GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Posta

BİR YIL BÖYLE GEÇTİ (I)2012

Sevgili okurlarım, bir yılı daha geride bıraktık. Geçen yıl sizlerle pek çok konuyu paylaştık. Bazılarını yeniden hatırlatıp hafızamızı tazelemekte fayda var. Çünkü yazılanlar bir süre sonra unutulup gidiyor.

Adanalı Erdinç (24 Ocak 2011)

Erdinç, 1998 yılında osteosarkom (kemik kanserine) yakalanıyor ve dizinden 3,5 – 4 kilo ağırlığında bir tümör çıkarılıyor. Tümör, femur kemiğini yok ettiğinden yerine protez takılıyor. 3 ay yatıyor, 6 ay kemoterapi görüyor. 2 sene koltuk değnekleri ile yürüyor.

1 yıl eğitimini dondurdu

O zamanlar lise 1’inci sınıf öğrencisi olan Erdinç, kemoterapi nedeniyle bir sene okulunu donduruyor. Daha sonra kaldığı yerden okula devam ederken koltuk değneklerini kullanarak yürüyebiliyor.

Kendisinden dinleyelim

“Tüm okulun içinde bir kişinin farklı olması nedeniyle herkes bana “Yazık‘’ diye bakıyordu. Yaşım henüz 16-17, herkese ameliyat olduğumu, bunun geçici bir süre böyle olduğunu anlamakta zorluk çekiyordum. Yılbaşının ertesi günü okula gittim. Sınıfta matematik öğretmenimiz yılbaşı günü neler yaptığımızı sordu. En ön sırada oturuyordum, gülümseyerek “Ne yapalım hocam bol bol eğlendik, oynadık, dans ettik“ dedim. Sınıfta gürültü vardı. Hoca birden herkesi susturarak “ Çocuklar , Erdinç böyle bir şey diyor, düşünsenize nasıl onun oynadığını” dedi ve yanımda duran değneklerimi alarak sınıfın ortasına geçip taklidimi yaptı. Birden sınıfta inanılmaz bir kahkaha koptu, rengim kıpkırmızı oldu. Hoşlandığım kız bile kahkahalar atıyordu. Gözlerim doldu, sadece acı bir tebessümüm vardı yüzümde. Bir şey diyemedim, bir an önce kahkahaların kesilmesi için dua ettim, yıkılmıştım çünkü. Okulun ilk dönemiydi , bunun gibi birçok olay yaşadım. Yaşadıklarım bana yarıyıl tatilinde okulu bırakma kararı aldırdı.

“ Okula gitmedim”

İkinci dönem başladığında 10 gün okula gitmedim, sonra devam kararı aldım ve liseyi bitirdim. Ama yaşadıklarım beni okuldan, defterden, kitaptan, hocadan soğuttu. Üniversiteyi hiç düşünmedim! Okul bittikten 7 sene sonra üniversite sınavına girdim. Şu an Anadolu Üniversitesi Bankacılık ve Sigorta 1’inci sınıf öğrencisiyim. O hocaya ne oldu derseniz ? Bana bu yaşattıklarından bir hafta sonra ameliyat oldu. ‘’Böbreğinde taş varmış‘’ dediler. Okula iki büklüm gelmeye başladı. Eli hep böbreğinde. Ama ben hiçbir zaman onun taklidini yapmadım.

Hep aynı şeyler

Ülkemizde engellilere nasıl davranılacağı Batı ülkelerinde olduğu gibi okullarda öğretilmeye başlanmazsa böyle olaylar daha çok yaşanacak. Bu konuda da görev Milli Eğitim Bakanlığı’na düşüyor. Biz yazmaktan yorulmadık ve yorulmayız. Ama inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda gerekli önlemleri alacaktır. Küçük yaşlardan itibaren engellinin ne olduğunu, engellilere nasıl davranılması gerektiğini öğreteceğimiz çocuklar, belli bir yaşa gelip meslek sahibi olduklarında, yukarıdaki örnekte okuduğumuz matematik öğretmenin densizliğini ve terbiyesizliğini yapmayacaklardır.

Bedensel Engelliler için işbirliği şart ( 25 Nisan 2011 )

Konumuz performans sporu değil! Kaza veya benzeri nedenle bedensel engelli olmuş kişilerin geniş kapsamlı sporu. Almanya’da 14 klinik ve rehabilitasyon merkezine sahip BG grubu, bir süre önce Almanya Tekerlekli Sandalye Sporları Federasyonu ile işbirliğine gitti. Son senelerde ekonomik zorluklar dolayısıyla sosyal harcamalarda da kısıtlamaya giden Almanya, bedensel engellilerin kliniklerdeki rehabilitasyon sürelerini kısaltmak zorunda kaldı. Yapılan anlaşma ile normalden daha kısa süre kliniklerde kalanlar bedensel engelliler spor kulüplerine yönlendiriliyor. Ve orada içlerinden bazıları performans sporuna yönelik çalışırken, sağlıklarını yeniden kazanmak ve korumak için geniş kapsamlı sporla rehabilitasyona tabi tutuluyorlar.

