ENDİŞELERİMİZ VAR
Eylül ayında Brezilya’da yapılacak olan 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda, tüm engelli sporcular için bazı eksikliklerin yaşanacağı konusunda endişelerimiz var. Gerek Uluslararası Paralimpik Komitesi’yle, gerekse bazı ülkelerin paralimpik komiteleriyle yaptığımız iletişimden bu sonucu çıkarıyoruz. Brezilya’da, 4500 sporcu, engellilere uygun ulaşım hizmetleri ve konaklayacakları yerler konusunda bazı zorluklar yaşayacak gibi görünüyor. Aldığımız duyumlara göre, ülkemizden de bu konudaki son gelişmeleri görmek ve görüşmek üzere bir heyet Rio’ya gidiyor. Bu işlere önem verilmeliBirçok ülke gerek olimpiyatlar, gerekse paralimpik oyunları sırasında kendi olimpik ve paralimpik evlerini açarken, ülkemizin, daha doğrusu Gençlik ve Spor Bakanlığı’mızın bu konudaki bir faaliyetinden de haber alamadık. Eğer bir gün İstanbul’da olimpiyatlar ve paralimpik oyunları yapılacaksa, bu gibi konuların şimdiden kulislere aktarılmasına devam edilmesi gerekir. Sevgili Bakanımız Akif Çağatay Kılıç’a söz verdiğimiz gibi, üyesi olduğumuz Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’nun çalışması konusundaki görüşlerimizi burada yazmıyoruz. Ama artık uzun zamandır söylediğimiz gibi bir sistem dahilinde bu işlere önem verilmesi gerekir. Şu durumda ilk aday olacağımız olimpiyat ve paralimpik oyunları 2028. Yani 12 sene sonra. Acaba 12 sene sonra başta ben olmak üzere, bugünkü Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan ve onların teşkilatından kaç kişi görevde olacak? İnşallah, bizleri bu konularla gerekli şekilde ilgilenmediğimiz için, bir gün vicdanlarda yargılamazlar. Örnek belediyelerden biri daha…Geçtiğimiz yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde İzmir Bornova Belediyesi bir Down Kafe açtı. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’nın çabalarıyla Büyük Park’ın içinde açılan bu kafede Down Sendromlu çocuklarımız servis yapıyorlar. Bornova Belediyesi, Ulusal Down Sendromu Derneği, İZBAŞ ve Ege Üniversitesi işbirliğiyle açılan ve sloganı ‘Bir kromozomun lafı mı olur?’ olan Down Kafe’de engelli çocuklarımız servis yaparken topluma hizmet uygulamaları dersi alan ve gönüllü olan öğrenciler de Down sendromlu çalışma arkadaşlarına destek veriyor. Bu girişimi dolayısıyla, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’ya teşekkürlerimizi sunuyor ve benzeri örneklerin çoğalmasını beklediğimizi söylüyoruz. Hâlâ neredeyiz?Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal’ın, babamın cenazesine gelirken yaşadıklarını aşağıda aynen sizlerle paylaşıyoruz “Vefat eden çok saygı duyduğum bir büyüğümüzü İstanbul- Levent Camii’nden son yolculuğuna uğurlamak üzere bir cuma sabahı yola çıkacaktım. Bu sırada cenazeye birlikte gideceğim yönetim kurulundan arkadaşım Hüseyin Aksu aradı. ‘Abi burada fena tipi bastırdı, göz gözü görmüyor, Levent Camii’ne nasıl gideceğiz?’ diye sordu. ‘Taksi ile gidelim’ dedim. ‘Riskli en iyisi metroyu kullanalım’ dedi. Metroyu hiç kullanmadığım için tereddüt ettim, ısrar etti. Mantıklı buldum ve en yakınımızdaki AVM’nin oto parkında buluşup metroya bindik. ‘Levent’e kadar hiçbir engel yoktu’Kozyatağı- Ayrılıkçeşmesi, ardından Marmaray’a geçiş, Yenikapı’dan da Hacıosman hattı üzerinden Levent’e varış. Süper kolaylık, aynı mesafeyi aracımla ne kadar sürede ve de en önemlisi o trafik kaosunda nasıl kat edeceğimi düşününce sistemi kuranları takdirle andım. Tekerlekli sandalye kullanıcısı olarak Levent’e kadar hiçbir engelle karşılaşmadığımız gibi, özel turnikelerden geçerken güvenlik görevlilerinin yardımcı olmaları ve yönlendirmelerine de kocaman bir teşekkür. Ama bir noktaya kadar sürüyor engellinin mutluluğu. ‘Hastanelik olmadık’Levent İstasyonu’nda, caminin olduğu çarşı istikametine yöneldik. Ancak orada tüm geride bıraktığımız istasyonlarda bulunduğu halde, yer üstüne çıkabileceğimiz asansör yokmuş. İlgililere sorduk, yürüyen merdivenleri işaret ettiler! Tekerlekli sandalye ve yürüyen merdiven… Daha önceki tecrübelerimden dolayı ‘Olmaz, çıkamam’ dediysem de namaz vaktinin geldiğini, geç kalacağımız endişesi ile Hüseyin’in bulduğu yöntem ile, ben önde o arkamda yürüyen merdivene hamlemizi yaptık. Çıkışın son bölümünde sandalyemin ön tekeri, son basamaktaki sete takıldı ve öne kapaklanarak düştüm. Arkamdan Hüseyin bana kapaklandı düştü, onun üstüne de arkadan gelenler takıldı, onun üstüne düştü. Neyse ki bu gibi düşmelere bedenimiz hala dirençli olduğundan ikimize de bir şey olmadı, hastanelik olmadık. Cenaze namazına yetişemedik tabii, neredeyse bizim namazımız kıldırılacaktı, buna da şükür.’’ 29.02.2016