GÜN
SAAT
DAKİKA
SANİYE
| Milliyet

Engel Tanımayanlar

Engel Tanımayanlar Milliyet

Yavuz Kocaömer Milliyet

Farklı Bedenlerle Dans’la bir başka dünyaya adım attım.BERNA BELGİN dansçılardan biri… Dans tutkusunun yanı sıra Türkiye’nin ilk tekerlekli sandalyeli (Paraplejik) dalgıcı.Dramı, trafik kazası… İktisat fakültesini bitirmiş. Dans, dalmak, yüzmek, su terapisi yaşamının dörtgeni.Yasemin Dalkılıç’ın rekorlarını sualtında izlemiş.Kızıldeniz’de engelli dalgıçlar için çekilen "Dalmak Özgürlüktür" belgeselinde yer almış.GÜLÇİN ERDİŞ… Paraplejik. Sosyal Bilimler okuyor. Dalgıç, yamaç paraşütçüsü, kar kayakçısı. 12 Öfkeli Adam’da da rol aldı.Kızıldeniz’deki "Engelliler, Dalmak Özgürlüktür" belgeseline katıldı. Bir kreşte şef yardımcısı.EMEL ÖNGEL… Ortopedik engelli. Dansın yanı sıra kar kayağı yapıyor. Kamu sektöründe işçi.MUHSİN ÖNGEL… Çocuk felci geçirdi. Ortopedik engelli.İşletme okuyor. Anadolu Yakası Engelliler Kulübü’nde tekerlekli sandalye basketbolü oyuncusu… Kulübünün tekerlekli sandalye masa tenisi hocası. Kar kayağı da yapıyor. 2.5 yıllık evli.MURAT POLAT… Çocuk felci geçirdi. Ortopedik engelli. İklimlendirme ve soğutma uzmanı. Mühendis. Tekerlekli sandalye basketbolü oynuyor. Kulübünün basın sözcüsü.12 Öfkeli Adam’da da oynadı. Bir şirketin müşteri hizmetlerinde çalışıyor.

Aynı bedenlerde

Onları İŞ SANAT’taki "Farklı Bedenlerle Dans" gösterisinde bir araya getiren Tuğçe U. Tuna…Dansta yüksek lisans dereceli."Beyin – beden ve yerçekimi projesi" kapsamında, fiziksel engelliçocuklar ve yetişkinlerle çalıştı."Farklı Bedenlerle Dans" yapıtı böyle doğdu.Tuğçe ve ona katılan dansçı arkadaşlarıyla birlikte bu engelli dansçılar dalgalanışlarıyla, yerden simgesel doğruluşlarıyla, protezli bacaklarının ritmiyle salonda alkış seli kopartıyorlar.Sadece alkış seli mi?Ya gözlerden yanaklara süzülenler?Yaşama nasıl bir asılıştır bu?Yazgıya başkaldırının, kişilik zaferinin, yaşamla büyük aşkın dansı bir başyapıt.Danslarının adı "Farklı Bedenlerle Dans" ama orada hepimiz "aynı bedenler" olmuştuk.

Adları destan

O dünyanın destan isimleri var.Örneğin…İnsanlık gurusu Yavuz Kocaömer…Milliyet’ten engelli sporcular adına ödülünü alırken tanıdım.Özenle koruyacağım dostluğumuz oluştu.Engelli bir kardeşle büyümüş. Ve kendini engellilere adamış.Tenis Federasyonu’ndan Engelliler Federasyonu’na ve sonra da kendi kurduğu vakfa "uzun yürüşünü" sürdürmekte.Binlerce tekerlekli sandalye, Anadolu’nun her yerinde engelliler spor kulüpleriyle, engelliler ligi…Onu anlatmak için aslında bir kitap gerekir.

Adam, deniz ve engelli çocuk

Kocaömer’in yol arkadaşı, başka destan isimler de var.Sözgelişi… Engellilere büyük katkılarını herkesin bildiği engelli çocuk babası Sakıp Sabancı…Engelli çocuğu olan Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve eşi Seyhan Büyükerşen… Eskişehir’de Avrupa’nın en modern sağır – dilsiz laboratuvarlarından birini kurmuşlar.İhtiyar Adam ve Deniz Filmi’nin unutulmaz aktörü Spencer Tracy’nin çocuğu John da engelliydi.Oğlunun adını taşıyan, sağır – dilsizlere işitme ve konuşma, hatta şarkı söyleme yeteneğini veren bir merkez oluşturmuştu.Eskişehir’de de o yöntem uygulanıyor.Laboratuvarın başında ise, yakın zamana kadar Seyhan Büyükerşen vardı.Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı’nın da engelli çocuğu var.Engelliler için cennet oluşturacak projesini bitirmek üzere.Engellilerin basketbol takımının başındaki Bayan Milanka’yı da unutmayalım.

Cem’e bir öneri

Bu tertemiz dünyayı yansıtırken, düşündüm… Yeni Oluşum’un partisine popçular, futbolcular, işadamları, klasik müzik sanatçıları katılımcı olarak çağrılıyor.Oysa 7.5 milyon engelli ve onların aileleri ile 30 milyon kitleyi temsil eden bir ya da birkaç engelliye ve Kocaömer’e, Büyükerşen’e, dansçı Tuğçe’ye çağrı yapılamaz mı?