DÜNYANIN TERSİNE GİDİYORUZ
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) Yönetim Kurulu Üyesi, görme engelli Avukat Ümit Deniz Kurt’tan bir e-mail aldık. Hiçbir yorum yapmadan aşağıda bunu sizlerle paylaşıyoruz.
“Geçtiğimiz günlerde, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından ‘Dopingle Mücadele Toplantısı’ düzenlendi. Bu toplantıya, değerli hocam Nevin Ergun ile birlikte, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) adına katıldık. Verimli geçen bir toplantıydı. Toplantıdan sonra, TMOK internet sitesinde katılımcı listesine baktığımda, tüm katılımcılar belirtilmiş olmasına rağmen, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin adını bulamadım. Bu, belki de basit bir liste düzenleme sorunu olarak görülebilir ve “Ne var bunda?” diye düşünülebilir.
Spor yöneticilerinin tutumu
Ancak, ülkemizdeki spor yöneticilerinin tutumu göz önünde bulundurulduğunda, konunun bu kadar basit bir katılımcı listesi düzenleme sorunu olmadığı anlaşılır. Sorun şuradan kaynaklanıyor: Tüm dünyada artık Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları birlikte anılıyor. Örneğin, İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlar şeklinde belirtiliyor. Tüm dünyada durumböyleyken, bir tek dünyanın tersine gitme alışkanlığı bizim spor büyüklerimizde görülüyor. Onlar, olimpiyat ve paralimpiklerin bir arada olduğunu bir türlü kabullenmiyorlar. İşte, TMOK yöneticilerinin de yaptıkları tam bu.
Kısır döngü…
Bu spor yöneticilerinin anlamadıkları ise, bir şeyi kabul etmemenin ya da yok saymanın onun gerçekliğini ortadan kaldırmaması. Örneğin; uluslararası ilişkilerdeki gibi. Yani, KKTC, Makedonya ve Filistin’i birçok ülke tanımıyor. Ancak, çeşitli siyasi nedenlerle diğer ülkeler tanımıyor diye bu ülkelerin varlığı sona ermiyor. Bu ülkeler, yasaları, kurumları, toprakları vs. her şeyleriyle varlıklarını sürdürüyorlar. İşte, bizim yöneticilerin kabul etmemeleri de, olimpiyat ve paralimpiklerin bir arada ve eşit olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sadece, bizim büyüklerimizin bakış açılarını ve dünyayı nasıl algıladıklarını ortaya koyuyor. Hayret verici olan ise, bu büyüklerimizin her birinin dünyayı geziyor, görüyor ve tanıyor gibi görünmeleri. Sonuç olarak şu söylenebilir: Hayat, bu büyüklerimizin kavramasını beklemeyecek kadar hızlı akıyor ve olaylar hızla değişiyor. Biz ise, bu büyüklerimizin kavramasını beklerken, ülke sporu olarak çok şey kaybediyoruz. Ama, büyüklerimiz bu sorunu da kavrayamıyor. Yani, tam bir kısır döngü…”
İzmir Büyükşehir Belediyesi
Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyada ve basında bir haber çıktı. “İzmir BüyükşehirBelediyesi, kiralarını zamanındaödeyemeyen Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubesi’ni icraya verdi.” Konuyu biraz araştırdık, önümüzeşöyle bir tablo çıktı.
Türkiye Sakatlar Derneği
Türkiye Sakatlar Derneği (TSD), 1960 yılında İstanbul’da kurulan bir siviltoplum örgütü. 1963 yılından beri kamu yararına dernek statüsü kazanmış durumda. Bugün itibariyla 66 şube ve 3 temsilcilikle, ülkemizin hemen hemen tamamına yakınında engellilerin sorunlarına çözüm bulunması, ihtiyaç sahiplerine destek verilmesi, hukuksal ve tıbbi konularda yardımcı olunması, rehabilitasyon, meslek edindirme gibi engellilerin günlük yaşamı ve çalışma ortamına hazırlanmasına katkıda bulunulması, eğitim gibi birçok konuda faaliyetler yürüten bir kurum.
TSD ne diyor?
“Ülkemizin, aydınlık ve demokrasinin beşiği olarak adlandırılan İzmirimizde, engelli haklarını savunacak, engelli bireyleri topluma kazandıracak ve sosyal hayata kazandırmak maksadıyla kurulmuş olan Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubemizin yeri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mülkü. Burada belediye ile yapılan ortak çalışmaları ve İŞKUR destekli projelerin sona ermesi nedeniyle, dernek olarak eğitim dersleri devam etmektedir. İŞKUR desteği bittiği için, dernek olarak kiraları ödeyemedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapmış olduğumuz yazılı müracaatlar da, 5393 sayılı belediye yasasının 75’inci maddesi C ve D fıkralarını örnek gösterdik. Açıkça kamu yararına çalışan engelli derneklerine, belediye, bedelsiz 25 yıllığına yer tahsil etmesine rağmen, belediye her nedense bu maddeyi uygulamak yerine, icra yoluyla hem birikmiş kiraları tahsil yoluna gitti hem de tahliyemizi talep etti. Bizim isteğimiz ise, bugüne kadar kira borcumuzu ödemek, bundan sonraki süreçte yasanın uygunluğu çerçevesinde bu yerlerin derneğimize tahsisidir.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi
Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkezi’nin konuyla ilgili açıklamalarını yukarıda sizlerin dikkatine sunduk. Şimdi söz İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinde. Belki de onların bu konuda söyleyecekleri vardır. Sütunlarımız kendilerine de açık. Ancak ne olursa olsun, eğer konu yukardaki gibi geliştiyse, bu da Büyükşehir Belediyesi’nin sadece lafta kalan engellilere desteğinin bir başka örneğidir.