Rehabilitasyon Klinikleri

Bu amaçla BG ve Tekerlekli Sandalye Sporları Federasyonu özellikle kliniklerinin bulunduğu kentlerde, seminer ve uygulamalı spor etkinlikleri düzenliyor. Böyle günlerde yakın kentlerdeki bedensel engelli spor kulüpleri de davet edilerek bir şenlik havasında rehabilitasyon ve çeşitli spor dalları hakkında bilgilendirmeler yapılıyor. Engelli sporlarının amacı sadece madalya kazanmak değildir. Malzeme temin zorluklarıyla uğraşan kulüplerimizden bir de rehabilitasyon konusuna el atmalarını bekleyemeyiz. Burada görev Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’na düşmektedir.

Ülkemizde …

Bizim ülkemizde bedensel engellilerin rehabilitasyonu konusunda çalışan sadece birkaç klinik var. Bu nedenle kaza geçiren veya terör mağduru olanlar gerekli rehabilitasyonu alamıyor. Buna rağmen mevcut rehabilitasyon merkezleri ile Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun işbirliğine gitmesi hem insanlarımıza destek olacak hem de yeni engelli sporcuların kulüplerimize ve milli takımlarımıza kazandırılmasının yolu açılacaktır.

Kimin haberi var ki ? (25 Temmuz 2011)

15 – 21 Temmuz tarihlerinde Kanada’nın Ottawa kentinde ilk defa “’Dünya 25 Yaş Altı Bayanlar Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası” ’düzenlendi. Turnuvaya Meksika, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Güney Afrika, Japonya, Kanada ve Almanya katıldı. Amaç; Bayanlar Tekerlekli Sandalye Basketbolu’nda alt yapının daha cazip hale gelmesini sağlamak ve buradan yetişecek oyuncularla bayanlar basketbolunun gelişmesine katkıda bulunmak. Şampiyonanın final maçında Avustralya’yı 66 – 39 yenen Amerika Birleşik Devletleri Dünya Şampiyonu oldu. Türkiye’ den ses yok. Zar zor biraya getirilen Bayan Milli Takımımız, büyüklerde eleme turları olmadan Avrupa şampiyonası’ na katılıyor. Ancak alt yapı çalışmaları son 3 senedir devamlı göz ardı ediliyor. Ne kulüplerimiz ne de Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu konuda henüz kalıcı alt yapı çalışma programı hazırlamış değil. Böyle devam ederse, bir süre sonra Bayanlar Milli Takımı ‘nda yer alacak sporcu dahi bulunması çok zorlaşacak. Tavsiyemiz, federasyonumuzun Alman Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu ile ilişki kurarak, onların bu alt yapıyı nasıl oluşturduğunu araştırması ve biran önce kulüplerimizin de çalışmalara başlamaları.

Beytullah Eroğlu

Beytullah Eroğlu, 23 Eylül 1995‘te Kahramanmaraş’da dünyaya geliyor ve doğum sırasında kollarının olmadığı anlaşılıyor. Kendi ifadesine göre, protez kol kullanmak istememiş. Ailesi de kollarını hiç aratmamış. “İçine kapanık, kimseyle konuşmayan ve evden dışarı çıkmayan biriydim. Babamın zoruyla okula başladım ve ilkokulun ilk günlerinde çok zorlandım. Ayaklarım ile yazı yazmaya başladım. Öğretmenlerim çok yardımcı oldu” diyor. Mahallesindeki engellileri tespit çalışması sırasında, yerel bir gazetede çıkan röportajı üzerine, Türkiye’deki bedensel engelliler yüzme sporunun babası, Kahramanmaraşlı Osman Çullu hemen okulu ziyaret ediyor ve Beytullah’a yüzebileceğini söylüyor. “Önce çok korktum, hem de nasıl olur dedim, iki kolu olmayan biri nasıl yüzer diye düşündüm. Sonra bana özel bir bot hazırlandı, çünkü kollarım olmadığı için suda duramıyordum. Bir süre sonra Osman Hocam botu çıkarttı ve suyla baş başa kaldım. Sonunda başarmıştım. Yüzmeye başladıktan sonra hayatım değişti. Bütün engelli arkadaşlarıma yüzmeyi tavsiye ediyorum. Başaracaklarına inansınlar. Azmederlerse benim gibi başarırlar.“Gönüllü antrenörler

Bu sözler, 3 – 10 Temmuz’ daAlmanya Berlin`de yapılan, Avrupa Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası’nda, Ülkemize 50 metre kelebekte 41.49 derecesi ile altın madalya kazandıran Beytullah’a ait. Yine aynı Şampiyonada Beytullah 200 metre karışıkta da 3.32.46 derecesi ile ülkemize bir gümüş madalya armağan etti. Beytullah aynı zamanda TESYEV’in burslu öğrencisi.

Bedensel Engelliler Yüzme sporunda Osman Çullu ve Kahramanmaraş’ ın verdiği destekleri kimse inkâr edemez. Uzun yıllardır içinde bulunduğumuz engelliler sporunda şampiyonların hep gönüllü antrenörlerimiz tarafından ortaya çıkarıldığına şahit oluyoruz. Henüz bu konuda Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun koordineli bir alt yapı çalışmasını görmediğimizi de belirtelim.