ın kadın ve erkek sporcuları yer aldı. Daha sonra görüldü ki, 1 gün yetmiyor süreyi 3 güne çıkardılar. Almanya’da çeşitli kentlerde bu çalışmalar devam etti. Programa katılacak engelli gençler 8 ile 18 yaş arasında. Son yılda yapılan taramalar sonucunda genç yaşlarda 50 çocuk ve genç Almanya genelinden seçilerek bir araya geldi ve yarınların milli takımlarının temeli sağlamlaştırılmış oldu. 2014 senesinde Münih, Zwiekau, Lübeck, Berlin, Krefeld, Köln, Frankfurt ve Pforzheim kentlerinde bu çalışmaların geliştirilmesine karar verildi.

Federasyon harekete geçmeli
Bizim Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ise, gerek maddi olanaksızlıklar, gerekse elindeki sporcularla yetinmeye giderek, bu tip gençlik çalışmalarına ağırlık vermiyor. Engelliler sporunda tüm negatif davranışlara, eğitimsizliklere rağmen, bugün amaç engelli ya da engelsiz Türk gençlerinin yeteneklerinin pek çok ülkeye göre ileride olduğunu göstermek olmalı. Bu gençlere sistemli bir şekilde destek olmak federasyonun görevleri arasındadır. Bunun için de Spor Genel Müdürlüğü 2005 yılında çıkarılan Engelliler Sporu ile ilgili bölümleri okumalı ve bir an önce uygulamaya geçmelidir. Engelsiz ve engelli sporcular arasında ayırım yapılmamalıdır. Dünya’daki gelişmeler yakından takip edilmelidir. Kamuoyu bu konularda devamlı bilgilendirilmelidir. Seneler sonra 70 adet basketbol sandalyesi vererek ya da geçen yıl kulüp başına yaklaşık 3 bin TL yardım yaparak bu işlerin sağlıklı yürümeyeceğini Spor Genel Müdürlüğü artık anlamalıdır!